Selam! 🙋🏻♀️
i love u 3000 ve you and me'ye bakmayı unutmayın! 🤍
Sınır koymaya karar verdim. Yorum hiç gelmiyor ve bu beni üzüyor. :(sınır; oy- 50, yorum- 40
inşallah dolar diyorum. :)⭐️⭐️⭐️
"Jungkook! Hadi yemeğe gel, canım!"
Jungkook, telefonundan başını kaldırdı ve kapıya baktı. Bayan Jeon, onu çağırıyordu. Ayağa kalktı ve odasından çıktı.
"Geldim, güzelim benim." deyip annesinin yanağını öptü.
Bayan Jeon, güldü ve kendisinden uzaklaştırdı Jungkook'u. "Elimde tabak var, aptal çocuk. Çekil de masaya koyayım."
Jungkook, gülerek çekildi ve masaya oturdu. Bay Jeon ve Chaeyoung masadaydı.
Chaeyoung'a baktı ve sırıttı. Masanın üstünde duran peçeteyi top yapıp Chaeyoung'a attı.
Chaeyoung, yüzüne gelen top ile şaşkınlıkla etrafına bakındı. Jungkook'un sırıttığını görünce sinirle gözlerini yumdu. "Ya abi, yapmasana!"
Jungkook, gözlerini kıstı. "Sus kız! Abiye "ya" denmez."
Chaeyoung, göz devirdi ve saçlarını geriye itti.
Bay Jeon, kafasını yanında duran Jungkook'a çevirdi. Bayan Jeon da masaya oturmuştu.
"Jungkook?"
Jungkook, elinde tuttuğu çatalı tabağına daldırdı. "Efendim, baba?"
"Sen derslere girmiyor musun?"
Jungkook, ağzında duran çatal ile babasına baktı. Kafasını yavaşça öne çevirip ağzındaki çatalı çıkardı. "Yoo, giriyorum."
Bay Jeon, gözlerini kıstı. "Emin misin, benim salak oğlum?"
"Babacım."
Bay Jeon, kafasını Chaeyoung'a çevirdi. "Efendim, prenses kızım?"
Jungkook, gözlerini kocaman açtı. "Bana salak, ona prenses. Bu evde adalet yok. Terk edeceğim, bu evi!"
Bayan Jeon, gülmeye başladı. Jungkook'un yüz ifadesi çok komik görünüyordu.
Bay Jeon, kafasını salladı. "Tabii oğlum, terk et evi. Dışarıda yatarsın artık, sen de."
Jungkook, ellerini kaldırdı. "Pes yani, baba sana da. Hiç de kal demiyorsun. Doğru söyleyin, evlatlık mıyım ben?"
Chaeyoung, güldü. "Evet, abiciğim. Bilmiyor muydun?"
Jungkook, göz devirdi ve çatalını tekrar eline aldı. "Aman sizinle uğraşmayacağım. Karnım aç."
"Tamam, bu kadar şamata yeter. Söyle bakalım, Jungkook efendi. Neden derslere girmiyorsun?"
Chaeyoung, yine Bay Jeon'a seslendi. "Ben biliyorum, baba."
Jungkook, kaş göz yapmaya başladı. Chaeyoung'un kalleş olduğunu bir kere daha anlamıştı.
"Söyle kızım, abin niye derslere girmiyor?"
Chaeyoung, Bayan Jeon'a döndü. "Anne, hani iki gün önce falan bir arkadaşım gelmişti bizim eve. Hatırlıyor musun, onu?"
Jungkook, alnına vurdu. Chaeyoung'un ağzında hiçbir şey durmuyordu.
Bayan Jeon, aklına gelince gülümsedi. "Hatırladım, çok tatlı kızdı ya. İsmi Lalisa'ydı değil mi?"
Chaeyoung, kafasını salladı. "Evet, Lalisa ismi. İşte abim Lalisa'dan hoşlanıyor."
Bir anda bakışlar Jungkook'a döndü. Bayan Jeon, sordu merakla. "Gerçekten mi? Lalisa'dan mı hoşlanıyorsun?"
Jungkook, kafasını salladı. "Onu ilk gördüğümden beri."
Bay Jeon, anlamayarak sordu. "İyi de bunla ne alakası var, derse girmemesinin?"
"İşte abim de kendi derslerine değil, Lalisa ve benim derslerime giriyor. Derste Lalisa'yı izlemek için."
Jıngkook, Bay Jeon'a baktı ve şirin olduğunu umduğu bir gülümse verdi. Bay Jeon, elini kaldırdı ve Jungkook'un ensesine vurdu. "Ulan, eşek sıpası seni. Ne diye kardeşinin dersine giriyorsun? Önce bir kendi dersine gir."
Jungkook, ensesini tuttu. "Baba, hepsi bu Jung'un yüzünden ya. Kook giriyor kendi derslerine ama Jung girmiyor. Hepsi o yüzden."
Chaeyoung ve Bayan Jeon, kahkaha atmaya başladılar. Jungkook, ne diyeceğini şaşırmıştı.
Bay Jeon, sabır dilenircesine gözlerini kapattı. "Oğlum, ne Jung'u ne Kook'u. Şimdi de ismini ikiye bölüp kelime oyunu mu yapıyorsun?"
Jungkook, kafasını olumsuzca salladı. "Haşa, o nasıl bir laf baba öyle? Duymamış olayım. Ben kim, sana kelime oyunu yapmak kim yani?"
Bay Jeon, gözlerini kıstı. "Sus, bir de kelime oyunu yapmam diyor. O derslere bir girme var ya, kafanı kırarım. Ona göre."
Jungkook, hızla kafasını salladı. "Gireceğim, baba. Vallahi bak."
"İyi hadi bakalım."
Jungkook, sırıttı ve Chaeyoung'a göz kırptı. "Peki, baba. Sen Chae'nin son derslerine girmeyip Jimin ile görüntülü konuşmasına ne diyorsun?"
Chaeyoung, içtiği suyu püskürtüp öksürmeye başladı. Bayan Jeon, Chaeyoung'un sırtına vurmaya başladı.
"Kızım, abin ne diyor?"
Chaeyoung, ağzını sildi. "Abi, sen kendi yalanlarına nasıl beni alet edersin? Terbiyesiz!"
Jungkook, gözlerini şaşkınlıkla açtı ve gülmeye başladı. "Benim mi yalanlarım? Bana demedin mi sen, abi ben Jimin ile konuşacağım. Annem, sorarsa derste de diye. Bu da benim yalanım değil mi, canım kardeşim?"
Chaeyoung, şirince gülümseyip Bay Jeon'a baktı. "Yani babacığım, birkaç derse girmemiş olabilirim."
"İkinize de söylüyorum. O derslere girilecek, anlaşıldı mı?"
İkisi de aynı anda kafalarını salladılar.
Masa, Bay Jeon'un dediklerinden sonra sessizliğe gömüldü ve hepsi yemeklerini yemeye devam ettiler.
⭐️⭐️⭐️
Selam! 🙋🏻♀️
• bölüm nasıldı, hoşunuza gitti mi?
• düz yazı güzel oluyor mu?
• nasılsınız?
• i love u 3000 ve you and me'ye bakmayı unutmayın, lütfen. (ikisi de taennie kurgusu)
• sizi seviyorum, kendinize çok iyi bakın. 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
online
Fanfiction11. sınıf olan jungkook, hoşlandığı kız için 10. sınıfların dersine girer. lisa & jungkook.