6

299 31 12
                                    

Kirishima:

Yurttan çıktığımızda parmaklarımı eline geçirdim.
"Luna park?"

Mahçup bir gülümsemeyle yüzüme baktı kırmızı gözleri güneşte parlıyordu "Akvaryuma gidelim mi?"

"Olur tabi olur." Katsuki birşey isteyince çok sevimli oluyordu. Keşke hep bir şeyler istese diye düşündüm. Keşke hiç susmasa. Sürekli bir şeyler istese benden ve ben istedği her şeyi ona verebilsem...

Yürürken elimi birden sıktı ve öksürmeye başladı.

"İ-iyi misin Katsuki?"

Diğer eliyle öksürüğünü kapamaya çalışıyordu. Bir kaç saniye sonra neyseki öksürük krizi durmuştu. Hata mı yapmıştım? Onu zorluyor muydum?

Gözlerini kısarak gülümsedi "iyiyim hadi gidelim."

Tutuyor olduğum elini dudaklarıma götürdüm ve öptüm. Gözlerinin içine baktığımda yarım bir şekilde sırıttı.

Akvaryuma vardığımızda hevesle balıklara baktığını gördüm. Küçük bir çocuk gibiydi. Neden daha önce gelmemiştik ki buraya? Gerçi akvaryumı seveceğini bilmiyordum.

Bütün bunları düşünürken kulağıma eğildi "Eminim burdada pamuk şeker bulabiliriz. Onları çok sevdiğini biliyorum."

Gülümsedim. Onunla iken kendimi hep önemli hissediyordum. Bakugou sevgisini aşırı göstermeyi seven biri değildi ama iliklerinize kadar hissedebilceğiniz türden severdi. Onun söylediği, yaptığı her küçük şey zihnimin bir kenarına kazınır, kalbimin ritmini değiştirirdi. O sevmekte bile en mükemmeliydi.

Elimden tutarak beni pamuk şeker satan adama doğru çekeledi.

İkimizde birer tane aldık.

"Köpek balıklarını görmeye gidelim."

Köpek balıklarını çok sevdiğimi biliyordu. Sanki ben onu değilde o beni randevuya çıkartmıştı. Böyle olmasını istemedim. Kafasını dağıtıp sevdiği şeyleri yapması gereken oydu.

Köpek balıklarının olduğu yerdeki banka oturduk. Hayranlıkla balıkları izlerken pamuk şekerinden parçalar kopararak yemeye başladı.

Küçük sevimli bir çocuk gibiydi. Bu manzarayı görmek pek mümkün olmazdı. Bakugou'nun çocukluğunun baskıcı bir aile ve ailesinden kopan bir abla ile geçtiğibi biliyordum. Ondan hep olgun olması beklenmişti. O ise hiç çocuk olamamış gibiydi.
Şimdi ise içindeki çocuğu görmek beni duygulandırdı. Hem onunla gurur duyuyordum hemde ağlamak istiyordum.

Belki dokunsa ağlayacaktım.

Eliyle benim pamuk şekerimden bir parça koparıp ağızıma doğru uzattı ve dünyaya geri döndüm.

"Yesene düşünceli çocuk. Hem ne düşünüyorsun? merak etme sen köpek balıklarından daha havalısın."

Güldüm.
Neyim var benim.
Sürekli beni toparlamaya çalışan oymuş gibi. Tam tersi olması gerekiyordu.

Kendini topla Eijiro diyerek yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirdim.

"Erkek arkadaşımın pamuk şeker yerken ne kadar tatlı olduğunu düşünüyordum. Dalmışım."

Eliyle yüzümü hafifçe itti "salak."

"Burdan sonra çarşıda biraz gezelim mi?"

"Olur fark etmez." Diyerek kafasına omzuma yasladı.

Bu gün hiç bitmesin istedim.

Birlikte(kiribaku)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin