Bayan Jeon

3.2K 289 110
                                    


Önceki bölümü okuduğunuzdan emin olun, ii okumalar😻

•••

Th's pov

Gergindim.

Hem de hiç olmadığım kadar.

Jungkook'un annesi yeni gelmişti ve geldiğinden beri oturduğu koltukta beni süzüp duruyordu.

Gülümsemeye çalışıyor, terlediğimi ve yutkunduğumu belli etmemek için binbir çabaya giriyordum ama nafile, kadın hâlâ gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Bakışları altında ezilirken içimden Jungkook'un çabucak içecekleri getirmesi ve yanımda olması için dua ediyordum. İşin kötü yanı, Namjoon ve Hoseok da evde değillerdi ve bu beni ekstra geriyordu.

Düşüncelerim arasında boğulurken Jungkook, elindeki limonatalarla odadan içeriye gülümseyerek giriş yaptığında rahat bir nefes verdim. Bayan Jeon'un bakışları anında oğluna dönerken o da gülümsedi. İçimden bir ses, benden hiç hoşlanmadığını söylüyordu ve ben bu sese inanmamak için hiç bir sebep bulamamıştım.

"Eee anneciğim, neler konuştunuz bakalım?" Jungkook, ortamın soğuk havasını anlayıp yumuşatmaya çalışarak sorduğu soruyla beklentiyle annesine bakmaya başladı. Yanıma oturup kolunu omzuna attığında, başımı boynuna gömüp bağıra bağıra ağlamamak için çok büyük uğraşlar içine girmiştim. Bayan Jeon'un bakışları beni resmen zan altında bırakıyordu.

"Ismin Taehyung'du değil mi?" Bayan Jeon'un sorduğu soruyla kafamı kaldırıp hemen cevap vermiştim. "Evet efendim."

"Kaç yasındasın?"

"Onsekiz." 

"Sence de biraz küçük değil misin? Jungkook neredeyse 23 yaşına girecek."

Yutkunarak cevaplamaya çalıştım,

"Şey efendim, biz birbirimizi seviyoruz ve bu nedenden dolayı da aramızdaki yaş farkını sorun etmiyoruz. Kaldı ki, Jungkook benim için yeri geldiğinde abi, yeri geldiğinde de sevgili oluyor. O'na cok değer veriyorum."

Jungkook, bana gururla bakarken aniden gözleri parladı. "Ah, bir de baba oluyorum arada sırada." Dirseğimi hafifçe karın boşluğuna geçirirken utançtan kıpkırmızı olmamı engelleyememiştim. Gerçekten, bir ortamda da sululuk yapmasa bir yerleri eksilecekti.

Annesi ciddi bir şekilde bizi seyrederken birden kahkahalarla gülmeye başladığında neye uğradığımı şaşırmıştım. Kadın, adeta gülmekten akan gözyaşlarını siliyordu. Bu durum biraz içimi rahatlatsa da ne olduğuna hâlâ anlam verememiştim.

"İlahi çocuklar, çok güldürdünüz beni."

Utançla başımı eğdiğimde, neşeli sesini tekrar işitip başımı tekrar kaldırdım.

"Taehyung, seni ufak bir teste tâbi tuttum diyelim. Ve sen de bu testi başarıyla geçtin."

Şaşkın sesimi engelleyemerek sordum, "Ne testi efendim?"

"Normalde Jungkook'un diğer sevgilileri bana hep baş kaldırmış ve ciddi duruşuma tahammül edememişlerdi. Ama sen, beni çok keyiflendirdin ve saygını hep korudun. Teşekkür ediyorum tatlım."

Gülümsememe engel olamamıştım. Beni sevmişti yani? "Ben teşekkür ederim, birden gülmeye başlayınca şaşırdım doğrusu. Benden hoşlanmadığınızı sanmıştım."

"Hoşlanmaz olur muyum? Hem güzelsin, hem ılımlı ve saygılısın. En önemlisi de oğluma gerçekten değer veriyorsun, bunu bakışlarından anladım."

Kalbim dört nala koşarken o kadar mutlu olmuştum ki, her an yanımda oturan sevgilimin boynuna atlayabilirdim.

Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Bu iltifatlar fazla gelmişti. Teşekkür anlamında başımı eğmiş ve Jungkook'a bakmaya başlamıştım. Bana olan bakışlarını gördüğümde gülümsedim. Ama birden dudağıma minik bir buse kondurduğunda bütün gülümsemem kaybolmuş, yerini tamamen utanca bırakmıştı. 

"Jungkook, ne yapıyorsun ya?"

"Sevgilimi öpüyorum." Diyerek arsızca sırıtmaya başlamıştı. Tam o sırada kafasına yediği terlik ile kahkahalara boğulmuştum. Bayan Jeon sahte bir sinirle oğluna bakarken, Jungkook yüzünü buruşturarak kafasını tutuyordu. Ve inanın bana, bu sahne hayatımda gördüğüm en komik anlardan bir tanesiydi.

"Rahatsız etme gelinimi, git de bize birer kahve yap. Moda programı başlıyor onu izleyeceğiz, değil mi Taehyung?"

Bayan Jeon'un güven verici gülümsemesi, içime su serperken ben de gülümseyerek başımı sallamıştım. Jungkook ise mızmızlanarak ayağa kalktı.

"E iyi de ben kahve yapmayı bilmiyorum."

"Efendim siz programı açın, ben de Jungkook'a yardım edeyim."

Bayan Jeon beni onayladığında jungkook'u itekleyerek mutfağa sürüklemiştim. Mutfağa girer girmez kapısını kapatıp boynuna atladım.

"Çok korktum Jungkook, beni sevmeyecek diye." Anında kollarını belime sararken saçıma öpücükler kondurmaya başlamıştı.

"Merak etme bebeğim, sana bayıldı."

Hafifçe geri çekilip dudaklarına dudaklarımı bastırdığımda hemen karşılık vermeye başlamıştı. Elleri belimde gezinirken, bedenimi kendine bastırdı. Bir eli, tişortümün içine girip çıplak sırtımı okşamaya başlamıştı. Birbirimizi tutkuyla öperken içeriden gelen ses ile irkilip ayrılmak zorunda kalmıştık.

"Jungkook! Bu porno kasetleri de ney böyle!"

Kulaklarımıza dolan yüksek desibelli ses ile, sıçtığımızı iliklerimize kadar hissetmiştik.

•••

Evetttt

Umarım beklediğinize değmiştir, düz yazı konusunda kendime hiç güvenmiyorum da :(

Öptüm kocaman, mwah❤

Skatepark | Taekook (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin