Henüz belirli bir başlık yok

11 2 0
                                    


• Genç kız uyandığında yine karanlıktı, bir an ölüp sonsuzlukta kaybolduğunu düşündü... Ama bulanık gören gözlerine ay ışığı vurduğunda şimdilik ölmediğini farketti.

• Genç kız küçük güzel gözlerine ağır gelen göz kapaklarının kapanmaması için mücadele veriyor, neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bir süre bu durumda başarılı olmuştu, ama bir kaç dakika sonra dayanamayıp kendini uykunun kollarına bıraktı

• Uyandığında Juliet'in yanı başında dikilen annesi Elizabeth, babası Hiram ve son olarak kucağında ki minik Harry ile Juliet'e endişeli bakışlar atan ablası Matilda'yla karşılaştı. Göz göze geldiklerin de irkildi, yatakta doğrulmaya çalıştı ama nafile. Vücudu elini bile kıpırdatmak için çok güçsüz düşmüştü. Zar zor "A-anne..." Dedi Juliet yorgun argın çıkan sesiyle. Kraliçe eğilip kızın yanağını okşadı, "kendini yorma prensesim." Dedi. Juliet olduğu durumu yeni yeni fark ediyordu.

• Kolunda serum vardı, vücuduna bir kaç kablo bağlanmıştı, oksijen maskesi takıyordu, bembeyaz duvarlar olduğu konumun hastane odası olduğunu ele veriyordu. İçeri bir adam girdi, Juliet'in babasıyla yaşıt gözüküyordu, biraz uzun bir sakalı, yuvarlar gözlükleri vardı, doktor önlüğü giymişti, isim broşunun üstünde "Ryan Jones" yazıyordu.

• Bir de hemen arkasında duran Juliet'in yaşlarında bir çocuk vardı. Delikanlının: siyah hafif kıvırcık ve dağınık saçları vardı. Juliet gibi hastane üniforması giymişti, burnuna bağlanmış ince bir oksijen kablosu vardı, koluna astığı ve sürekli cebelleşip durduğu bir çanta içinde ise oksijen kablosunun takılı olduğu bir cihaz vardı. Delikanlı, açık mavi hatta yeşile kaçmış büyüleyici gözlerle Juliet'e baktı.

•Genç kızın gözleri delikanlının gözleriyle buluşunca, Juliet küçük bir tebessüm etti. Genç oğlan da çapkınca sırıttı. Juliet oğlanın gözlerinde nefret aradı, ama yoktu. Kızcağız içinde mutluluk çığlıkları atıyordu. Belki sonunda ailesi dışında biri onu sevebilecekti, buna inanmak her ne kadar zor olsa da...


• Hiram coşkuyla konuşmaya başladı, "Ryan Jones, eski dostum!" Dedi gülümseyerek. Tokalaştılar ve eski yerlerine geçtiler. "Merhaba Hiram uzun zaman oldu." Dedi Dr. Jones.

• Hiram ilk önce delikanlıya daha sonra tekrardan Dr. Jones'a baktı. "Ah söylemeyi unuttum bu oğlum James." Dedi Jones arkasındaki delikanlıyı işaret ederek. Juliet James'e baktığında iki gencin gözleri buluştu. Juliet utanıp, hastane yatağının yanı başında duran penecereden manzarayı izlemeye başladı. James ise sırıtarak kıza bakmayı sürdürdü. Hiram, "Çocuklar, biz işle ve kızım senin hastalığınla alakalı bir kaç şey konuşacağız. Siz ikiniz isterseniz yemekhaneye inebilirsiniz." dedi. Dr. Jones, "Aman diyim çocuklar sakın birbirinize yaklaşmayın. Mikroplarınız birbirine karışırsa olacakları düşünmek bile istemiyorum." Dedi hem tembih edip hemde uyarırcasına. Juliet oğlanın da aynı hastalığa sahip olmasına şaşırmadı. Sonuçta hemen hemen tüm hareketleri uyuşuyordu. İki gençte başlarıyla onaylayıp kar beyazı odadan koridora çıkan kapıya doğru bir kaç adım atıp. Özgürlüğe kavuştular hastane de ne kadar özgür olunabiliyorsa artık(Koyu renkle yazılan yerler yazarın iç sesi)


Delikanlı söze girdi, "Senin adın Juliet 17 yaşındasın, bir üvey ablan var. Ayrıca yetimsin. Annen Elizabeth Bella Elegant, baban ise Albert Hiram Elegant. Evden eğitim görüyorsun çünkü okulda zorbalığa uğramışsın. Seneye de vaftiz anne olacaksın. Ha bir de hatırladığım kadarıyla 6 yaşında yetim bırakılmışsın." Juliet şokta idi. James ile yeni tanışmıştı, Juliet onun hakkında sadece adının James olduğunu bilmesine rağmen delikanlı Juliet'in hayat hikayesini biliyordu.

•Benim hakkımda bu kadar çok şeyi nerden biliyorsun? Sapık mısın?" Dedi Juliet. Oğlan güldü, "Hastane dosyalarını kurcalamayı severim özellikle de güzel kızların." Genç kıza göz kırpıp yürümeye devam etti.

Selaaam uzun zamandır bölüm yazmıyordum çünkü hasta olmuştum ve dersler de gelince bayağı kötü oldu atabilirsem bu gün bir bölüm daha atacağım ve tam feelslik yerde bıraktım hee udndkdn. Niyse imanlı yazarınız din kültürü dersine kaçar ay lav yu imanlı yavrularım görüşürüzzz 🧕🏻🧕🏻👋🏻😽


562 kelime...

I'm a warriorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin