0.8

145 34 11
                                    

18 Mayıs 2021 / 1992 akşamı

Sunwoo artık üzerinde olmasına dayanamdığı yükle yürüyordu Chanhee'nin evine. Anlatacaktı ona duyduklarını. Dayanamazdı yoksa.

"Hoşgeldin Sunwoo." dedi Chanhee gülümseyerek.

"Ben, hoş gelmedim Chanhee. Oturup konuşalım mı? Anlatacaklarım var."

Chanhee başını olur anlamında ürkekçe sallayınca, birlikte banka oturdular.

"Ben, salı günü sabah seni neden göremediğimi sordum bir kadına. Yani bu şekilde sormadım tabii ki. Bu evde kim oturuyor diye sordum. Kadın güldü bana. 29 yıldır boş o ev dedi. 29 yıl önce Choi ailesi oturuyordu. Ama sonra taşındılar, dedi."

"29 yıl mı? İyi ama, o zaman sen... ben, biz nasıl görüşebiliyoruz ki. Tanrı aşkına sen dalga geçiyorsun değil mi? Komik değil Sunwoo."

Sunwoo derin bir nefes vererek, "Dalga falan geçmiyorum. Bunun ne olduğunu biliyor musun?" diye sordu ve telefonunu çıkarttı cebinden.

"H-hayır. Ne bu?"

"Cep telefonu."

"Bu nasıl cep telefonu?"

"Akıllı. Bununla internete girebilirsin, fotoğraflar çekinebilir, notlar tutabilir, neredeyse her şeyi yapabilirsin."

"Bu şeyle mi?"

"Evet. Bu da 29 yıl öncesinde yaşadığının kanıtı oluyor sanırım."

"Ama o zaman biz nasıl-"

"Bilmiyorum Chanhee, ama söylemeye geldiğim şey bu değildi."

"Neydi o halde?"

"Ailenin taşınma sebebi..."

"Neymiş?"

"Sen... Sensin."

"Ne? Nasıl benim?"

"Bunu nasıl söyleyeceğimi hiç bilmiyorum Chanhee."

"Söylesene. İstersen çok kötü bir şey olsun bu kadarını anlattın gerisini de anlatmak zorundasın. Söyle."

"Sen öldüğün için... Sen öldüğün için buradan taşınmışlar."

Sunwoo o an bu konuyu hiç açmamış olsaydım keşke diye düşündü. Chanhee'nin yüzü bir anda öylesine ifadesizleşmişti ki, sanki sonsuz bir uykuda ama gözleri açık gibi ifadesiz duruyordu. Biri gelip kendisinden 29 yıl sonrasında yaşadığını, ve onun öleceğini söylemişti. Ne tepki verebilirdi ki.

"G-gerçekten.. ö-öldüğüm için mi t-taşınmışlar?" diye sordu Chanhee zar zor toparladığı kelimeleriyle.

"Hm, evet." dedi Sunwoo. Zar zor güçlü durabiliyordu. O da ağlamak üzereydi.

"P-peki b-ben ne z-zaman ölmüşüm?" diye tekrar sordu Chanhee. Yine zar zor toparlamıştı kelimelerini. Üstelik sesi ağlamaklıydı ve gözleri de dolmuştu.

"23 Mayıs. 23 Mayıs 1992." dedi Sunwoo. Beş gün sonrasıydı. 23 Mayıs, beş gün sonrası.

Ve Chanhee daha fazla tutmadı göz yaşlarını. Sunwoo onu kollarına aldı. İçini çeke çeke ağlayan sevdiğini sakinleştirmeye çalıştı başarılı olamasa da. Hem kendisi ağlamadan zor dururken, onu nasıl sakinleştirebilirdi ki? Ona her şey düzelecek, demek istedi. Ama diyemedi, geçmişi değiştirebilir miydi ki?

"S-sunwoo, b-ben yalnız kalıp uyumak istiyorum. E-evine git. Lütfen." dedi Chanhee on dakika kadar sonra Sunwoo'nun kollarından ayrılıp gözlerini silerken. "Peki, iyi misin?" diye sordu Sunwoo.

Sadece başını sallamakla yetindi Chanhee. Sonra döndü, evine girip kapıyı örttü. Normaldi böyle davranması. Ölümüne beş gün kalmıştı sonuçta. Ne yapabilirdi ki başka?

Sunwoo göz yaşları ile evine döndü. Onun yanında güçlü kalmak istemişti çünkü. Onunla ağlarsa daha kötü hissettirirdi. Fakat ona destek olacak biri de yoktu. Hayatının anlamının ise sadece beş günü kalmıştı. Sadece beş.

  ҉   ҉   ҉ 

Chanhee yatağına kıvrıldı, ağladı. Gözünde yaş kalmayana, boğazı ağrıyana kadar. Öleceği için değil, Sunwoo'yu yalnız bırakacağı için ağlıyordu. İkisinin aralarında lanet 29 yıl olduğu için ağlıyordu. Sunwoo'nun onsuz yaşayamayacağını hissettiği için ağlıyordu. Tanrı onlara böyle bir son verdiği için ağlıyordu.

Biliyordu çünkü. Kimse kaderi değiştiremezdi. Eğer ölecektiyse, ölürdü. Son beş gününü güzel, mutlu geçirmeliydi... değil mi?

_______
13.05.21

✓ day and night ⌗ sunwoo × newHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin