• Into The Magic

225 29 4
                                    

    Medya: Jessica & Mattheo

   Umarım beğenirsiniz, hatalarım olursa belirtmeniz beni mutlu eder,

  Müzik ile okumanızı tavsiye ederim.

İyi okumalar...

________________🥀
    Lumos !
_______________

________________🥀           Lumos ! _______________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


  Sonbahar döneminin tatlı esintisi vardı havada. Rüzgar uğultular oluşturarak kulaklarda ıslık çalıyor, güneş soğumaya başlayan havanın ısı kaynağı olarak ılıklaştırıyordu. Büyücüler, Londra King's Cross istasyonunda yeni bir Hogwarts yılına adımlarını atmak için toplanmış, muggle'lar bir şeyden habersiz kendi işlerinde koşuşturuyorlardı.

    Jessica, kırmızı ceketinin cebine, banyo yaparken çıkardığı kolyesine uzandı. Evden çıkarken takmak için zamanı olmamıştı, ailesi hızla geç kaldıklarını iddia ederek koşuşturmuş, sonuç olarak yarım saat önce gelmişlerdi. Helena ve Justin, anne ve babası, birer büyücüydü, fakat kendi aksine sapsarı saçları olan annesi, muggle doğumluydu.
    "Jess!"
Genç kız, parmakları arasında duran, ucunda küçük bir lotus çiçeği olan kolyeyi ilerlettiği adımları arasında boynuna takmış ve duyduğu ses ile okyanusun sert esintisini barındıran soğuk gri gözlerini kaldırarak arkadaşına kondurmuştu.

"Vic!"
Giydiği topuklu botları üzerinde, taşıdığı eşyalarını umursamadan koşarak Victoria'nın boynuna atladı.
"Merlin'in sakalı aşkına! Çok özledim seni!"
"Bende öyle!"
İki kızın sıcak gülüşleri bulundukları istasyonda duyulmuştu. Hafif sallanmaları ve dönmeyeleri ile birlikte duyulan ses ile ayrıldılar.
"Hadi kızlar, yer bulamayacaksınız sonra."

Jessica, eşyalarını babasının elinden alarak kendi sürüklemeye devam ederken, Victoria da yanında ilerliyordu.
"Yazın nasıl geçti?"
"Zalimce... senin?"
Victoria, arkadaşının dediğine kaşlarını çatarak gülmüş ve geldikleri duvara gözlerini gezdirmişti.

"Mükemmel."
Genç kızın adımları hızlandığında, iki platform arası duvardan koşarak geçişini yapmıştı. Jessica, mavilerini 9-10 platform yazısında gezdirmiş ve arkadaşı gibi koşar adımlarla ilerlemişti. İçinden geçtiği alanda saniyelik sessizlik yaşayan kulakları tekrar gürültüler ile buluşmuştu.

Gözleri önüne serilen büyüleyici tren, her zaman içine mutluluk damlaları serpmişti. Huzur kaplıyordu bedeninde, büyü ile ilgili duyduğu her cümle, her sözcük mutlu ediyordu bu çocuksu bünyesini.
"Hadi güzelim, başarılar."
"Seni seviyoruz, dikkat et kendine."
Jessica, sırayla anne ve babasına sarılmış ve babası tarafından alnına konan küçük bir öpücükle gülümseyerek yanlarından ayrılmıştı.

~ Inhale ~ The Rise Of The PhoenixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin