0.7

403 59 83
                                    

Odamda ki balkonda özel olarak yetiştirdiğim soyu tükenmiş olan Smeraldo çiçeğine baktım. Bu çiçeği Roseanne için yetiştirmiştim.

Ona vermeyi düşünüyordum ama korkuyorum, yaa benden korkup kaçar giderse...sonra asla gelmez.

En iyisi bu çiçeği bahçeye dikmek, Roseanne ordan alır. Gülümseyerek aşağıya indim, diğer çiçeklerin yanına gittim.

Bu güzel smeraldo çiçeğini diğerlerinin yanına dikkatlice gömdüm ve kenardaki taşın üstüne oturdum.

Smeraldo İtalyanca'da 'Zümrüt' anlamına geliyor. Bazıları Smeraldo'nun yalnızca bir efsaneden ortaya çıkan kurgusal bir çiçek olduğunu söyler.

Smeraldo çiçeğinin anlamıysa sunulmamış, açıklanamamış samimiyet-hislerdir. Aynı benim Roseanne'ye olan hislerim gibi açıklanamamış, bu gidişle de açıklanamayacak...

•••••

Odamın balkonunda otururken tekrar etrafı kolaçan ettim. Roseanne yoktu bugün çiçek toplamaya gelmemişti. Bir daha gelmeyecek miydi ?..korkuyla ayağa kalktım.

Onun gelmesi gerek ben ona alıştım. Gereksirse ona milyonlarca smeraldo çiçeği yetiştiririm ama gelsin, buraya gelmeyi bırakmasın...

Oflayarak kalktığım yere geri oturdum. Elimi yüzümdeki maskeye attım. Bir ihtimal yüzümü ona göstersem beni sever mi ?

Bu gidişle gelecek gibi değildi. Belki de geçen sefer ki gibi sabah erken saatlerde gelecek, şimdi yatarım ve yarın sabah erkenden kalkar bakarım.

Balkondan içeri girerek yatağıma oturdum. Karşımdaki aynaya baktım. Roseanne küçücük de olsa bana kendimi sevdirebilmişti. Bana hayatta yaşamaya değer şeyler olduğunu gösterdi.

Yüzümdeki maskeyi çıkartıp gülerek aynadaki yüzüme baktım. Yatağa uzandım ve Roseanne'yi düşünmeye başladım.

Benim ilacım o'ydu. Beni kurtarabilirse bir o kurtarabilirdi. Bana bu iğrenç yüzümü, tiksindirici görüntümü bir o sevdirebilirdi.

Aklıma onun söylediği şarkı gelince gülümsedim.
"You know that I can't
Show you me
Give you me
초라한 모습 보여줄 순 없어
또 가면을 쓰고 널 만나러 가
But I still want you"
Gözümden akan yaşı sildim.

Bu şarkı bana kendimi hatırlatıyordu. Kafamı yan tarafa çevirdiğimde masanın üstündeki maskeyi gördüm. Maskeyi elime alarak incelemeye başladım.

Bu maskeyi kendi ellerimle yapmıştım. Yüzümü saklamak için...oflayarak elimdeki maskeyi masanın üstüne geri koydum.

Yataktan oturur pozisyona gelerek bir bardak su içtim. Derin bir nefes aldım kafamı boşaltıp yatağa uzandım.

~THE TRUTH UNTOLD~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin