2. Bölüm

9 1 1
                                    

ayse-gul_525252 a ithafen
Orkun denen çocuğu görmemin üstünden 2 hafta geçmişti. O geceden sonra sürekli sokakları gözler olmuştum. Yatarken kapıları ve pencereleri iki kez kontrol ediyordum. Okula gidiş-dönüş yolunda arkamı kollamadan edemiyordum. Tüm bu paranoyama rağmen o geceden sonra sokakta veya çevremde tuhaf, olanları hatırlatacak bir şeye rastlamamıştım. Söz verdiği gibi def olup gitmişti. 

Zil çalınca aceleden uzak hareketlerle eşyalarımı topladım. Beni bekleyen kimse yoktu ya da benim beklediğim. Neredeyse hiç arkadaşım yoktu. Amcam beni evimden şutlamadan ve bu okula nakil aldırmadan önce diğer yakada kendi okulumdaydım. Ailemin gidişiyle bütün hayatım tepetaklak olmuştu. yeni sınıf arkadaşlarım da nasıl olduysa başımdan geçenleri öğrenmişti, bu yüzden bana karşı hep mesafeliydiler. Onlardan farklıydım. Kırıktım, paramparçaydım, öfkeliydim, terk edilmiştim. Beni asla anlamayacaklardı. Kimsenin bu hisleri anlamasını isteyecek kadar zalim biri değildim zaten.

Arkadaşım sayılabilecek tek kişi Duygu'ydu. Doğrusu çok az konuşuyorduk. Arkadaşlığımız öğle yemeğini beraber yemek, tuvalete beraber gitmek ve okuldan beraber çıkmaktan ibaretti. O da benim gibi diğerlerinden çok uzaktı. Tanışmamız aynı sıraya oturmamızla gerçekleşmişti. Hayatımı kısaca özet geçmiştim. O da uğraştığı şeylerden bahsetmişti. Doğrusu onun olayını anlayamamıştım. Adının tam tersine duygusuz biriydi. Sadece bana kibarlık olsun diye zorlama bir gülüşünü görmüştüm. İnternette tuhaf yerlerde takılıyordu. Panseksüeldi. Geceleri ancak filmlerde gördüğüm türden barlarda takılıyordu. İlginç biriydi ama hayatına girmek gibi bir niyetim yoktu. O da muhtemelen aynı şeyi düşünüyordu. 

Çantamızı takıp beraber çıkışa yöneldik. Simsiyah küt kesilmiş saçları, kakülü, mavi gözleri, çilli yüzü ve beyaz teni vardı. Benim gibi uzun boyluydu. Bense esmer, kısa kahverengi saçlı, kahverengi gözlü bir kızdım. Güzel olabilirdim fakat onun aksine dikkat çekici bir özelliğim yoktu. Okulda dedikodumuzu yapmayan kalmamıştı. Asık suratımız, gizli hayatlarımız, mesafeli davranışlarımız birbirine benziyordu fakat birbirimizle nadiren konuşmamız insanların ilgisini çekmişti. Ne düşünürlerse düşünsünler pek umurumda da değildi açıkçası. 

"Yarın okula gelmeyeceğim. Hasta falan deyip geçiştirirsin." 

Başımı sallayarak "Tamamdır." demekle yetindim. Neden gelmeyeceğini sormayacaktım. Birinin sormasını istese takıldığı tek kişi ben olmazdım zaten. Bahçe kapısından çıkarken karşı sınıftan Emre yanımıza gelip selam verdi. Anlam verememiş bir şekilde Duygu'ya baktım. O da anlamamıştı. 

"Nasılsınız kızlar?" Neredeyse bağırır şekilde sormuştu. Ancak ortam gürültülü olduğundan sesi diğerlerine karışmıştı.

"İyiyiz sağ ol." Duygu zorlama bir tebessümle karşılık verdi. 

"Eylül, okula yeni gelmişsin ama hiç konuşamadık seninle. Niye tanışmadık şimdiye kadar?"

"Adımı bildiğine göre pek gerek kalmamış." Yüzü biraz düşmüştü. 

"Neyse, hiçbir şey için geç değil. Bugün arkadaşımın bi arkadaşı teknesinde parti veriyor. Gelmek ister misin?"

Hava çok sıcaktı. Duygu'nun planları vardı. Herkesin planı vardı. Biraz kafa dağıtmak için iyi gelebilirdi. 

"Olur, ama bu kıyafetlerle mi geleceğim?" Okul formamı gösterdim. 

"Herkes okul çıkışı gelecek yani herkes formasıyla olacak. Ama denize girmek istiyorsan yolda bir şeyler bakabiliriz."

Duygu ile vedalaştıktan sonra Emre'nin arabasına geçtik. Okulda reşit olmuş herkesin arabası vardı. Bu kadar zenginin gittiği bir okula gidiyorsam ve küçücük eski bir evde oturuyorsam burslu öğrenci olmalıyım diye düşünüyor olabilirsiniz ama hayır. Hikayemi daha sonra anlatacağım. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 13, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAFYAYLA DANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin