Park Jimin:
1 haftadır o kızın gelmesini bekledim ama hiç gelmedi. Bu kadar çok mu korkuttum onu ? Oflayarak taşın üstüne uzandım.
Koparttığı çiçeklerin yerine yenilerini dikip çıkmalarını beklemek çok yorucu olmuştu!
"Ok atmam biraz fazla mı kaçtı ?"
Diyerek yanımda uzanan wild'a baktım.
O sadece bana bakıyordu.
"Ama o olduğunu bilmiyordum, ayrıca bilerek onu ıskaladım yoksa bende biliyorum onu vurmayı! Amacım korkutmaktı ve belli ki fazlasıyla korkuttum."
Elimi wild'ın kafasına atarak okşamaya başladım.
"Wild ben aşık mı oldum ?"
Diyerek ona döndüm. Wild'ın gözlerine bakınca yansımamı gördüm.
"O kız bu halimle beni beğenmez ki aşık olsam ne yazar ?!"
Kafamı gökyüzüne çevirip o kızın söylediği şarkıyı söylemeye başladım.
"You know that I can't
Show you me
Give you me
초라한 모습 보여줄 순 없어
또 가면을 쓰고 널 만나러 가
But I still want you"
"외로움의 정원에 핀 너를 닮은 꽃
주고 싶었지 ooh hoo hoo
바보 같은 가면을 벗고서
But I know 영원히 그럴 수는 없는 걸 숨어야만 하는 걸 추한 나니까"
Ayağa kalkıp gülümsedim.
Kendimi onu düşünmekten alıkoyamıyorum! Sesi hep kulaklarımda...batmak üzere olan güneşe baktım.
İçimden bu günbatımını onunla izlemek geliyor. Yan tarafıma bakınca beni izleyen wild'la karşılaştım.
Gülerek ona sarıldım.
"İyi ki varsın wild yoksa bu koskocaman eski şatoda tek başıma kafayı yerdim"
Wild'dan ayrılarak ayağa kalktım o da benimle birlikte ayağa kalktı.
"Hadi bakalım acıkmışsındır sen şimdi"
Dedim birlikte yürüyerek ahıra girdik. Onu yerine sokarak önüne saman koydum.
O samanları yerken bende tüylerini seviyordum. Aklımda hep aynı şarkı vardı. Roseanne'nin söylediği şarkı.
Ahırdan çıkıp şatoya girdim ve odama çıktım. Balkon kapısını açınca gördüğüm manzarayla yüzümdeki gülümseme genişledi.
Günbatımı o kadar güzeldi ki...gözümden bir damla yaş aktı sonra bir tane daha, bir tane daha ve bir tane daha...yüzümdeki lanet maskeyi çıkarıp fırlattım ve yere oturup bağırarak ağlamaya başladım.
Neden ben bu hayatı yaşamak zorundayım ki ? Bir işe yaradığım yok sadece varım işte...boşa varım, kendi babam bile beni sevmezken benden kendimi sevmemi beklemeyin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~THE TRUTH UNTOLD~
Fanfiction'Elimden gelen tek şey, tıpkı senin gibi güzel çiçekler yetiştirmek.' -Jirose
