vogue asistanı bana kalemi uzatınca elinden nazikçe alıp kağıdı imzaladım. şirket zoru ile imzalamıştık sözleşmeleri. ikimizede linç gelmesi kimsenin umurunda değildi. son ani karar ile sadece jungkook ve benim çekim yapmama karar verilmişti. sözleşme iki aylıktı bu ay sadece jk ve ben. diğer ay her iki grup ile olacaktı. bu lanet vogue yüzünden sadece söylenti değil sevgili olduğumuza herkes emin olacaktı.
imzalar atıldıktan sonra vogue çalışanları veda edip odadan çıkmıştı. jungkook halinden memnun dururken bende dahil herkes gergindi. "bizlik bir şey yoksa çıkalım mı?" bu sefer jimin seasizliği bozmuştu. bang si-hyuk ceo "lisa ve jungkook dışında hepiniz çıkın." diye mırıldandı. bıkkınlıkla derin bir nefes alıp verdim.
"o kadar moment verip sevgili olmamanız ne kadar doğru? fanlarınız bu iki şireketede 1 haftadır sürekli e-posta atıp iletişime geçmek için her türlü şeyi yapıyor. peki neden? sırf aptal shipiniz LİSKOOK var mı diye?" bağırmadan ama sert bir sesle konuşuyordu bang si-hyuk.
"biliyoruz ama yanyana geçsek dahi shipleneceğiz zaten. ama bunun üstüne vogue'yi kabul ettirip söylentileri yayanda kusura bakmayın ama sizsiniz." jungkook bana şaşkınlık ile bakıyordu. bighit ceo'su bana sert sert bakarken yang hyun-suk "lisa haklı. kabul etmemeliydik." diyerek beni savundu.
"iş işten geçti o çekim yapılacak. ve sizde aranızdakı bu ilişkiye bir karar vereceksiniz. ya hiç bir şey ya da sevgililik. bizde bugün haber sitelerine açıklama yapacağız." dediğinde jungkook başını kaldırıp "peki pd-nim" diyerek yumuşak sesi ile mırıldandı.
odadan izin alıp çıkarken derin bir oh çektim bunuda atlatacaktım. asansöre yürürken, jungkook sertçe kolumdan tutup kendine çekti "konuşalım mı?" cümlesi bitince gözlerinin içine baktım ve kolumu sertçe çekip arkamı dönüp oradan uzaklaştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
rosemychae, ve 7.629 kişi bu gönderiyi beğendi.
kpopnews: BİGHİT ve YG'den liskook hakkında açıklama geldi! bighit ent.: idolümün özel hayatına saygı duyup onun açıklama yapmasını bekleyin. sizin için yeni projeler içerisinde ve şu an ship mevzusuna ayıracak vakti yok. yg ent.: lütfen özel hayatına müdahale etmeyin. sizin için en doğru zamanda açıklama yapacaktır kendi isteği ile. sevgiler ile yg entertainment.
yorumlar:
yoongi_loves: yalanlamamışlar yani sevgili olma ihtimalleri yüksek
taeninkooku: yalanlasaydınız bari aw
liskookantii: açıklama yapa yapa bunu mu yaptınız yok öyle bir şey diyemediniz mi amk
lalisssa: sizin için en iyisi neyse onu yapın. yanınızda olacağım💜
vminkook6: liskook muhabbeti acayip sıktı ↪liskook_real: napim ↪lizzkook_manoban: e o zaman siktir git okuma
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
chaeepark, ve 3.728.829 kişi bu gönderiyi beğendi.
lalalalisa_m: 💛
*yorumlar kapatılmıştır*
uzun süre sonra evime tekrar gelmiştim. çalışmaktan evimi ihmal ediyordum. giriş kapısını kapatıp çantamı askılığa astım. salona geçip evde ses olsun diye televizyonda herhangi bir program bulup açık bıraktım. tam koltuğa uzanıp telefona bakacakken kapının çalması ile doğruldum. bıkkınlık ile oflayıp kapıyı açtım. karşımda saçları dağılmış bir jungkook görmem ile sıçradım.
sormadan, direkt içeriye geçince kapıyı kapatıp arkasından yürüdüm. salonun giriş kapısına yaslanıp konuştum. "ne işin var burda ve küstahça izin almadan giriyorsun?" sırıtarak cevap verdi "beni dinlemediğin sürece seni kahale almıycam." dediğinde sinirle gülüp ellerimi saçlarıma daldırdım.
yerimden kıpırdayıp koltuğa yanına oturdum. ellerini bacağıma koyduğunda irkilip ona döndüm. yüzüme bakıyordu. "neden affetmiyorsun? gerçekten kanıtlayabilirim sadece arkadaşımdı." gözlerimi sıkıca kapayıp yanıtladım "arkadaşın olması beni ilgilendirmez. ama ben senin sevgilindim öylesine biri değil. haber verseydin bir şey demezdim." haklıydım.
"haklısın, çok haklısın. hatalıyım. her insan hata yapar lisa." ellerini saçlarıma getirip oynamaya başladığında hoşuma gitmişti. zaafımı biliyordu.. ellerini saç diplerimde gezdirirken mayış mayış oluyordum. "son şansımız olamaz mı?" o da mayışık bir ses tonu ile konuşunca iyice sarhoşluk etkisine girdim. "söz, düşüneceğim." diye yanıtladım onun umut dolu bakışlarına karşı.
bir süre göz göze durduk. sanki ilimiz içinde durmuştu dünya. hareketlenip yüzünü yüzüme yaklaştırdı. birbirimizin yüzüne yaklaşmaya devam ettik. aramızda çok az bir mesafe kalmıştı. hareket etsek dudaklarımız değerdi. jungkook, saçımdaki elinin yanına diğer elinide yavaşça koyup dudaklarını, dudaklarıma bastırdı.
dudaklarımız birbirine değerken içim yanıyordu. daha sert öpmeye başladığında kolarımı boynuna dolayıp öpüşünr karşılık verdim. saçımdaki elleri inip belimi sardı. ani bir hareketle beni kucağına alıp kalçalarımdan kendine bastırarak öpmeye devam etti.
özlemle birbirimizi öperken altımda hissettiğim sertlikle, dudaklarının üstündeki dudağımla gülümsedim. aniden kapının çalması ile dudaklarımız ayrıldı. aishh! tanrım gerçekten mi?! jungkooka bakıp üzerinden kalktım...
