"jungkook bir bebeği susturmak bu kadar zor olmamalı!" oturduğum koltuktan doğrulup elimdeki su şişesini masaya bıraktım.
bebek odasının bulunduğu yere yürümeye başladım. Jin ve Jisoo bebeklerini bize emanet etmişlerdi. evet bebeklerini. bizden hemen bir yıl sonra BTS'de dağılmıştı. böylelikle daha çok buşuşmaya başlamıştık ve aramızdan bir kaç kişi daha yakınlaşmıştı. Suga ve J-hope karavan alıp dünya turuna çıkmışlardı. namjoon'da hayatının aşkını bulduğunu düşünüp Hwasa ile fransaya taşınmışlardı ki bencede hayatının aşkını bulmuştu. birbirlerini tamamlamışlardı.
Jin ve Jisoo hepimizi aşıp evlenmişlerdi bile. aramızda en çok birbirine kişilik olarak da tip olarak da benzeyen onlardı. Jimin ve Rose sevgili olup 8 ay sonra ayrıldılar. bence hâlâ birbirlerini seviyorlar. Taehyung ve Jennie en sakin çiftimizdi. kavga ve gürültüsüz güzelce ilişkilerini sürdürüyorlardı.
ben ve Jungkook'da bir gelişme yokdu. normalce geçiriyorduk günlerimizi.
"lisa lütfen al şu bebeği susmuyor bir türlü! kafayı yiyeceğim." elindeki bebeği bana uzattı. ufak bir kahkaha atıp bebeği kucağından dikkatlice aldım.
"jiwoo, güzelim. sakin ol. anne gelecek birtanem." kafasını omzuma yaslayıp ağlamasını dindirmek için sırtını okşamaya başladım. "eline yakıştı bizde mi bir tane yapsak?" Jungkook sırıtarak konuşmuştu. bakışlarımı ona çevirdim. "çocuğun yanında şöyle konuşmasana!"
"sanki anlıyor." gözlerini devirmişti. suratındaki ifade beni gülümsetmişti.
4 saat sonra,
"güzel prensesim sana nasıl baktı bu köpekler. ha prensesim söyle güzelim." Jin, elimdeki bebeği hızlı şekilde alıp sarıldı. manyak çocuk.
"Jin! bebeğe hakaret öğretme." Jisoo, Jin'in kafasına vurup azarladı. hepimiz beraberdik. tek eksik suga, j-hope ve namjoon'du. umarım bir gün yanımızda olurlardı.
Jimin ve rose bir tarafta bir birbirlerine laf atarken, jennie ve taehyung mutfakta bir şeyler hazırlıyorlardı. koltukta yerimi alıp sıkıntı ile etrafa bakmaya başladım. dikkatimi çeken jimin ve rose oldu.
"bak çocuk beni kaldırma şurdan. ağzının ortasına bir tane çakıcam senin ha!" rose elini korkutmak istercesine yukarı kaldırdı. jimin kahkaha attı.
"tabi canım tabi. sen git bu ağır kız numaralarını chanyeol'a yap."
"ÇOCUK SEN GERİZEKALI MISIN?! CHANYEOL İLE ARAMDA BİR ŞEY YOK BEYİNSIZ SENİ." ortam kızışmaya başlayacaktı anlaşılan. yerimden kalkıp aralarına oturdum. önce jimine, sonra roseye baktım.
"tanrı aşkına siz ne yapıyorsunuz?" azarlayıcı bir tondaydı sesim.
"birbirinizi severken neden hâlâ inatla birbirinizi kırıyorsunuz? dünya dayanılmayacak kadar kısa her an birinize bir şey olabilir. lütfen birbirinizi yıpratmayın." ikisinende ses gelmeyince ayaklanıp balkona doğru yürüdüm. roseyi birazcık tanıyorsam, dediklerimi takıp iki dakikaya jimine sarılırdı.
balkondan deniz manzarasını izlerken arkamdan belime dolanan ellerle mayışmıştım. kokusunda huzur vardı resmen. arkadan gelen bağırma sesi tüm ortamımıza sıçmıştı.
"HEPİNİZ TOPLANIN FOTOĞRAF ÇEKİLECEĞİZ!" jisoo unnie resmen kuyruğuna basılmış gibi bağırıyordu. Jungkook oflayıp beni beklemeden içeriye geçti.
jimin ve rosenin sarıldığını görünce yüzüme gülümseme gelmişti. poz vermek için jungkook'a sarılıp, başımı rosenin omzuna koydum.
"BİR, İKİ, ÜÇ. PEYNİİİRR." Jisoo unnie'nin klişe cümlesi ile hepimiz gülmüştük.
ailemle berabermiş gibi hissediyordum. hepsine 3 yılda çok fazla bağlanmıştım.
•
user72019, ve diğer 56.839.920 kişi bu gönderiyi beğendi.
sooyaaa__: with family:)
*
yorumlar kapatılmıştır*
user92, ve diğer 92.829.738 kişi bu gönderiyi beğendi.
lalalalisa_m: baby jiwoo🥺 @sooyaaa__ ❤
*yorumlar kapatılmıştır*
°
sellamm!
bölümü yazarken yine içime sinmedi QĞXÖWŞÖZĞAZ.3. özel bölüm gelebilir:/
cidden bu sıralar düzgün yazamıyorum. yazma yeteneğimi kaybettim glb😩
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖒𝖔𝖒𝖊𝖓𝖙𝖘 {𝘭𝘪𝘴𝘬𝘰𝘰𝘬}✔
Fanficlalalalisa_m: resmi hesabından ship gönderisini mi beğendin gerçekten! ×TAMAMLANDI×