5 | ek bilgi ben öpmedim o beni öptü

611 63 12
                                    

Kızlar lavabodan gidince ikimizde çıktık. "Gömleğin yok mu?" dedi. "Gördüğün gibi yok." dedim. Elindeki gömleği bana uzattı. "Çokta ıslanmamıştı." dedi. Elinden gömleği aldım ve arkamı dönüp giydim. Gömleği gri eteğimin içine soktum ve ona döndüm. "Neden üstüme çorba döktün?" dedim. "Canım istedi." dedi. Göz devirdim ve kendi gömleğimi alıp lavabodan çıktım. Gömleği onun gibi kokuyordu. Hayır Kim Jisoo ondam etkilenmemelisin. Ondan etkilenmemelisin.

"Seni arıyorduk her yerde." dedi Rose. "Nerdeydin? Ve bu gömlek kimin?" dedi Rose. Taeyongun sesini duydum. "Ben verdim ve benleydi." dedi Taeyong. Gülümseyip kafamı salladım. Lavabonun kapısında yarı çıplak Taehyung bizi izleyip gülüyordu. Yanımıza geldi. "Gömlek benim gömleğim. Hatta nasıl öpüştüğümüzü de anlatsana." dedi Taehyung. Omzuna vurdum. Beni rezil etmeyi her şekilde başarıyordu. Taeyonga baktı ve güldü. Kızlara el sallayıp yanımızdan uzaklaştı. "Ek bilgi ben öpmedim o beni öptü."dedim. Azımdaki şeker erimişti. Dilimi dudağımda gezdirdim ve kafamı önüme eğdim.

"Neyse, sınıfa gidelim." dedi Lisa ve koluma girdi. "Geliyorsun değil mi geziye?" dedi. Kafamı salladım ve kolumu çektim. "Taeyongla konuşmam gerekiyor." dedim ve Taeyongun peşinde gittim. Hissetmişçesüne durmuştu ve arkasını dönmüştü. "Teşekkürler kızlara karşı beni şey yaptığın için." dedim. "Ne demek." dedi. "Ama dikkatli ol o Kim Taehyung. Seni üzer." dedi. Ben zaten yeteri kadar üzgündüm. Ondan uzak durmalıydım. "Sağol bilgi için." dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi ve yanımdan gitti.

Roseyle derste konuşuyorduk çünkü müzik dersiydi. Sınıflar karışıyoru müzik dersinde. Bu derste bizim sınıfta oluyordu çünkü müzik sınıflarında gösteri için prova yapılıyordu. "Şimdi Taeyongla mı flörtleşiyorsunuz anlamadım." dedi Rose. "Ben kimseyle flörtleşmeyorum. Ayrıca okul bitene kadar sevgili yapmayıda planlamıyorum." dedim. "Şaka mı yapıyorsun?" dedi Rose. ok sıkıcı olur hayattın." dedi. "Ben gayet eğleniyorum." dedim. "Ben varında ondan." dedi Taehyung. Jimin güldü. "Yoongi nerde?" dedim. "Jiminin oturduğu yer onun değil miydi?" dedim. "Bilmiyorum nerde ama çıkar bir yerden." dedi Jimin.

"Neyse, bizi dinleme Kim Taehyung." dedim. Kafasını salladı ve önüne döndü. Telefonuma bir mesaj gelmişti.

Bilinmeyen numara: galiba bir tane daha naneli şeker istiyorsun

Jisoo: saçmalamayı kes!

Bilinmeyen numara: bu kadar fesat düşünme Jisoo.

Taehyung bana bir naneli şeker verdi. "Al, zehir koymadım." dedi. Elini ittirdim ve kollarımı göğüsümde birleştirip arkama yaslandım. Çok açtım. Sınıfın kapısı açıldı. Jennie ve Yoongiydi. Hoca içeri girmelerine izin verdi. "Rose ve Jimin. Hoca sizide istiyor." dedi Yoongi. Rose göz devirdi ve kalktı. "Benle şarkı söyleyeceksin iyi yanından bak." dedi Jimin. "Bir kötü yön daha." dedi Rose. "Hey!" dedi Jimin ve peşine takıldı.

Jennie yanıma oturdu. "Ne konuşuyordunuz?" dedi Jennie. "Arkadaşına naneli şeker veriyordum." dedi Taehyung. "Bende almıyordum." dedim. "Çok inatçısın Kim Jisoo." dedi Taehyung. Göz devirdim ve "Senden şeker almayı istemiyorum." dedim. Yaklaşmam için bir işaret yaptı. Yaklaştım. Kulağıma fısıldıyordu.

"Öpüşürken hiç öyle demiyorsun ama." dedi. Kıpkırmızı olmuştum. Elini yanağıma koydu ve başparmağını yanağımda gezdirdi. "Bu kadar uyanma. Seni yarı çıplak gör-" suratına elimi geçirmiştim. Herkes buraya bakıyordu. Eliyle yanağını tutuyordu. Bana baktı ve güldü. "Pekala Kim Jisoo." dedi ve bana bir öpücük gönderdi. Yüzümü buruşturdum ve arkama yaslandım. "Sizde bakmayın." dedi Taehyung sınıfa bakarak. Önüne dönmüştü herkes.

Okul bitince kafeye gitmiştim. Kafeyi gene ben kapatmıştım ve eve gitmiştim. Pijamalarımı giymiştim. Kapım çalmaya başladı. Kapı deliğinden baktım. Taeyongdu. Kapıyı açtım. "Merhaba." dedi Taeyong. "Girsene." dedim. İçeri girdi. Koltuğa oturmuştu. "Tatlıymış evin." dedi. "Eğer uyuyacaksın gidebilirim." dedi. "Hayır uyumayacağım." dedim. Kafasını salladı. Yanına oturdum. "Meden geldin?" dedim. "Aslında daha erken gelicektim ama çalıştığını duydum seni rahatsız etmek istemedim." dedi. Gülümsedim ve "Sağol." dedim. O da gülümsedi ve "Sadece senle konuşmak istemiştim." dedi. Gülümsemem daha çok büyüdü. "Dinliyorum." dedim ve bağdaş kurdum. "As-" kapı çaldı. "Özür dilerim." dedim ve ayağa kalktım. Direkt kapıyı açmıştım. Taehyungdu. "Selam." dedi ve içeri girdi.

"A sende mi burdasın." dedi ve koltuğa oturdu. "İsmin neydi?" dedi Taehyung. "Taeyong." dedim. "Ayrıca seni içeri davet etmedim." dedim. "Bende seni çok seviyorum aşkım." dedi. Göz devirip onun yanına yürüdüm. "Ne istiyorsun?" dedim. "Senle konuşmak." dedi. "Senle yarın konuşuruz şu an Taeyongla konuşacağım." dedim. "Hadi ama!" dedi. "Taehyung çocukluk yapma." dedim.

Çok tatlı bir surat yapmıştı. Buna hayır diyemezdim. Taeyonga baktım. "Konuşsun." dedi ve koltuğa geri oturdu. Bende koltuğa oturdum. Aralarında oturuyordum.

Yüzüme gelen güneşle uyandım. Taehyungda burda uyumuştu. Peki Taeyong nerdeydi ve bu neden burda uyumuştu? Taehyungu dürttüm. "Uyan!" dedim. "Ne oldu?" dedi ve kalktı. "Korkutmak istememiştim." dedim. Gözlerini ovuşturdu ve koltukta doğruldu. "Sorun değil..." dedi ve ban baktı. "Ne oldu?" dedi tekrar. "Sen niye burda kaldın?" dedim. "Burda kalabilirsin demiştin." dedi. "Öyle mi?" dedim. Kafasını salladı ve gözlerini ovuşturmaya devam etti. Ellerini siyah saçlarından geçirdi ve ayağa kalktı. "Ben gidiyordum." dedi. El salladım.

Okul formamı giyip okula gitmiştim.

BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ OYLAMAYI UNUTMAYIN 💖

DİĞER KİTAPLARIMADA GÖZ ATABİLRSİNİZ

YOU | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin