Ölüm Günü

21 8 3
                                    

Olduğum yerde dona kalmıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum. İnsanlar sağa sola koşuyor saklanmaya çalışıyordu. Babam hemen yanıma geldi ve koluma girdi.
"Alin, kaç!"
Hala şoktaydım. Hareket edemiyordum. Babam hemen adamlarını devreye soktu. Kendi de silahını eline aldı. Bir yandan etrafa sıkıyor bir yandan gitmem için beni itiyordu.
"Alin kendine gel ve kaç!" Var gücüyle bağırıyordu. Sonunda kendime geldim ama babamı bırakmaya niyetim yoktu.
"Baba seni bırakmam. Benimle gel."
"Alin git kızım lütfen git. Söz veriyorum geleceğim." Babam yalvaran gözlerle bana bakıyordu. Silahı bir saniyeliğine indirip elimi tuttu.
"Alin git.. Geleceğim söz." Dediği anda silah sesi dibimde duyuldu. Ne olduğunu anlamadım. Ben mi vurulmuştum? Hayır.. Hayır ben vurulmamıştım. Peki ya kim?
Babama gözlerimi diktim. Babam öylece bana bakıyordu.
"Baba?!" Tepki yoktu. Yavaşca dizlerinin üzerine çöktü. Babam vurulmuştu. Babam göğsünden vurulmuştu.
"Babaaa!" diye bağırdım çaresizce. Neler oluyordu? Her şey rüya olmalıydı.
"Babaaa" Tam ona doğru eğilecekken babamın korumalarından biri kolumdan tutarak beni sürükledi.
"Gitmemiz lazım."
"Hayır bırak! Babam orada. Babamı kurtar. Bırak beni." Beni dinlemeden çekiştiriyordu. Silahlar susmuş herkes kaçmıştı en son gördüğüm şey babamın yerde tek başına uzandığıydı.
*************
Gözlerimi yavaşca araladım. Etrafa baktım. Odamdaydım. Bir anda her şey hafızama hücum etti. Doğum günüm, babamla dansım ve babamın vuruluşu. Bunlar rüya mıydı? Allahım rüya mıydı bu? Ayağa kalktım. Koşarak salona indim. Salon kalabalıktı. Dilan, babaannem, halam hepsi oradaydı.
"Babaanne?" Dedim titreyen sesimle. "Neler oluyor?"  Babaannem buruk bir yüzle bana baktı. Gözlerinden yaşlar akıyor gözyaşları benim içimi yakıyordu.
"Alin.." Dedi kısık sesle. "Buraya gel."
Hemen yanına gittim dizinin dibine oturdum.
"Babaanne söyle bana. Ne oluyor? Hala neden buradasın dün doğum günümde yoktun. Babam nerede? Hastanede mi? İyi değil mi?" Aklımda dolaşan tüm soruları sordum. Panik halindeydim. Neler oluyor öğrenmem gerekti. Kalbim hızla çarpıyor duyacaklarımdan korkuyordu.
" Alinim... Ba-başımız sağ olsun. " Dedi Halam ve hıçkırarak ağlamaya başladı. İnanmak istemiyordum. Kabul etmiyordum. "Ne diyorsun? Ne diyorsun Hala. Babam nerede söyleyin." Ayağa kalktım sağa sola yürümeye başladım. Panik tüm bedenimi sarmıştı. Titriyordum. Dilan yanıma geldi "Odana çıkalım Alin. Biraz uzan." Dilanı tüm sinirimle ittim.
"Ne uzanması be. Babam nerede? Neler oluyor. Babam cidden öldü mü? Bu mümkün mü? Hayır... Hayır bana geleceğim söz dedi. Hayır babam gitmez." Dedim etraf bulanıklaşırken. "Gitmez..."
************* 1 Hafta Sonra**********

Babamı toprağa vereli 1 hafta olmuştu. Kabullenmek çok zordu ama kabullenmiştim çünkü geceleri gelip beni öpen yoktu. Her gün bana prensesim diye seslenen de. Babam ölmüştü. Anneme kavuşmuştu. Peki ya ben? Ben niye bu dünyadaydım. Ben niye vardım? 19 yaşımda tek başıma ne yapacaktım ben?

Yataktan kalkıp cama yöneldim. Buradan atlasam ölür müydüm acaba? Ya da belki bileklerimi kesmeliydim. Yok ilaç içip uyumak en iyisiydi. Hayır hemen yok olmalıydım. Hemen gitmeliydim bu dünyadan. Dayanamıyordum. Tüm öfkeyle dolup taştım. Elime gelen her şeyi fırlattım. Kendimi duvarlara vurdum. Bağırdım çağırdım haykırdım.

"Alinnn." Babaannem koşarak odaya girdi. "Alinnn kendine gel." Beni kollarımdan tutarak kendine çekip sarıldı. "Sakin ol Alinim." Hıçkırarak ağlamaya başladım. Sanki bu gözyaşlarımla içimdeki her şeyi dışarı atıyordum. Sanki eski Alin çıkıyordu içimden. Sanki ben artık ölmüştüm.

"Kendine gel Alin. Sen bana lazımsın. Babana lazımsın. Babanın intikamını sen alacaksın. Güçlü dur Alin her şey yeni başlıyor. Babanı senden alanı ölümden beter edeceksin. Alin... İntikam ateşi sarsın seni. Baban seninle gurur duyacak." Dolu gözlerle babaanneme baktım. Dedikleri beynimdeki tilkilere dolandı. Defalarca tekrar etti tilkiler. İntikam... Bu hayatta yapacağım son görev buydu. İntikam beni yeniden doğurdu.

İNTİKAM ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin