花見'ʰᵃⁿᵃᵐⁱ'
»𝖿𝗂𝗂𝗅
•𝙳𝚘̈𝚔𝚞̈𝚕𝚎𝚗 𝚔𝚒𝚛𝚊𝚣 𝚌̧𝚒𝚌̧𝚎𝚔𝚕𝚎𝚛𝚒𝚗𝚒 𝚒𝚣𝚕𝚎𝚖𝚎𝚔
"Geldiysen en azından bizi çalıştırman gerekmiyor mu?" diye seslendi ayağında top sektiren Tsubasa.
Sakura omuz silkti. "Zaten bütün gün sizinle uğraşıyordum...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Dün sizi baş başa yemek yerken gördüm, hiç inkar etme." Haru son beş dakikadır aynı şeyden bahsediyordu.
"İnkâr ediyor gibi bir halim mi var?" dedi Sakura ellerini kaldırarak. "Sadece düşündüğün gibi bir şey olmadığını söylüyorum."
"Bu şüpheli." dedi Haru şüpheci bir tavra bürünerek.
"Amongus mı oynuyorsun?" dedi Sakura heyecanla. "Neredeyse Japonya'da oyunu bilen kimse yok zannediyordum."
"Evet ve biliyor olmana şaşırdım ama konuyu değiştirme." dedi Haru en başta kızınkiyle benzer bir heyecanla konuşup sonunda yeniden dedikoducu tipe dönerek.
Haru inanmadığını belirten bir ses çıkarttı. "Hadi ama. Buna inanmamı bekleme. Diğer kızlar gibi değilimdir ama bu fazla bariz."
"Geçen gün de Tsubasa hakkında aynı şeyi söylemiyor muydunuz?" dedi Sakura meybuzunu emerek. Haru, arasının iyi olduğu koçunun dışarı çıktığı saatte peşine takılıp da almıştı ve Sakura'yı da unutmamıştı.(Kendi koçları haftaya götürme sözünü vakit gelecek haftaya yaklaştıkça unutmaya yüz tutuyordu oysa.) Tadı, fiyatından beklenmeyecek derecede hoştu. "Sonra Misaki'ye sarmıştınız."
"Onlar da var, değil mi?" dedi Haru mızırdanarak. "Hangisiylesin sen de ha?"
"Haru kafana vuracağım ha şimdi." dedi Sakura meybuzunu sallayarak. "Tsubasa tipim değil zaten, hem onlar Sanae ile olacaklar, aralarını yapıyorum. Daha doğrusu, yapmaya çalışıyorum. Taki ile de eskiye dayanan bir arkadaşlığımız var. Öyle bir şey değil yani."
"Misaki'yi söylemedin?"
"Misaki de..Misaki işte." dedi Sakura yüzü ısınarak. Dışarıdan belli olacak kadar kızarmadığına seviniyordu.
"Hiç öyle gelmedi bana ama peki." dedi Haru bankta arkasına yaslanarak. Otelin yan bahçesindeki bir bankta oturuyorlardı. "Senin ağzından laf alacağım diye meybuzum su oldu." Söylenerek meybuzunu yemeye başladı.
Sakura saate baktı. "Benim gitmem gerek. Takımın antrenman saati."
"Hemen kaç." diye homurdandı Haru.
¶¶¶
"Minami abla?"
"Hm?"
"Sen kaç yaşındasın?" Tezgâha kollarını yaslamış ve kafasını üzerine koymuş Sakura'ya baktı genç kadın.
"Kadınlara yaş sorulmaz derler aslında." dedi kadın muzipçe. Sakura dudağını büzdü. "Ama söyleyeyim ne çıkar? Yaşımı dert etmiyorum ki." Kuruladığı tabağı kenara bıraktı. "21."
"Woah."
"Yaşlı duruyorsun diyenler oluyor, söyleyebilirsin." dedi Minami önemsemez bir tavırla. Ritmik bir hızla tabakları durulamaya ve silmeye devam etti.
