•Juliet o sabah huzurla saatin 05:59'dan-06:00'a geçmesiyle ve saat başı öten guguklu saatle birlikte (aynı anda) uyandı
• Banyo da elini yüzünü yıkayıp, bu gün giyeceği ve annesinin seçtiği elbisenin hizmetliler tarafından getirilmesini bekledi. Nihayetinde elbise geldi. Juliet bir kaç hizmetli sayesinde zar zor elbiseyi giydi. Saçını makyajını yapıp aşağı indi.
• Hizmetli, "Prenses Lily efendim Kraliçe Elegant sizi yemek salonunda bekliyor." Sarayda Juliet'e hep 2. İsmi olan "Lily" adıyla hitap ederlerdi. Juliet her ne kadar Juliet ismini sevse de annesine laf geçiremedi. "Haber verdiğin için sağol Maria." Dedi Juliet gülümseyerek. Maria küçük bir tebessüm etti ve işinin başına döndü.
•Juliet ise bir kaç koridor sonunda ailesinin olduğu odaya vardı. "Anne beni-" Juliet annesinin keskin bakışlarını fark ettiği an, "Y-yani kraliçe Elizabeth efendim. Eee bir sorun mu var" dedi genç kız ciddi olmaya çalışarak. Kraliçe Elizabeth onun bu haline gülmemeye çalıştı, daha sonra eski ciddiyetine döndü. "Tatlım bak bu nasıl söylenir bilmiyorum..." Juliet sorar gözlerle baktı gözü yaşlı kadına. Kraliçe sözüne devam edemeden yanaklarından birer damla yaş süzüldü... Konuşamayacağını anlayınca elindeki dosyayı kızın eline tutuşturuverdi. Juliet ablasına "bu ne?" Der gibi baktı. Ablası " Gel benimle." Dedi. Matilda'nın odasına geçtiler.
• "Abla neler oluyor? Annem neden üzgün?", Matilda bir şey söyleyecekmiş gibi ağzını açtı, daha sonra geri kapattı. Bir kaç dakika Matilda'nın ağzının küçük küçük dans etmesiyle geçti. Matilda doğru kelimeleri bulduğunu gösteren bir mırıltı çıkardı. Ve konuşmaya başladı, "Öhm öhm... Tatlım konuyu dağıtmadan söylemek istiyorum."
Selaaaaaaaaağğğmm söz verdiğim gibi bölümü attım şuan okuyan kimse yok ama yine de paylaşmak istedim öpüldünüz bacılar
250 kelime
