İlk Defa 'Aşk'

Yeni Üye

Handeyle aynı evde yaşıyoruz.  Ailelerimiz çok yakın iki dost. Şuan büyük bir ihale için yurt dışındalar.  Bizde handeyle birlikte kendi evimizde kalıyoruz.  Daha çok bir bağ evi. Gözlerden uzak ama şehrin merkezinde de denebilir. Arada bir arkadaşlarımız da gelip bizimle kalıyor.

 İzmirde yaşıyoruz.  Yaklaşık 4 yıldır.  Ailelerimizi çok nadir görüyoruz.  Sürekli yurt dışına çıkıyorlar.  Bizde kendimize bir ev tutup onlardan uzaklaştık. Bu iyi hissetmemizi sağlıyor.  Handeyle  yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez. Çocukluk arkadaşıyız.  O benim dostum, sırdaşım,  arkadaşım.  Belki de tek arkadaşım. Pek arkadaş canlısı biri değilim. Dışarıdan 'ego yığını' gibi görünmeyi seven bir insanım. Bu sayede kendi benliğimi asla kaybetmiyorum.  Sırf bu yüzden kimseyle konuşmam kolay kolay. Sadece Hande, Kutay ve Doruk. Yeni arkadaşlıklara da yok demem hani.

Kutayla ilk tanısmamiz lisede oldu. Açıkçası ondan hoşlanıyordum. Platonik bir şeydi.  Fakat uzun sürmedi.  Handeyle aralarını yapmak için uğraşmamış , çaba harcamamıştım bile. İlk görüşte aşktı onların ki. Aslında çok yakışıyorlardı.

"Rüya!"

 "Geliyorum" 

Handenin sesiyle elimdeki romanı bıraktım.  Sanırım 2,5 saattir roman okuyordum. Salona indigimde Hande mutfakta kahve yapıyordu.  Kutay, telefonda biriyle konuşurken sırıtıyordu.

" Oo hanımefendi,  gerçek dünyaya hoşgeldiniz" diyerek sırıttı Hande.  Ne yani kitap okumak suç muydu?

"Dalga geçmen bittiyse bana da kahve yapsan? Sütlü olsun."

Hande başını olumlu anlamda sallarken Kutay yanımıza geldi. Gerçekten mutlu görünüyordu.

"Ne oldu?"

Hande kocaman bir tebessümle Kutaya bakarken cevap vermesini bekliyordu.

"Ailem, Almanya'ya gitmiş." 

 Kutay ' ın ailesi ile arası bozuktu. Babasından nefret ediyordu.  Bunun nedeni, annesini aldatmasıydı.  Annesinin de babasından pek bir farkı olduğu söylenemezdi.  Sırf Kutay için boşanmamışlardı.  Bu yüzden sürekli tatil bahanesiyle şehir dışına gidip birbirlerinden uzaklaşırlardı.  Aslında üçümüz bu evde yaşıyorduk. Sadece Kutay bazen kendi evine gidiyordu. 

 Hande kahvemi getirirken teşekkür ettim ve büyük yudumlarla kahvemi bitirdim.

"Ben alışverişe gideceğim." dedim ve odama çıktım. Hava soğuk olduğu için bir kot ve üzerine örgülü bir kazak giydim. Alışveriş Merkezlerinden nefret ederdim aslında. Ayrı bir havası vardi oraların.  Akşam evde küçük çaplı bir parti vereceğimiz için kıyafet almam gerekiyordu.  Eve yeni taşındıgımız için gardolabım neredeyse boştu. 4 yıldır izmirde olduğum halde ayrı bir eve çıkmamız zaman almıştı.  Bu engaryada kıyafet faslını hiç düşünmemiştim.

Bir kitapçıya girdim ve "Bunu alacağım" dedim bana gülümseyen satıcı kıza.  Sanırım bir oda dolusu romanım vardı. En sonunda kitapçıdan çıktım ve AVM'ye girdim oradan da bir kaç parça elbise, şort,  kazak aldıktan sonra eve gitmek için arabama bindim. 

Evin önüne geldiğimde otoparkta siyah bir mini cooper gördüm. Arabayı park edip içeri girdim. İçeride Hande Kutay ve Gökalp vardı. Salona geçtiğimde dikkatler üzerimdeydi. 

"Merhaba Rüya. " dedi Gokalp. Çok soğuk bir insandı.

"Merhaba, Gökalp." dedim ve yanlarına oturdum. Gökalp Kutay' in arkadaşıydı.  Çok iyi anlaşmazdık.  Aslında sadece 2 kere görüşmüştük.  İkisi de arkadaş ortamında rastgele bir karşılaşmaydı.

"Gökalp bizimle kalacak, Rüyacığım. " dedi Kutay gülümserken.

Bende gülümserken "Sevinirim" dedim. Aslında hiç de sevinmezdim.  O tam bir buz adamdı.  Aynı ortamı solumak bile istemezdim ama Kutay'ı kırmak istemiyordum. Sonuçta Gökalp onun arkadaşıydı. 

Bu evde hande Kutay ve ben kalırken bir üye daha eklenmişti.  Gökalp'le iletişim sorunu yaşayacağımdan nerdeyse emindim.  O da soğuktu ben de. Birbirimizin yüzüne bakmazdık belki de.

"Hadi hazırlan artık. Unutma, akşama parti var. Bugün  Handenin doğum günü. Bir aksilik çıksın istemem. " Gözlerimi devirerek  "Biliyorum" dedim. Bu süpriz bir doğum günü partisi olacaktı.  Handenin  bilmemesi gerekiyordu. Kutay öğrenmemesi için büyük bir çaba harcıyordu zaten. Ona sadece parti  olacağını söylemiştik.

Odama çıktım ve hazırlanmaya başladım. Bugün aldığım bir elbiseyi giyecektim.