" Şu an" dedi içinden, "Şu an sessiz ve yeşillik dolu bir yerde olsam ne olurdu ki."
Yorgunluktan artık ayaklarını hissetmiyordu. Sadece biraz oturup dinlemek istedi daha sonra işine geri dönebilirdi, sorun olmazdı. Ama sadece biraz dinlenmek istedi. Tabii ki imkansızdı böyle bir şey, mutlaka akşam mesaisinin bitmesini beklemeliydi.
Cidden mecazi olarak değil çok, çok fazla yorulmuştu. Buradaki en ağır gününü geçiriyor olabilirdi. Normalde bu kadar fazla yorulmuyordu ama bugün bu kadar yorgun olmasının sebebi iş arkadaşının bugün 'önemli bir işinin' çıkmış olmasıydı. Önemli iş neydi e tabii ki geçenlerde tanıştığı bir çocuk ile buluşmaya gitmekti.
Chris onu ilk defa bu kadar mutlu görmüştü, sürekli kendisine "Çok hoş biri beni hiç sıkmıyor, hoşlandığımız şeyler de çok benziyor ve beni cidden seviyormuş gibi bir his var içimde." diyip duruyordu. Ellie bu zamana kadar bir sürü kişi ile tanışmıştı hatta biriyle cidden evlenmeyi bile düşünmüştü ama çoğu onu yüzüstü bırakıp gitti, birkaçını da Ellie ile kendileri arasında olan kavgalar ve tartışmalar yüzünden artık sıkıldığını söyleyip onları terk etmişti. Tabii her ilişkisinin bitiminde de en yakın arkadaşı Chris'in basının etini yiyip duruyordu. Ama dedim ya Chris onu ilk defa bu kadar umutlu ve mutlu görüyordu. Onun için içinden iyi dilekler diledi ve berbat işine devam etti.
Sabahtan beri gelen malları tek tek indirerek bir de bunları reyonlara dizerek, yerleri 2-3 kere paspaslayarak üstelik bir de bugün sebebini anlamadığı şekilde kalabalık olan marketin kasasını kontrol ederek kendini çok fazla yormuştu. Dizlerini ve belini ağrıdan hissetmiyordu.
Neyse ki artık tahminen 30-35 dakika kalmıştı mesainin bitmesine, çokta fazla müşteri kalmamıştı zaten, 3-5 kişi bir şey kalmıştı. Onların ürünlerini de geçirdikten sonra huzur dolu bir şekilde evine gidebilirdi.Bir iç çekti ve işine devam etti.
Birkaç saate "Şükür ya" dedi "Şükür cidden bitti sonunda." Kilidi takıp camın kepenkleri de indirdikten sonra nefes nefese hızlıca eve yürümeye başladı. Bir an önce eve gidip direkt uyumak istiyordu.
Chris evin kapısına gelince kapıyı açıp içeri girdi. Içeri girince annesini salondaki koltukta uyurken gördü. Annesinin karşısında televizyon açıktı. Belli ki televizyon izlerken uyuyaklamıştı.
Chris annesinin yanına gidip üstüne örtmek için bir örtü aradı. Diğer koltuğun tepesindeki şalı görünce alıp annesinin üzerine örttü. Çok fazla hareket edip ses çıkarmış olacak ki annesi bir anda uyandı. Chris "Özür dilerim üstüne şal örtecektim ama fazla ses çıkardım sanırım." dedi.
Annesi "Yok oğlum hayır sorun değil, zaten seni bekliyordum beraber biraz konuşalım istersen olur mu ?" dedi ama bu dediğiyle Chris'i biraz telaşlandırdı."-Ne oldu, sorun ne anne bir şey mi oldu ?"
"-Hayır hayır bir şey olmadı sakin ol oğlum, ne olacak. Ben sadece seninle şu taşınma mevzusunu bir kere daha konuşmak istiyorum. "
"-Anne... Gerçekten hiç anlamıyorum seni yine mi açacaksın şu konuyu. Sen neden hala anlamak istemiyorsun. Seni bırakıp oraya gitmek istemiyorum. "
"-Oğlum farkında olmayabilirsin ama orada babanın sana sunacağı seçenekleri biliyorsun. Burada okumak yerine çalışıyorsun, ben de seninle beraber çalışıyor olsam da bak, pek fazla kazancımız olmuyor."
"- Şey... Anne bak bugün mesaiye kaldım ve tek başıma çalıştım. Bugün için haftaya biraz daha fazla para verecekler bana. İstersen böyle böyle her gün mesaiye kalırım, para biriktiririz bizim de durumumuz babam gibi iyi olabilir. Lütfen sen bunu kafana takma daha fazla konuşmayalım."
![](https://img.wattpad.com/cover/264213031-288-k926562.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can you make this life better for me ? |chanlix fic|
Fiksi Penggemar" Aşk belki de anlaşılması çok basit bir şey ama ben anlamak istemiyorum... Bana sen öğretir misin ?" ! Smut içerik bulunmamaktadır !