Jimin ve Taehyung odalarına geldiklerinde Jimin elinden geldiğince ondan uzak duruyordu.
Jeongguk'un sigara ve vanilya kokan battaniyesini sahiplenmiş ve bırakmıyordu.
Taehyung ise, bugünlerde Jimin'e ne olduğunu çözmeye çalışıyordu.
"Onu neden yemeğe davet ettin ki, o çocuğun giyecek başka bir kıyafeti olduğunu sanmıyorum."
Jimin yine gözlerini devirdi.
"Peki bu neyi değiştirir? Taehyung ben ölüyordum diyorum sana. Bunun için ona teşekkür etmen gerekirken ona ödül maması verir gibi para teklif ettin."
Taehyung suçlu bir yüz ifadesi ile Jimin üzerini değiştirirken ona arkasından sarılmıştı.
"Üzgünüm hayatım, sadece bir şey isteyeceğini düşünmüştüm."
Jimin, Taehyung'u sevmiyordu ama ona soğuk yapmaya devam ederse Taehyung anlayacaktı.
Taehyung aptal bir adam değildi.
Jimin de biliyordu.
Jimin, ellerini belindeki Taehyung'un ellerinin üstüne koydu.
"Sorun değil, biraz başım dönüyor yatabilir miyiz?"
Taehyung, normalde onunla ilgilenmediği için Jimin ile uğraşacaktı fakat nişanlısının nasıl bir battaniyeye sarılı bir şekilde ağladığını görünce kötü hissetmiş bu yüzden de vazgeçmişti.
"Tabii ki."
♡
Sabah olduğunda, Jimin hoşuna giden sigara ve vanilya kokusunun yerine sert bir koku alınca suratını buruşturmuştu.
Taehyung'u giyinirken görünce ona döndü.
"Bir yere mi gidiyorsun?"
"İş konuşmaya gidiyorum hayatım, erkek işleri bilirsin."
Taehyung, nişanlısının yanına gidip dudağına bir öpücük kondurmuş sonra da odadan çıkmıştı.
Taehyung odadan çıktığı zaman Jimin gözlerini kısarak kendi kendine konuşmuştu.
"Ben neyim bay çok zeki? Kedi miyim ben?"
Kendi dediği ile kıkırdayıp dün geceden beri aklında olan şey ile giyinme odasının olduğu yere gidip hiçbir zaman Taehyung'un üstünde görmediği rastgele siyah bir takım elbise alıp kenara ayırdı.
Jeongguk'a verecekti.
Kendi üstüne de güzel bir pantolon ve gömlek geçirip kendini dışarı atacağı sırada kapıda annesi ile karşılaşması modunun düşmesine sebep oldu.
Annesinin endişelenmiş bir ses tonu ile onun nasıl olduğunu sorması ona fazla yapay gelmişti.
Annesinin umrunda olmadığına emindi.
"Jimin! İyi misin? Taehyung dün haber verdi. Beni korkuttun."
Jimin gözlerini devirip annesini hafifçe ittirmiş ve odadan çıkmıştı.
Annesinin arkasından adımlarını hissedince ona dönmeden ilerlemeye devam etmişti.
Geminin orta yerlerine doğru, Jeongguk'u bulma ümitleri ile ilerlerken onu elinde bir kağıtla çizim yaparken görmüştü.
Heyecanlanıp Jeongguk'un yanına oturmuştu.
Jeongguk, karşıda eşiyle birlikte suyu izleyen bir çifti çiziyordu.