Birazcık daha kendimden bahsedecek olursam, üç ay önce iki yıllık erkek arkadaşımla "mükemmel" sandığım ilişki bitti. İsmini vermek bile istemiyorum çünkü duyduğumda bela okuyorum. "O" diye bahsetmem yeterli. Ayrıntıya girmek istemiyorum fakat Onu kuzeniyle bastım diyebilirim. Onlar hala inkar ediyorlar ama bu onların neden sarmaş dolaş oldukları sorusunu yanıtlamıyor. Aşık olduğum kişi beni aldatmıştı -aşık olduğumu sandığım kişi mi demeliyim- onu unutmam gerekiyordu. Bunu 3 ay önce yapmalıydım. Ama olmadı. Ne kadar nefret ettiysem o kadar özledim, ne kadar özlediysem o kadar öldüm.
Saçlarımdan, avuç içimden, parmak uçlarımdan öpen, bensiz yaşayamayacağını bana ikna ettiren bir adamı bu kadar çabuk nasıl unutabilirdim ki?
Neden mi yazıyorum? Aramızda kalsın, düşüncelerimden başka türlü kurtulma çaresi bulamadım henüz.
Normalde günlük yazmamın sebebi buydu. Şimdiye kadar 3 günlük bitirdim. Günlükleri yazdıktan sonra tekrar sayfaları açıp okuduğumda o zaman beni üzen şeyler aklıma geliyordu ve beni tekrar sıkıntıya boğuyordu. Buna dayanamadım. Sonra onları yaktım. Şimdi tekrar başlamamın sebebi ise korkmuş olmam. 21 şubat gecesi bir rüya gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UZAT SAÇLARINI
ChickLit17 yaşında, Ankarada yaşayan, sürekli ismiyle dalga geçilen bir kızım. Boyum 1.70 kilom 60. Saçlarım omuzlarımda, bazen düz bazen dalgalılar. Benden bağımsız hareket ediyorlar. Gözlerim ela. Babamınkiler yeşilmiş, keşke benimkiler de yeşil olsaydı...