4, final

550 54 133
                                    

naruto tuttuğu eski market arabasının kendi ellerinden kaymasıyla yokuş aşağı hızlanan bedeni yakalamak için atıldıysa da çok başarılı olamadı. sasuke naruto'ya uyup bindiği market arabasıyla aşağı doğru son hızla gitti ve araba bir taşa takılıp tek tekerliğini düşürdüğünde arabayla beraber yeri boyladı. dizindeki ve ellerindeki acıya rağmen kahkaha atıyordu, uzun zamandır bu kadar heyecan verici bir şey yaşamamıştı. naruto yanına vardığı siyah saçlının yanına hızla çöktü. "sasuke, özür dilerim iyi misin?" diye sordu telaşla, bu saçma sakarlıkları yüzünden artık yalnızca kendisine değil çevresindekilere de zarar verdiğini fark ederek derin bir iç çekti. siyah saçlı olan kafa salladı. "iyiyim, sorun yok naruto." dedi. "yalnızca dizim acıyor." giydiği şortu örten uzun beyaz gömleği kızıla bürünüyordu, yaranın üzerinde kalan kumaşı kaldırdığında naruto ani bir şekilde kafasını çevirip gözlerini kapattı.

"diz kapağın parçalanmış sasuke." dedi sesi titreyerek. "nasıl iyi olabilirsin, kıkırdak görünüyor." sebep olduğu şeyle derin bir iç çekti ve yeniden sasuke'ye döndü ancak yaraya bakamıyordu. "naruto gerçekten sorun yok." dedi sasuke. "kalkmama yardım edersen eve gideriz, annem pansuman yapabilir biliyorsun hemşire." naruto kafasını iki yana salladı. "seni ben taşıyacağım." dedi. "böyle ayağa kalkamazsın, ambulansı aramalıyız, kıkırdağına kadar parçalanmış. ya kan kaybından ölürsen?" sasuke cümlelerle kahkaha attı ve kollarını telefonunu cebinden çıkartan naruto'ya kaldırdı. "beni taşı o zaman, ambulanstan daha hızlı olabileceğine eminim."

naruto tek kaşını kaldırdı ve sasuke'ye emin olup olmadığını sorarcasına baktı. beyaz tenlinin gülümseyerek onayıyla onu aynı bir gelini kucaklar gibi kucakladı. sasuke sırtına kadar toplanan gömleğini düzeltmeye çalıştı. "naruto, gömleğin eteğini de tutabilir misin, esiyor." naruto dediğini yapıp sasuke'nin bedenini kısa şortu yüzünden açıkta kalmış baldırlarına kadar örttü. "teşekkürler." diye mırıldanan siyah saçlıyı elinden geldiğince hızlı bir şekilde mahallelerine götürüyordu. ancak sasuke zayıf görünmesine rağmen hafif değildi, kas ağırlığıdır düşüncesiyle içinin titrediğini hissetti naruto. arkadaşına yükselmesinin doğru olmadığını biliyordu ancak arkadaşı sasuke'yken bu konu hakkında yapabileceği hiçbir şey yoktu. sasuke'lerin evine vardıklarında sasuke zili çaldı ve kapıyı sasuke'nin abisi açtı. naruto itachi'den tırsıyordu. yorgun bakışlı, yakışıklı bir genç adamdı ancak yine de çevreye yaydığı korumacı his naruto'yu sanki yanlış bir şey yapmış gibi geriyordu.

uzun siyah saçlı olan karşısındaki ikiliye baktığında naruto ayvayı yediğini düşündü. şimdi itachi sasuke'yi ondan alıp suratına yumruğu koyacaktı. titrek bakışlarını itachi'nin gözlerine kaldırdığında sasuke çoktan abisine kollarını uzatmıştı. "düştüm." dedi gülerek. "naruto da kan kaybından ölmemem için beni getirdi." itachi kardeşine bakıp onaylamaz bir şekilde kafasını iki yana salladığında naruto iyiden iyiye gerildi. sanki itachi, onun sasuke'den hoşlandığını biliyormuş da ona dokunmasından rahatsızmış gibi hissetti. pekala o da erkek kardeşi olsa onu kendisi gibi birinin kucağında görmek istemezdi. "kaç yaşındasın sen sasuke, nasıl düştün böyle?" diyen sıcak sesle naruto şaşırdı. itachi'nin sesini ilk kez duyuyordu zira çok sık karşılaşmıyorlardı, yalnızca naruto sasuke'yi almaya geldiğinde gözleri kesişiyordu. "içeri buyur naruto, ben de ecza dolabından malzeme getireyim." dedi itachi kapıdan çekilirken. "annemler dışarıda, ben halledecek gibiyim küçük beyin dizini."

sasuke güldü ve abisine daha sıkı sarıldı. ilişkilerinin sıkı olduğu belliyken naruto birazcık, çok azıcık kıskandığını hissetti. o da bir abisi olsun isterdi. içeriye adımlayıp itachi'nin sasukeyi koyduğu koltuğun önüne oturdu. akan kanlar sasuke'nin dizinde pıhtılaşmış, yaranın olduğundan daha kötü görünmesine sebep olmuştu; naruto bok gibi hissediyordu. "canım," diye seslenerek söze başladı sasuke ve naruto'nun ellerini kendi ellerine aldı. "dizim cidden acımıyor, sıkma canını olur mu? arabaya binmeyi ben de istedim, hem anlatacak bir anım da oldu işte."

eteğin güzelmiş, narusasu minificHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin