Merhabalar öncelikle! Özel hayatımda beklenmedik, tuhaf ve saçma sapan olaylar yaşadım o yüzden bölüm atamadım. Takip edeniniz var ise özür diliyorum gecikme yüzünden. İyi okumalar!
Şam'dan
"Volkan ile ben bir davette karşılaştık ve toplu olarak bir fotoğraf çekildi. Bu fotoğrafı kırpmışlar bu yüzden gereğinden yakın görünüyoruz ama yemin ederim tamamı böyle değil. Neden cüzdanımdan çıktığını merak ediyorsan Onur abiye göstermek için bir çıktısını alıp cüzdanıma koymuştum. Aramızda hiçbir şey olmadı, olmaz da zaten. Lütfen asma suratını seni böyle üzgün görmeye dayanamıyorum çünkü seni çok seviyorum."
Kevser'im... Hayatımın aşkı... Beni çok sevdiğini mi söylemişti! Kulaklarıma inanamıyordum. Ama ona ve söylediklerine canı gönülden inanıyordum. Mantıksız şeyler de değildi hani. Ama asıl önemli olan onun öpülesi dudaklarından "seni seviyorum" kelimelerini duymuş olmamdı. Artık önümüzde tam anlamıyla hiçbir engel kalmamıştı. Onur abi dışında...
Lil Zey'den
Şam'a söylediklerimden sonra ortalığı rahatsız edici bir sessizlik sarmıştı. Başta şaşkın bir şekilde bana dönmüştü ancak sonrasında yüzü mutlulukla aydınlanmıştı. Ardından gülümsemesi yavaş yavaş solmuştu. Yavaşça yaklaşıp yüzüne bakmaya başladım ve konuşmaya başladım.
"Bir problem mi var? İyi misin canım?"(Yazar notu: Lil Zey'cim sen de hemen açıldın noluyoruz?)
Ups! Canım demiştim. Ama onun için sorun değildi. Sanırım yani.
Uzun bir süre sessiz kaldıktan sonra dirseklerini arabanın kaputuna yasladı ve başını ellerinin arasına alarak konuşmaya başladı.
"Geri döndüğümüzde Onur abi canıma okuyacak. Onu düşünüyorum balım.(Yazar notu: AŞIRI LOVEDAN ÖLÜYOM YARDIM EDİN)
Doğru ya... Onur abi vardı. Ama o beni çok severdi, yani benim üzülmeme dayanamazdı. Hem onun da dediği gibi ben yetişkin bir bireydim. Bu yüzden bu sorun değildi.
"Aşkım (Yazar notu: AAAAAAAAAAAAAAAAA) bak, ikimiz de yetişkin bireyleriz. Ayrıca Onur abi sandığın kadar problem yaratmayacak, bundan emin olabilirsin. Hadi bir an önce geri dönelim. Onlara anlatacağımız çok şey var. İstanbul Trip'e de aynı şekilde. Hadi."
Şam'dan
RedKeys binasına el ele girdiğimizde bize dönen şaşkın suratları izlerken gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Noldu lan kaşar? Nooldu amına koyim?(Yazar notu: SADOPUSFUSDLKVJXZLKCBHCLKVHBLCBN)
Bu havam Onur Abi'nin pamuk şekerimsi saçlarının radarıma girmesiyle söndü. A-abi ben alıntı yaptım senden biraz önce o kurtarır mı beni? Her neyse, saçmalamayı kesmeliydim.
2 Saat Sonra...
Hayatımın anlamı(Yazar notu: Yazarı kaybettik başımız sağolsun.) ile olan biten her şeyi anlattıktan sonra oturduğum koltuğa kelimenin tam anlamıyla yayılmıştım. Dimdik oturduğumdan dolayı bir tuhaf olmuştum. Ama şükürler olsun ki bunu da sağlıklı bir şekilde atlatmıştım. Ama sanırım bundan sonrası Onur Abi'nin ağzından çıkacak kelimelere bağlı olarak gelişecekti.
Onur Abi tam konuşmaya başlamıştı ki içeriye Heja Abi(Heja), Gökdeniz Abi (Xir) Berk Abi(Maestro) ve Batuhan Abi(Ashoo) girdi. Arkalarından da sallana sallana Can Abi(No1) geldi. Geldiği gibi kendini köşedeki mor renkli pufa atan Heja Abi sempatik bir şekilde gülümseyerek konuşmaya başladı.
"Eeeeee gençler, düğünü ne zaman yapıyoruz?"
Arkadaşlar aceleye gelen bir bölüm oldu, o yüzden hatalarım filan var ise özür diliyorum. En geç yarın akşam yeni bölüm atacağım planlarım değişmezse. Kendinize iyi bakın, yorum yapmayı unutmayın:) Eğlenmek için yazıyorum ama yorumlarınız daha da eğlenceli oluyor, yoksa yapıp yapmamak size kalmış. Oy da atabilirsiniz isterseniz. Neyse çok boş yaptım, görüşürüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkçe Rap Cringe Kurgular
HumorUYARI: BU KİTAPTAKİ HER ŞEY HAYAL ÜRÜNÜDÜR. Öncelikle sıkı bir Türkçe rap dinleyicisi olduğumu bilmenizi isterim. Yazdığım hikayeleri eğlencesine, günlük cringe dozumu almak için ve kafamı dağıtmak için yazıyorum. Cringe olmak istiyosan ne bekliyosu...