Jongin okul çıkışı Kyungsoo'nun ailesinin restoranına gitmişti. Evlerinin de üst katta olduğunu biliyordu. Ailecek orada çalışıyorlardı ve Jongin de belki yeni şeyler görebileceği umuduyla gelmişti. Aslında eskiden sırf Kyungsoo'yu izlemek için gelirdi buraya ama zamanla bir şeylerin farklı olduğunu hissetti. Bu ailenin bazı sırları vardı.Jongin bir öğle arası Kyungsoo'yu izlerken anlamıştı farklılıklarını. Onlar büyücüydü. Bunu çok önceden anlamış olması gerekiyordu. Nasıl Kyungsoo dersleri asla dinlemeden bu kadar yüksek alıyordu sorusunun tek cevabı büyü olmalıydı değil mi? Ya da etrafında insanları kendine çeken aurasından bir şeyleri hissetmeliydi.
Önceleri ona çekilme sebebinin çok güzel olmasına yoruyordu sonraları hoşlanmanın dibini sıyırdığını fark etti. Kyungsoo denilen o bücür büyücüye yanıktı Jongin.
Tavuk sipariş etmişti Kyungsoo'nun kardeşinden. O çocuktan biraz korkuyordu. Görünüşüne göre minik olsa da fazlasıyla güçlüydü. Sanırım aile genlerinde vardı bu durum.
"Abim seni hiç sevmiyor." demişti tavukları masaya bırakırken. Jongin birazcık azıcık alınmıştı ama hiç belli etmeden o salak gülüşünden bir tane verdi Jongho'ya.
"Ona sevgilerimi iletirsin. Hem neden çıkmıyor o? Tavuklarıma sihirli ellerini değdirmesini isterdim." Jongin sihirli kelimesini bilerek bastırarak söylemişti. Evet Jongho'dan korkuyordu ama bu deli cesaretini bastıramıyordu maalesef. Tanrı korusun umarım onu bir kurbağaya falan çevirmezlerdi.
"Abimi üst kattan rahatsız ederek aşağıya indirebilirim ve emin ol bütün sinirini senden çıkarır."
"Korkmuyorum yolla gelsin."
Jongho sinirli gibi dursa da bu durumdan hoşlanmıştı. Hem şu Jongin denilen çocuk komikti ve abisiyle eğlenmesini biliyordu. Aşağı çağırırsa gününü eğlenceli hale getirecek saçmalıklar yapacak gibi duruyordu ve Jongho kesinlikle bunların olması için küçük bir dokunuş yapacaktı.
"Peki." dedi sırıtarak.
"Abi seninki gelmiş."
"Ne saçmalıyorsun Jongho?"
"Jongin var ya şu biraz salak olan uzun çocuk..."
Kyungsoo Jongin ismini duyar duymaz telefondan gözlerini çekip Jongho'ya baktı. Bu çocuğun derdi neydi? Buraya gelmek zorunda mıydı?
"Ne yapayım geldiyse?"
"Seni soruyor." dedi Jongho imalı bir şekilde.
Kyungsoo Jongho'nun tahmin ettiği gibi sinirle ayağa kalktı. Abisini çok iyi tanıyordu ayaklarını yere çarpa çarpa yürüyeceğini hatta Jongin'e ilk kelimesine kadar biliyordu. Bu yüzden eğleneceğinden hiç şüphe etmiyordu.
Kyungsoo Jongin'in masasına sinirle yaklaşıp
"Senin derdin ne koçum?" dedi mahalle abilerinden hallice bir tavırla. Jongho'nun uzaktaki kahkahası bile gergin ortamı yumuşatmaya yetmemişti."Seni görmeye geldim Kyungsoo. Sonuçta sınıf arkadaşım değil misin?"
"Biz arkadaş değiliz Jongin." Kyungsoo bunu söylerken çok sinirliydi. Sırf büyücü olduğunu anladığı içindi bu yakınlığı. Kyungsoo'yu umursadığından falan gelmemişti buraya ve bu kesinlikle Kyungsoo'nun onu bir sivrisineğe çevirmesi için yeterli bir sebepti.
"İnanamıyorum gözlerin yeşil oldu!" Jongin bunu bağırarak söylemişti ve şu an bütün müşteriler onlara bakıyordu. Kyungsoo büyü yaparken ya da sadece duygularını sınırında hissettiğinde -şu an siniri sınırındaydı- gözleri yeşil olurdu. Bu büyücüden büyücüye değişirdi. Yeşil gözlü olanların gelecekte iyi bir büyücü olacağı söylenirdi.
"Jongho durdur zamanı ve herkesin buradan hiçbir şeyi görmeden çıkmasını sağla!" Kyungsoo kesin bir sesle belirtmişti.
"Peki abi."
"Ve sen Jongin... Senin derdin ne? Ne istiyorsun? Evet büyücüyüm ama bu senin ne işine yarayacak? İstersem seni bir hamam böceğine çevirebilirim. Bunu ister misin?" Kyungsoo öyle keskin konuşmuştu ki Jongin ağzını açıp konuşacak gücü kendinde bulamadı.
"Konuşsana!"
"Büyün için burada değilim. Ben hep buraya gelirdim."
"Ne?"
"Evet haftada en az iki kere gelirdim ama sen hiç fark etmezdin. Şimdi büyü mevzusu sayesinde beni görmeye başladın o kadar. Bunun için beni suçlayamazsın Kyungsoo."
"Neden geliyordun ki?"
Jongin buna cevap vermek istemiyordu. Hem ne diyecekti ki? Senden hoşlanıyorum hatta dibim düşüyor elimde olsa bir lokmada hüpletirim falan mı? Hayır hamam böceği falan olmak istemiyordu.
"Neyse Kyungsoo gidiyorum. İyi günler."
Bunu söyledikten sonra Kyungsoo bir şey diyemeden uzaklaştı restorandan. Jongho ise beklediği büyük çaplı eğlenceyi bulamadığı için mutsuzdu. Hadi ama bari tavşana falan çevirseydi şu esmer ayıyı.
////
Ben çok severek yazıyorum bunu ya bence mmmh bir şey oldu🙃
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wizards // KaiSoo
FantezieJongin: Büyücü olduğunu biliyorum Kyungsoo: nE? ••• Bir insanın bir büyücüyü fark etmesi çok nadirdir. Çünkü büyücülerin görülmesini engelleyen -henüz çözülememiş- bir güçleri vardır. Ancak buna rağmen büyücü bir insan tarafından fark edildiyse o ki...