1.8

186 15 2
                                    

Ufak spoiler: Bölümde kaos var.

"Süremiz kısıtlı zaten, söylenerek zaman kaybediyorsunuz." dedi Sakura, ciddiyetle. Takım mızırdanmaya devam etti.

"Bugünlük yarım saat erken çıkalım." dedi Izawa pazarlık yaparak. Futbol aşığı çocuklar bile bir yerden sonra yetti diyebiliyordu nihayetinde.

"Sadece düzgünce geçirelim yarım saati." dedi Sakura. "Söz, sizi fazla zorlamayacağım."

"Dün de böyle dememiş miydi?" diyen Nishio'nun sözünü Ishizaki tamamladı.

"Antrenman sonunda yerde sürünüyorduk."

"Ya! Ciddiyim." dedi Sakura alınarak. "Dün tembellik etmeye çalışmaya daha antrenmanın ortasından başlamıştınız, o yüzden çalışmanız gerekiyordu. Hem olabildiğince hafif çalıştırdım sizi." Kaşları çatık halde devam etti. "Az çalıştırsam maçı kazanamazsınız sonra da gelip bana laf edersiniz. Hep bana, hep bana ha."

"Çok çalıştırdığında daha da kötü oluyor." dedi Kisugi kuru bir sesle. Sesindeki imayla takımdakilerin dikkati Kisugi'ye yönelirken Sakura yutkundu.

"Neyi kastediyorsun?" dedi Nakayama saf saf.

"Sakura anladı, öyle değil mi Sakura?" dedi Kisugi gözlerini kıza dikerek. Rahatsızca kıpırdandı Sakura.

"Bunun bahsini neden şimdi açıyorsun?" Şimdiye kadar her şeyi unutmuş gibi davranıyorken neden bir anda tersine döndün?

"Bilmem." dedi Kisugi sarkastik bir tavırla. "Ortam, kişiler, suçlu..Biraz dejavu yaşattı bana."

"Kisugi-" Araya girmeye çalışan Wakabayashi'nin sözü, Sakura'nın konuşmasıyla bölündü.

"Aradan iki yıl geçmiş bir şeyi hatırlatıp ortamı bozmana sebep mi bu?"

"Aradan iki yılın geçmesi seni haklı mı çıkartıyor?"

"Öyle bir şey söylemedim." dedi kız.

"Ah, doğru. Olaydan hemen sonra bir korkak gibi kaçmıştın, değil mi?" Sinirle kıza doğru bir adım attı.

"Kisugi, sakin ol." Taki çocuğu tutmaya çalışsa da Kisugi onu ittirip kıza doğru birkaç adım attı.

"Yaptığının sorumluluğunu doğru düzgün almadın da!"

"Neler oluyor? Neyden bahsediyorlar?" diye fısıldadı Nakayama dehşet içinde. Bir anda peydahlanan kavga ile şaşkına dönmüştü. Put gibi durup kavgayı izleyen takım, bilmediklerini gösterdiler bir baş hareketiyle. Shutetsu takımı hariç. Onlar Kisugi'yi sakinleştirmeye çalışıyorlardı.

"Ne yapabilirdim??" dedi Sakura. Titriyordu. Ortamın ve kişilerin benzerliği, onu geçmişin içine çekmişti ve şu an Taki'nin acıyla homurdanmasını kulaklarında duyuyordu.

"En azından bir ceza çekmeliydin."

"2 yıl boyunca Taki'yle tek kelime etmemek ceza değil mi?" diye bağırdı Sakura.

"Bu bir ceza mı sana?" dedi Kisugi. Kahkaha attı. "Bu asıl Taki'ye cezaydı seni aptal. Sakatlanmış ve bütün morali altüst olmuş çocuğu bırakıp gitmek mi kendini cezalandırma anlayışın? Ne kadar üzüldü haberin var mı? Ne kadar ağladı? Yasta gibiydi resmen ve bunlara sen sebep oldun! En yakın arkadaşım senin yüzünden acı çekti ve şimdi karşıma geçmiş pişkince 'Taki'yle konuşmadım, yeterli bir ceza değil mi?' mi diyorsun?"

Sendeledi Sakura ve ona yakın olan Misaki kolunu tutmasa düşecekti. Ama bunu bile fark etmedi. Çocuğun söylediklerine kilitlenmişti. Bu asıl Taki'ye cezaydı, seni aptal.

Taki'ye çevirdi bakışlarını. Yüzü açık bir kitap gibiydi ve kırgınlığını görebiliyordu Sakura. Kisugi haklıydı, onu yalnız bırakarak yaptıkları sadece kendisini etkilememişti.

Ama bunun işe yarayacağını düşünmüştü. Sakura aptalca ve sorumsuzca davranmıştı ve kendisine verebileceği en büyük cezanın ondan uzak kalmak olacağını bildiğinden buna uygun hareket etmişti. Taki'nin zaten ona öfkeli olduğunu ve gitmesinden memnun olmuş olabileceğini düşünerek daha da acı çektiriyordu kendisine. Şimdi ise Kisugi gayet rahat bir tavırla gelmiş ve yanlışlarla kurulmuş derme çatma evini yıkmıştı. Ona gerçeği, aslında ne kadar da bencil olduğunu göstermişti.

"Konuşamıyorsun." dedi Kisugi. Sinirini çıkarttıktan sonra sakinleşmişti. Konuşamıyorum.

"Kisugi, gel kardeşim." dedi kolundan tutan Izawa. İtiraz etmeyen Kisugi'yle beraber Izawa ve Wakabayashi, arkalarından Takasugi sahadan çıktı. Taki, onların peşinden gitmeden önce Sakura'ya, kızın anlamlandıramadığı bir şekilde baktı. Belki de suçlama vardı bu bakışlarda.

"Ne yapmalıydım?" diye fısıldadı Sakura gözleri dolarak. Çocuklar onun söylediğini duyamasalar da kızın ağlamak üzere olduğunu görüyorlardı. Ne yapacakları konusunda bir fikirleri yoktu ne yazık ki.

Misaki, Kisugi'nin ne için kavga çıkarttığını anlamasa da bunun, Sakura'nın iki yıl önce Nankatsu'ya geçmesiyle bağlantılı olduğunu anlamıştı. Ama şu anda önceliği ne olduğunu anlamak değil, Sakura'ydı.

Tsubasa'ya baktı. Telepati gibi birbirlerinin ne düşündüğünü anladılar, aynı şeyi düşünmüşlerdi.

"Gidelim, beyler. Yardım edebileceğimiz bir şey değilmiş gibi duruyor." dedi Tsubasa. Misaki, kıza destek verdiğini belirtmek istercesine sırtını patpatladı ve kafaları karışmış halde sahadan çıkan takıma katıldı. Kapıdan çıkmadan önce dönüp Sakura'ya baktı. Dışarı çıkan çocukları izliyordu.Hayır. Taki'nin çıktığı kapıya bakıyor.

"Özür dilerim, Taki-Taki." Tekrar tekrar aynı şeyi söyleyen kızın gözyaşları akmaya başladı. Kocaman stadyumda kızın hıçkırıkları yankılandı.

NEDENSİZCE SON BÖLÜMLERİ KÖTÜ YAZMIŞIM ÖZÜR DİLİYORUM BU BÖLÜM İÇİN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

NEDENSİZCE SON BÖLÜMLERİ KÖTÜ YAZMIŞIM ÖZÜR DİLİYORUM BU BÖLÜM İÇİN

YİNE DE KAOS GÜZELDİ GALİBA

2 BÖLÜM KALDI ŞAKA MAKA

TAKİ İLE OLAN OLAYI ANLAMIŞSINIZDIR AZ BUÇUK, SONRAKİ BÖLÜM FLASHBACK OLACAK ZATEN

20 BÖLÜM BİTTİKTEN SONRA KÜÇÜK BİR İHTİMAL ÖZEL BÖLÜM FİLAN YAZABİLİRİM

NİYE BÜYÜK HARFLERLE YAZIYORUM BİLMİYORUM.

NEYSE GÖRÜŞÜRÜZ

 花見Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin