Yaşıyor muyum evrende?
Ya da sadece düşlerimde?
....
Amine'den...
Gözlerim kapalıyken dün kaçta uyuduğumu hesaplamaya çalışıyordum. Geç uyumayı planlamamıştım. Ama aynı zamanda Kara Sevda dizisine 8. defa baştan başlamayı da planlamamıştım.
Kapıdan gelen ses ile gözlerimi araladım. Neyse ki geçici olarak buradaki son günümdü diyebiliriz.
"Amineeee, kaldır götünü." Cidden bu kızın benimle sorunu neydi? Aile evinde yaşamanın sorunlarından biri de Ada gibi bir kardeşinizin olmasıydı.
"Ne var Allah aşkına, ne istiyorsun lan benden?"
Ada birden üzerime atladı. Deliydi bu kız, cidden deli.
"Ne zaman yola çıkıyorsun? Gitmen için gün sayıyordum, artık saat saymak istiyorum. Kaç saat kaldı acaba söyler misin?" Ada'yı üzerimden atıp yataktan kalktım. Kıyafet dolabımın aynasından ona bir gülücük göndermeyi ihmal etmedim.
"Yarın saat yedi gibi yola çıkacağız. Ah pardon aşko hayallerini yıktım. Bir gün daha saymak zorundasın." Kafamı tekrar dolabıma çevirip sürgülü kapağı araladım. İçinden bi kaç parça kıyafet çıkardım. Ada odadan çıktığında elimdeki kıyafetleri yatağın kenarına bırakıp tekrar uzandım.
"Kalk yataktan Amine! Ben gittikten sonra tekrar yatağa yattığını biliyorum." Umursamadan beş dakika daha kestirdim. Telefonumdan gelen mesaj bildirim sesiyle elimi sol taraftaki komodine uzatıp telefonu elime aldım. Mesajı açmadan önce saate baktım. Saat daha 10.00'a geliyordu. Off'layıp yatakta oturur pozisyona geldim. Mesajlara girip gelen bildirimin üzerine tıkladım.
"Ben bavulumu hazırladım. Sen de çok geçe kalma, hazırla öğlene doğru."
Çınar... Çınar'la neredeyse 2 yıldır birlikteydik. Ama şu son bir aydır sanki o, o değildi. Aramıza soğukluk girdiğini hissediyordum. Bu tatil hepimize iyi gelecekti. Umarım...
Üzerime siyah bir bluz, altıma da bi şort geçirdikten sonra salona doğru ilerledim. Abim çoktan işe gitmiş, annem kahvaltıyı hazırlamış, babam da elinde gazete belgesel açık olan televizyonun karşısındaki koltukta her zamanki yerinde uyukluyordu.
"Günaydın milleeeet."
Annem yanımdan geçerken yanağıma bi öpücük kondurdu, ben de gülümseyerek ona yardım etmeye başladım. Zar zor izin aldığım tatil yüzünden onlara biraz yaranmam gerekiyordu.
"Ben çıkıyorum, bir şeye ihtiyacınız var mı?" Birkaç şey almak için alışverişe gitmem gerekiyordu. Ve yalnız gideceğim için çok mutlu olduğumu düşündüğüm sırada annemin dudaklarından o cümle döküldü...
"Kızım Ada'yı da al yanına, bütün gün evde canı sıkılıyor." Normalde olsa itiraz etmekten sesim kızılırdı ama yarınki planıma çomak sokmamaları için hepsine daha iyi davranmam gerekiyordu.
Benimle geleceğini önceden hesaplamış olan kardeşim hazırlanmış bi şekilde salona giriş yaptı.
...
Alışveriş merkezine geldiğimizde arabamla gelmediğim için kendime kızıyordum. Bi yandan da yürüyen merdivenlere doğru ilerliyorduk.
Kozmetik mağazasından birkaç yüz maskesi, oje, ruj aldıktan sonra oradan ayrıldık. İlerideki mağazadan 2 takım mayo aldıktan sonra bir de takı mağazasına girip birkaç yüzük ve ip bileklik aldıktan sonra oradan da çıktık. Tabi ki iç çamaşırı almadan olmazdı. Melisa ve bana büyük diğerlerine orta ve küçük beden sutyen alıp çıkışa doğru ilerledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECEYE GÜLÜMSE
Teen FictionAy mıdır geceyi aydınlatan? Yoksa gece midir Ay'ı bu kadar değerli kılan? Peki Güneş sıcak mıdır? Aramızdaki her şeyi eritebilecek kadar? Görünmez iplikle bağlanmış bir dostluk, koparılamaz bağlar, sonu gelmeyen bir yolculuk, hepsi birbirinden farkl...