Sonunda benim için asıl hikayenin başladığı yerde, 2 odalı evimin içindeyim. Bavullarımı heyecandan açmadım bile. Ailemle yarım saat kadar önce vedalaşmama rağmen hala annem mesaj atıyor. Ağladığım için gözlerim hafif şiş. Ellerimle dokununca fark ediyorum.Bavullara şöyle bir bakıp sanırım artık toparlanmam gerekiyor diye düşünüyorum ve kalkıyorum. Üç bavulumun da fermuarını açtıktan sonra vazgeçiyorum, fazla üşendim. Hemen koşup pencereyi açıyorum ama hava buz gibi. O an içime çektiğim o soğuğun karıştığı nefes... Az da olsa kendime geldim.Böyle bir başlangıç yapınca acıklı bir şeye başlıyormuş hissi oluşturduysam kusura bakmayın. Aslında çok mutluyum çünkü artık ailemden başka bir şehirdeyim ve bir üniversiteliyim. Ailemin bastırmaya çalıştığı gençliğimi kendi ellerime aldığım zamandayım. Dahası, artık kendi doğrularımla yaşayabilecek kadar özgürüm.Bu yazdıklarımdan sakın üniversiteyi ailesinden kaçmak için kullanan insanlardanım sanmayın. Açıkçası... İşin içinde o da var tabii... Burada geçireceğim günleri son iki yıl iple çektim. Yine de okula geldiğimin farkındayım ama; biraz eğlenmeyeceksek ne yaparsak yapalım mutlu olabilir miyiz ki?
~Derin Kaya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK
ChickLitSerçe parmaklarımızı birleştirdim ve, ''Bundan sonra bu parmaklar gibi olalım Barış, öz abim olsa bana bu kadar yardım etmezdi muhtemelen, hatta benimle uğraşırdı,'' dedim ve gülümsedim. Barış'ın yüzündeki gülümseme aniden silindi. Parmağını bir hış...