Chris evden her zamanki çıktığı saatte çıkıp dükkanı açmaya gitti. Bugün dükkanı açma sırası ondaydı.
Dükkanın önüne gelince kepenklere takılı kilidi açmak için yere çömeldi, ama kilit kırıktı. Hem yere tam eğilince kepenginde tam kapalı olmadığını gördü.Chris beyninden vurulmuşa döndü, nasıl ? Nasıl tam kapalı olmazdı, dükkanı akşam o kilitleyip çıkmıştı. Telaşlanmayı bir kenara bırakıp hemen kepenkleri havaya kaldırdı daha sonra dükkana girdi.
Dükkanın ve kasanın olduğu kısmı görünce kafası daha da allak bullak oldu. Kasa açıktı ve üstüne bir de etraf darmadağın olmuştu.
Chris hemen gidip kasayı kontrol etti ama ümitsizdi, belli ki hırsız girmiş kasayı boşaltıp gitmişti hatta bir de yetmemiş etrafı darmaduman etmişti."Ne yapacağım, patrona nasıl açıklarım, ne diyeceğim şimdi ?"
Chris dayanamadı ve dizlerinin üstüne çöktü. Birkaç dakika öylece durdu. Hiçbir çare olmadığını ve patrona söylemekten kaçamayacağını da anladı.
Bir anda sıçradı ve hemen elini cebine attı ve telefonunu eline alıp patronun numarasını tuşladı. Telefon çalarken içi çok değişik oldu, birden titremeye başladı. Telefon birkaç uzun çalıştan sonra açıldı ve Chris "Efendim ?" diye bir ses duydu.
Chris sesi titreye titreye "Efendim dükkan soyulmuş.." dedi.
......
- NE DİYORSUN CHRİS NE DEMEK SOYULMUŞ AMINA KOYAYIM.
- Efendim yemin ederim bilmiyorum dün gece çok iyi şekilde kilitlediğime eminim.
- LAN ÇOK İYİ KİLİTLEDİYSEN NASIL SOYULUYOR BU DÜKKAN ?
- Efendim yemin ederim ki biliyorum yemin ederim, yemin ederim.
- Dükkandan ayrılma oraya geliyorum bekle beni, satış falan da yapma kesinlikle.
- Peki efendim buradayım, bekliyorum.'''''''Birkaç saat sonra'''''''
Chris elleri cebince ayaklarını yere sürerek sokakta kaldırımdan diğer kaldırıma doğru bir sağa bir sola doğru ilerliyordu. Ne diyecekti şimdi annesine, daha dün gece tartışmışlardı üstelik annesinin dikine bile gitmişti. Ya şimdi babasının yanına gitmek zorunda kalırsa, ki galiba kalacaktı da. Babası onu çok zorlamıştı, bizimle gel Kore'de bizimle yaşa diye ona günlerce dil dökmüştü ama Chris zaten kardeşi onunla gidiyor diyerek ve annesini yalnız bırakmak istemediği için burada kalmış ve işe girmişti. Defalarca kez iş değiştirmişti, şimdi bu kasiyerlik işinden de kovulduktan sonra nasıl bir işe girecekti, denemediği ne kalmıştı ki ?
Chris de yorulmuştu ama annesi için direnmeye devam edecekti, ne kadar olursa artık.
Eğer şimdi yol üstündeki dükkanlarda iş ilanının asılı olduğunu görürse oralara da başvuracaktı. Zaten mutlaka bir iş bulurdu değil mi ? Herhalde bulurdu..."Yok yok benim cidden zerre kadar şansım yok, ulan kapıyı kilitle hırsız kilidi kırıp girsin ama suçlu sen ol. Lan iş de bulamadık hay anasını satayım ya."
Hiç iş ilanı görmemişti Chris, evin kapısının önüne gelince de bu cümleleri sarf etti kendi kendine.
Tam anahtarı ile kapıyı açacaktı ki annesi kapıyı açıp dışarı çıktı.-Chirs ? Ne işin var burda bu sabahın köründe ?
-Konuşuruz şimdi.. Sen nereye gidiyordun anne ?
-Bir yere gitmiyordum oğlum çöpü atacaktım.
-Ver ben atıp geleyim yorulma şimdi.
-E iyi bari al götür bakalım, dikkat et.
-Tamamdır sen geç eve geliyorum hemen.Neyseki annesine gerekli ve mantıklı bir açıklama yapmak için eline 5-10 dakika daha geçmişti. Lan harbiden ne diyecekti kadına. "Ben kapıyı kilitlemiştim ama hırsız girmiş işte eee doğal olarak patron da beni kovdu... Ama gerçekten hemen yeni bir iş bulacağım hiç merak etme."
|||'''|||'''|||'''|||'''|||
- Anne ben kapıyı kilitlemiştim ama hırsız girmiş işte eee doğal olarak patron da beni kovdu... Ama gerçekten hemen yeni bir iş bulacağım hiç merak etme.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can you make this life better for me ? |chanlix fic|
Fanfiction" Aşk belki de anlaşılması çok basit bir şey ama ben anlamak istemiyorum... Bana sen öğretir misin ?" ! Smut içerik bulunmamaktadır !