3. Bölüm "Oğlumuzu Bir Kez Görseydi"

316 25 0
                                    

   MedyadakiAysu- Çağan temsili İyi Okumalar :)

  Aysu sınıfındaki saate baktığında çıkış saatinin yaklaşmış olduğunu gördü. Küçücük sandalyelerine oturmuş rengarenk kalemlerle boyama yapan öğrencilerine dönüp gülümseyerek

  "Çocuklar hadi bakalım boyalarınızı toplayıp,  kitaplarınızı kaldıralım." dedi.

Çocuklar sandelyelerinden kalkıp masalarının üstlerini toplamaya başladılar. Tek kişi hariç; Yiğit. Aysu Yiğit'in hala oturduğunu görünce yavaşca yaklaşıp elini çocuğun sırtına koydu.

  "Yiğit sen neden toplanmıyorsun ?"

  Yiğit bir Aysu'nun gözlerine, bir boyama kitabına çeviriyordu bakışlarını. Sonra Aysu'nun gözlerine bakıp kısık bir sesle "Eve gitmek istemiyorum." dedi.

Yiğit'ten böyle bir tepki beklemeyen Aysu eğilerek yüzünü çocuğun hizasına getirdi.

  "Peki neden gitmek istemiyorsun?"

  Yiğit'ten cevap olarak omu silkme alan Aysu:

  " Yarın geri geleceksin bunları kaldıralım yarın devam edersin tamam mı?"

  Yiğit isteksiz bir şekilde sandalyesinden kalkıp masanın üstündekileri toplamaya başladı.

  Aysu Yiğit'in eve neden gitmek istemediğine dair düşünmeye başladı. Evde çocuğu rahatsız eden neydi? Bu sırada Yiğit ayakkabısını giymiş Emre'nin elinden tutmuş koridorda ilerliyorlardı.

Sınıftaki yarımcısı Filiz'in "Aysu Hanım öğrencilerin hepsi gitti, bende çıkıyorum."

  "Yiğit'te gitti mi?"

  "Evet. Babası geldi."

"Ah! Tamam Filiz çık sen ben de  çıkıcağım. Yarın görüşürüz."

  "Görüşürüz Aysu Hanım."

  Aysu Emre Bey'i kaçırmış olmasına üzüldü. Yiğit'in eve gitmemekteki isteksizliğini konuşmak istemişti oysa. Ceketini ve çantasını alıp eve gitmek üzere sınıftan çıktı.

  Aysu arabasını bahçeli iki katlı evin garajına park edip kapıya doğru yürüdü. Tam zile basacakken oğlunun kapıyı açıp "Anne" diyerek üstüne atlaması bir oldu. Kollarına oğluna dolayarak "Oğlum" diye karşılık verdi Aysu.

  " Çok mu özledin sen anneyi?"

  "Çok özledim." diyerek minik kollarını iki yana açıp özleminin büyüklüğünü göstermeye çalıştı Çağan.

  "Ben de seni çok özledim." diyerek Aysu'da Çağan'a uyup kollarını iki yana açtı. Oğlunu öpüp "Hadi gel." dedi ve elini uzattı.

  Aysu ve Çağan el ele eve girdiklerinde Ayten Abla ceketini giymiş onları bekliyordu.

  "Gidiyor musun Ayten Abla? Akşam yemeğine kalsaydın."

  "Yok yavrum sağol kızlarıma uğrayacağım bugün torunlarını özledim."

"Tamam ablam yarın görüşüz yarın selam söyle."

  "Söylerim hadi görüşürüz."

  Yatak odasına gidip üstüne rahat bir şeyler giyip Mutfağa gitti.Ayten Abla'nın yaptığı yemeği görünce hemen Çağan' a seslendi.

  "Çağan koş Ayten abla köfte yapmış."

  Çağan annesini duyunca oynadığı arabayı bir kenara atıp mutfağa koştu.

   "Anne hadi yiyelim."

  "Tamam oğlum hazırlıyorum."

  Aysu Çağan'ı köftelerle buluşturmayı daha fazla bekletmemek için hemen sofrayı hazırladı.

   Yemek sonrası Aysu bilgisayarından animasyon filmi açıp oğlunu kolunun altına aldı. Çağan'ın kahkalarını duydukça Aysu mutlu olduğunu hissediyordu. Çünkü oğlu Gülünce aynı Gökhan'ın ki gibi gamzeleri ortaya çıkıyordu. Oğluna baktıkça küçük Gökhan'ı görüyordu Aysu. Kaşı, gözü, burnu hep Gökhan'ı andırıyordu. Gökhan hayatta olsaydı nasıl da övünürdü kendisiyle. Keşke dedi. Keşke hayatta olsaydı, oğlumuzu bir kez görseydi de kendisiyle övünseydi. Derin bir nefes aldı. Gözünden düşmekte olan göz yaşını yakalayıp oğluna döndü. Çağan uykusuna yenik düşmüş filmin sonunu bekleyemeyip annesinin kollarında huzurlu bir uykuya dalmıştı. Bilgisayarı kapatıp Çağan'ı kucağına alıp üst kattaki yatağına yatırdı. Çağan'ın başına öpücük kondurup kendi odasına doğru yürüdü.

 

 

Bir İlkbahar Akşamı    -askıdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin