3

128 23 5
                                    

Oy verirseniz sevinirim, keyifli okumalar.♡
~
O gün ilk kez öğle arası dışında bulaşacaktık kiraz kokulu çocukla. İçimde hissettiğim şeyin adını biliyordum artık. Kiraz kokulu çocuk içindeki umutla umudum olmuştu. İçimde umudu öyle derinden hissediyordum ki. Paslı ve hissiz kalbim öylesine umutla atıyordu ki artık. Ismini sormayı yine unutmuştum ona. Sahi gözlerinde bütün yıldızlarımın kaydığı bu çocuğun adı neydi? Öylesine merak ediyordum ki. Bu sefer diye geçirdiğim içimden, bu sefer unutmayacağım ona adını sormayı.  Uzamış saçlarımın ucunda bile umut vardı artık. Kiraz kokulu çocuğum umudunu saçlarımın uçlarına bile kazımıştı. Nasıl olurda onun umudunun bulaştığı saçlarımı kesmeye kıyardım ki? Bankta bulaşacaktık.  Bugün onun için hastaneden izin almıştım. Onun neden bu hastane bahçesinde olduğunu merak etmeye başlamıştım. Belki de sevdiği biri içindir diye geçirdim içimden. O an içimden onu paylaşma düşüncesi geçti. Düşüncenin zehir gibi yaydığı bu hissi sevmemiştim. Bunu da ona soracaklarım arasına not ettim. Ona sormak istediğim her şeyi kağıda yazmıştım. Yanında düşüncelerim ve hislerim yıkıma uğradığı için tuhaf bir sarhoşluk içinde buluyordum kendimi. Adeta aklımı kaybediyorum. Düşünmüyordum. Hayır hissediyordum. Ben sadece kiraz kokulu çocuğumu hissediyordum. Banka doğru ilerlemeye başladım saklayamadığım gülüşümle. Ben kimse için gülmemiştim. Neden aniden hayatıma giren bu çocuğa karşı   büyük anlamlar yüklüyordum, mantığım almıyordu. Fakat mantığım umrumda değildi. Sadece onu hissetmek istiyordu içim artık.   Banka yaklaştığımda beni beklediğini gördüm. Saçları uzamıştı onunda. Beni görünce yüzündeki gülümseme genişledi.
" Ah selam Bay Jeon. "
"Selam çocuk. Umarım çok bekletmemişimdir seni."
"Hayır Bay Jeon. Çok beklemedim." Diye  yanıtladı beni içimde dalgalara sebep olan gülümsemesiyle.
" Bugün gideceğimiz yer için heyecanlı mısınız?"
"Doğrusunu istersen çkalbim ilk kez böyle atıyor. Oldukça heyecanlıyım. "
"Bu beni çok sevindirdi Bay Jeon! Bende çok heyecanlıyım."
Konuştukça gözlerinde ki yıldızlar kalbime kayıyordu adeta. Yanında öylesine çocuksu bir heyecana bürünüyordum ki.  Elimden tutarak yürümeye başlamıştı.  Dokunuşu öylesine sıcaktı ki. Içim titremişti.  İçini ısıtmak deyimini hiç yaşamamıştım. Bu çocuk öylesine içimi ısıtmıştı ki. Sesimin titremesine engel olamayarak sordum:
" Beni nereye götüreceksin?"
"Lütfen sadece bekleyin Bay Jeon. Eminim çok seveceksiniz."
Insan sürüsünün içinden elimi sürükleyerek geçiyordu. Çevrede o kadar fazla insan vardı ki. Ama biz yalnızdık. Soyutlanmıştık adeta. Aniden durunca elimi bırakmadan,
"İşte geldik,"
diye fısıldadı.
Geldiğimiz yer hastaneye çok yakındı. Burası bir bahçeydi. İçerisinde parkların olduğu, çocukların kendilerini soyutladıkları yetimhane bahçesi.
"Eminim sizi neden buraya getirdiğimi merak ediyorsunuzdur Bay Jeon. Burası, burası benim evim.  Ben burada büyüdüm. "
Afallamış bir şekilde yüzüne baktım. Bunu beklemiyordum.
"Hadi Bay Jeon şaşkın şaşkın bakmayında içeri girelim!"
Çocuksu bir heyecanla söyledikleri beni kendime getirmişti. Elimi hâlâ bırakmamıştı.
"Hadi girelim çocuk."
Beklediğimin aksine coşkuyla çıkan sesime karşılık gülümsedi. Gülüşü. Kiraz kokulu çocuğun eşsiz gülüşü. Bu bile beni öldürmeye yeterdi.
Elimi yönlendirmesiyle içeri girdik. İçerisi oldukça ferahtı. Daha önce hiç yetimhaneye gelmemiştim. 
Beni içerideki bir odaya yönlendirdi. İçeri girdimizde içeride çok çocuk yoktu. Birkaç çocuk haricinde odada başka insanın olmamasını garipsesemde çocukların bahçede olabiliceklerini hatırladım.
"İşte Bay Jeon, ben bu odada büyüdüm. Bu oda benim hislerime ve yalnızlığıma eşlik etmiş tek şahidim. Artık arkadaşım olduğunuza göre eski yalnızlığımın tek şahidini sizinle tanıştırmak istedim. Farkettiyseniz eski yalnızlığım diye betimliyorum artık hissettiğim boşluğu. Çünkü artık siz varsınız. Hislerimi ve yalnızlığımı benimle paylaştığınız. İlk arkadaşım oldunuz. Bunun benim için ne kadar özel olduğunu anlayamazsınız ama hissedebilirsiniz. Öyle değil mi Bay Jeon? "
Hisler. Hislerim öylesine düğümlenmişti ki kiraz kokulu çocuğum karşında.  Tek hissettiğim O'ydu artık. Tek düşündüğüm kiraz kokusuydu.
" Evet,evet hissedebilirim çocuk. Sen nasıl içimdeki boşluğu umudunla doldurduysan bende yalnızlığını hislerimle doldururum."
Sözlerime karşılık gülümsedi ve bana sarıldı. Bu genç adam kiraz kokusunun bana karışmasını sağladı. Bu genç adam bana ismimi unutturdu o an. Beline doladığım kollarım ,sadece onun için var olan hislerim arasında biz  kalabalık içinde en derin yalnızlığı yaşadık orada.
Kiraz kokulu çocuğum aklımı öylesine almıştı ki eve geldiğimde cebimden çıkan "Sorulacaklar Listesini" farketmem benim için afallatıcı olmuştu.
Sahi yine adını sormayı unutmuştum ona değil mi?

yonderly,taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin