ŞamZey 1

256 11 50
                                    

Merhabalar ve iyi okumalar :D

Şam'dan(Yani şamdan sjsjsjs)

Duvara yaslanmış bir şekilde uyuduğum için tutulmuş boynumu ovuşturarak ayağa kalktım. Dün Khontkar'ın attığı dissi dinleyince harekete geçmeye karar vermiştim. Her ne olacaksa, bugün olmalıydı. Yanımda getirdiğim siyah sırt çantasının içinden RedKeys amblemli kapüşonu çıkarıp giydim ve siyah bir maske taktım. Siyah büyük güneş gözlüklerimi de taktığımda kendimden emin bir şekilde ilerlemeye başladım. Hava daha yeni yeni aydınlanıyordu ve gece boyu onun binaya girdiğini görmeden uyumamıştım. Kol saatime baktığımda saatin altıya çeyrek kaldığını gördüm. İçeride Kevser♡'imden başka kimse olmadığına emindim herkesi gözlemlemiştim. Bitanem benim, neden evinde uyumak yerinde burada uyuyordu ki. Ama artık stüdyo köşelerinde sürünmeyecekti. 

  Binaya kolaylıkla giriş yaptığımda tahmin ettiğim gibi içeride ondan başka kimsenin olmadığını gördüm. Zaten kolay kolay da gelmezlerdi bu saatte. İlk katın bütün odalarına baktığımda boş olduğunu gördüm, ardından içimi bir korku kapladı. Ya ben uyuyakaldığımda gittiyse? Yok, yok öyle bir şey olamazdı. Olmasındı. İkinci katın yarısını dolaşıp bir şey bulamadığımda geri dönmek için yeltenmiştim ki bakmadığım bir oda olduğunu gördüm. Hafif aralık kapıyı sessizce ittiğimde masum bir şekilde ikili koltukta uyuduğunu gördüm. Her ne kadar içim onu öpme isteği ile dolsa da çabuk olmalıydım.

Ses çıkarmadan yanına yaklaşıp çantamdaki koli bandını çıkarıp canını yakmadan o öpülesi dudaklarına yapıştırdım. Canını yakmayı hiç istemezdim ama böyle olması gerekiyordu. İçinde kaybolmak istediğim o güzel gözlerini şaşkınlıkla araladığında hızla çantamdan eterli pamuğu çıkarıp burnuna yaklaştırdım. İki üç saat baygın kalırdı ve bu benim için yeterliydi. Hızlıca canını yakmadan ellerini ve ayaklarını bağladım. 

  Range Rover'ımın arka kapısını açıp kucağımda masumca uyuyan Zeynep'i dikkatlice koltuğa yatırdım. Üzerine ön koltuktaki ince örtüyü örttüm, ardından sürücü koltuğunda yerimi alıp arabayı çalıştırdım. Harika hissediyordum. Sevdiğim kız benimleydi. Beraber kimsenin bizi bulamayacağı bir yere gidiyorduk. Sonunda hayallerim gerçekleşmişti.

Yaklaşık bir saat sonra telefonum çalmaya başladı. Arayan Heja abiydi. Tabi ki cevaplamayacaktım. Telefonumu uçak moduna aldım, yanımdaki koltuğa fırlattım ve içimden bir şarkı mırıldanmaya başladım. İçimdeki mutluluk tarifsizdi. Dün Khontkar'ın attığı disste geçen

"Bundan aylar öncesi
Zey dedi "Şam'la olur mu ben ne dersin?"
Dedim ki "Zey sen kocaman bi bireysin
Dikkat et ama bunlar yavşaklar kümesi.""

Sözlerini duyar duymaz içimden kafamı duvarlara vurma isteği gelmişti. Disslemeseydim belki her şey çok farklı olabilirdi. Ama o da bana boş değilmiş en azından onu öğrenmiştim. Kaybedeceğim ne kalmıştı ki? Bari sevdiğim kızı kazanabileyim. Yani, umarım kazanırdım...

Lil Zey'den

  Keskin bir baş ağrısıyla gözlerimi yabancı bir evde açtığımda bir yatağın üzerinde yatmakta olduğumu fark ettim. Oturur pozisyona geçmek istedim fakat ellerim ve kollarım bağlıydı, ayrıca ağzım da bantlıydı. Yatağın yanındaki koltukta oturan kişinin yüzünü görmek için olduğum yerde hareket etmeye başladığımda Şam ile göz göze geldim. Beni bu hale getiren o muydu yani? Ama bana o kadar güzel bakıyordu ki yanaklarımın kızardığını hissettim. 

  Uzunca bir süre birbirimize öyle bakmaya devam ettik. Bana doğru döndü, parmakları ile yavaşça ağzımdaki bandı çekip çıkardı. Ardından narince bağlı olan ellerimi ve ayaklarımı çözdü. Bileğim kalın ipten dolayı hafifçe kızarmıştı. Bileğimi avuçlarının içine aldı ve hangi ara nereden bulduğunu bilmediğim bir kremi yavaşça sürmeye başladı.

“Canını yaktıysam özür dilerim amacım o değildi ama bu krem kızarıklığın gitmesinde yardımcı olur.” dedi.

  Avuçlarının içindeki bileğimi kendime doğru çektiğimde kafamda birkaç soru vardı. Neden beni bu şekilde kaçırmıştı? Daha doğrusu, neden beni kaçırmıştı?
 
Kafamın içindeki soruları duymuşçasına gülümsedi ve ellerimi avuçlarının içine aldı.

“Bak, emin ol ben de böyle olsun istemezdim ama işler iyice sarpa sardı. Ben seni çok seviyorum, Zeynep. Bunu sen de biliyorsun. Ama İstanbul Trip ve RedKeys arasında olan dissleşme, üstüne benim dissim, üstüne Khontkar'ın dissi bizim birlikteliğimizi engellerdi. Ben sonunu pek düşünmeyen bir insanım. Bu yüzden en doğru olanın bu olduğuna karar verdim. Biraz delice, biraz değil bayağı delice biliyorum. Ama sensiz bir gün bile geçirmeye dayanamazdım artık be Kevser'im. Rüyalarımdan çıkmıyorsun, her gün her saat her saniye aklımdasın.” dedi.

Uzunca bir süre ikimiz de sustuk ama bir cevap vermem gerektiğinin farkındaydım.

“Ben de galiba sana karşı boş değilim.”

KFLSKFLDSPFNSŞFKSŞFKSFL GÜLMEKTEN ÖLÜYOM YAZARKEN DAHA MÜQ SAHNELER GELECEK, AŞIRI ROMANTİKLİKTEN İÇİM BAYILDI AMA BİR SONRAKİ BÖLÜMLERDE GÜLMEKTEN KATILACAKSINIZ EMİN OLUN.

Düşüncelerinizi alayım:D

Yarın yeni bölüm atıcam abucanlar kendinize iyi bakın, adios!

D.N: Kültür savunucusu yüce t-rex teiye bu başyapıta katkıda bulunduğu için teşekkür ederim. Roar.

Türkçe Rap Cringe KurgularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin