Dünya resmen ölümün eşiğinde idi. Oksijen seviyesi %20 azalmışken zehirli madde miktarı %30 artmıştı. Kimse sokaklarda maskesiz dolaşamıyordu. Bunun sebebi çok basit aslında savaşlar. Diğer ülkelere göre daha baskın daha güçlü daha teknolojik olmak için çok ileri seviye silahlar içat edildi. Teknolojide birkaç adım atlayarak ozamanki durum için ileri seviye teknolojik ürünler icat edildi. Birkaç küçük gruplar haricinde kimse doğaya verilecek zararı düsünmedi. Düzeltiriz dediler ama başaramadılar. Böylece dünya başta yavaş ama sonrasında hızla geri saymaya başladı. Yani demek istediğim teknoloji ilerlerken doga geriliyordu. Nihayet biri durumun ciddiyetini fark edip yanına güvendiği birkaç arkadaşınıda alıp bu tehlıkeli ve zor olan teknolojiyi mantıklı birşey için kullanmayı akıl etti. Uzaya unirobotlar yollandı. Bu robotların amacı dünya gibi insanların yaşayabileceği gezegenleri bulmaktı.
herkez unirobotlardan umutlarını yitirmişken tam vazgeçeceklerken unirobot XXB-5 bize bir sinyal yolladı. sadece basit bir sinyal. Tüm unirobotlar geri dönmüşlerdi. XXB-5 hariç. Yolladıgı o sinyalden sonra kımse ondan haber alamadı.
Sınyal yaklaşık bir yıl sonra çözülebilmişti. Herkezin umutlarını kaybettiği o anda XXB-5 hepimize yeni bir umut vermişti. Bilmem kaç işik yılı uzaklıkta bir galakside bizim dünyamızın tam tamına 3 kat büyüklüğünde bir gezegen bulmuşlardı. bu gezegen dünyamıza oldukça benzerdi. sıcaklık seviyesi uygundu. Çok yoğun olmayan bir atmosveri vardı. Gezegen su bakımındanda zengindi yada kullanılabilir yeni elementler.
İnsanlar sevinmişlerdi. Çok mutluydular. Yaşayabilecekleri yeni bir gezegen bulmuşlardı çocukların rahatça oynayabileceği. Hastalık korkusu olmadan yaşayabileceği...Unirobotları uzaya yolladıklarında bilmedikleri birşey vardı. Bu evrende yaşayan tek varlıkların insanlar olamadığıydı.
çok ağır bir savaş geçirdik. Kazanmıştık ama kimse sevinmiyordu. Kimse bunu kutlamıyordu. Okadar çok kaybımız olduki 8 milyar insandan 1 milyara düşmüştük.
Çok ağır bir üzüntü ve yenilgiyle acılarımızı geride bırakıp dünyayı öylece terk etmiştik. yeni bir başlangıç için tek bir millet olabilmek için. Tam 30 yıldır.Yeni gezegenin tamamını dolaştık. Gezegen bizim için çok büyük olduğundan gezegenin sadece bir kısmını inşa ettik. Dünyadan öğrendiğimiz son ders ise temkinli olmaktı. Yeni roborlar geliştirildi insanlı ve insansız. Her an savaşmaya hazırız.
BU YENİ GEZEGEN İNSANLIK İÇİN YENİ BİR UMUTTU. BUNU BATIRMAYA ÇALIŞANLARIN İŞİ ZORDU ÇUNKÜ KARŞILARINDA ÇOK SAĞLAM İNSANLAR VARDI. BAKALIM BU YENİ GALAKSİDE İNSANLARI NELER BEKLİYOR ...
Öncelikle merhaba bu benim ilk hikayem anladığınız üzere bir bilim kurgu hikayesi. Hikayenin ilk 15 bölümü hazır bu hıkayeyı yazarken ben çok eylendim umarım sizde okurken beyenirsiniz. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞLANGIÇ
Science Fictioninsanlik baska bir gezegene gitmek zorunda artik yaşamlarini orada devam ettirmek zorunda olsalardı ne olurdu. baska bir gezegende gecen bir bilim kurgu hikayesi. Aksiyon, savaş, hayal kırıklığı, zorluk, mücadele, arkadaşlık vede en önemlisi tüm bu...