Okyanus...

97 23 438
                                    

Medya: Almina'nın saç rengi.

Ne oluyordu? Neden böyle bir yerdeyim? Bilmiyordum ama burası çok ürkütücüydü. Gecenin karanlığı, okyanusun sert dalgaları, kumsalda ki soğuk ıssızlık.

Etrafımı tam inceleyemeden bedenimin kontrolünü kaybettim ve istemsizce okyanusa doğru ilerledim. Su belime geldiğinde durabilmiştim. Bir anda ayaklarıma değen şey ile çığlık attım. Korkuyla kıyıya yaklaşmaya çalıştım ama bir türlü ilerleyemiyordum. Olduğum yerde kalmıştım. Sanki biri beni tutuyordu. Korkuyla ağlamaya başladım. Ayağımda tekrar aynı şeyi hissettiğimde ikinci çığlığım kaçtı dudaklarımın arasından.

Korkmaktan ve ağlamaktan başka hiçbir şey yapamıyordum.

Ayağımın altındaki şey gitmişti. Bedenimi yeniden yönetebiliyordum. Kıyıya yaklaşacakken okyanusun ortasında ki adam daha çok ilgimi çekmişti. Arkası bana dönük bir şekilde gökyüzüne bakıyordu. Bir anda büyük bir şiddetle yağmur yağmaya başladı. Burnuma dolan yanık kokusu ile başımı arkama çevirdim. Kumsalın yaklaşık 10 kilometre ötesindeki orman yanıyordu.

Gökyüzüne tekrar baktığım da kan kırmızısı bir ay görmeyi beklemiyordum.

Okyanusun sert ve büyük dalgaları sertçe bana ve ona çarpıyordu ama ikimize de ıslanmaktan başka hiçbir şey olmuyordu.

Başını eğdinde kanlı ay yok olmuş, ormanın yangını dinmiş ve okyanus dalgalarını geri çekmişti.

Yavaşça kafasını bana doğru çevirdi. Sabırsızlıkla yüzünü görmeyi bekledim. Ve gece mavisi gözleri gözlerimi buldu.

O anda okyanus bedenimi dibe çekmeye başladı. Dudaklarımın arasından kaçan çığlık ile çırpınmaya başlamıştım. İşe yaramıyordu. Çırpındıkça daha da dibe çekiliyordum...

Çığlık atarak gözlerimi açtım. Yatağımdaydım. Derin bir nefes verdim ve üzerimde ki terden ıslanmış geceliğimi çıkarıp attım. Kendimi geri yatağa bırakırken aklımda gece mavisi gözler vardı. Bir süre gördüğüm rüyayı düşündüm. Ardından gözlerim yeniden kapanmış, karanlığın şefkatli kolları beni sarmalamıştı.

Uyandığımda bile aklımda rüyam vardı. Yeniden gözlerimin önünde beliren gece mavisi gözler kalp atışlarımı hızlandırmıştı. Sertçe yutkundum ve adımlarımı hızlandırdım.

Deniz ile buluşma kararı almıştık ve ben yine geç kalmıştım. Gölün kenarında ki ağaca yaşlanmış beni bekliyordu. Yakışıklıydı aynı zamanda da çok çapkındı. Mahalledeki bütün kızlar ile bir ara birlikte olmuştu. Adım seslerimi duymuş olmalı ki koyu yeşil gözleri beni bulmuştu. Alnına düşen açık kahverengi saçlarını geriye itti ve gülümsedi. Yanağında ki gamze de gözlerim gezindi. Kusursuzdu. Biz hiçbir şey değildik ama yakın zamanda benden hoşlandığını da söylemişti. Kibarca onu reddetmiştim. Düşüncelerimden beni tok sesi koparmıştı.

"Yine daldın." Dedi beni süzerek.

"Şey, evet" diyebilmiştim sadece. Daha fazla bu durumda kalmak istemediğim için "Neden beni çağırdın?" diye eklemiştim.

"Konuşmak istedim." dedi.

"Ne konuşacağız?" Dedim.

Dolgun dudaklarını yaladı ve yutkundu.

Karanlık OkyanusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin