"Yasak şeyler hep cezbedici gelir, tıpkı bizim yüzmeyi bilmediğimiz halde o nehri geçip kavuşmayı istememiz gibi.. Ben hala seni o nehrin kenarında çaresizce bekliyorum, belki bu sefer o acımasız sulardan çıkarsın ve kavuşuruz diye.."
-Başladığınız tarih:-
Dip not: Kitabın konusu farklıydı konuyu tamamen değiştirip başka konu yazmaya başladım buradaki yorumlar eski kurguya ait.
-12 Nisan 2019.-
"Milena hadi canım! Hadi! Bak trafiğe takılacağız dear kasabasına çok geç varacağız yoksa!" *Orta yaşlı adam valizleri bagaja yerleştirirken sabırla hala evden çıkmamış kızına isyanla sesleniyordu.* "Hadi tatlım!"
*Milena süsüne önem veren bir kızdı daha gençti on dokuz yaşının en güzel yıllarını yaşıyordu babasıyla beraber.*
*Milena evden oflaya puflaya evden çıkıp babasına baktı.* "Geldim babacığım! Geldim." *hafifçe göz devirip babasının yanına gelip kollarını bağladı.* "Baba her yazın neden dear kasabasına gidiyoruz ki? Arkadaşlarımın ailesi hep başka ülkelere gidiyor biz ülkemizde sadece adalara gidiyoruz birkaç saatlik uzaklaşmak ne kadar eğlenceli olabilir ki?"
*Neredeyse bebekliğinden beri babasıyla sürekli dear kasabasına giderdi ve kışın dönerlerdi.*
*Orta yaşlı adam kızına bakıp gülümsedi.* "Biz annenle orada tanıştık biliyorsun meleğim ve seninde orada yetişip büyümeni istiyorum biz dearlıyız şehirli değiliz Zengin olsakta tatlım." *kızının yanağından makas alıp sürücü kapısına gelip arabasının kapısını açarken yeniden kızına baktı.* "Ayrıca kuzenin Jiminde bizimle gelecek bu sefer sıkılmayacaksın." *Arabasına binip kapıyı sert şekilde kapatırken milena derin bir nefes aldı.*
"Görende on beş yaşındayım sanacak daha ne kadar büyüye bilirim ki?" *kendi kendine homurdanıp oda arka koltuğa geçip binip kemerini takarken babasına baktı.* "Öne geçmiyorum Jimin binsin siz ikiniz konuşmayı çok seviyorsunuz ama ben sevmiyorum."
*Normalde bu kadar asabi bir kişiliği yoktu sadece kasabada internet çekmiyordu sosyal medyadan arkadaşlarıyla sohbet edemeyecekti dört ay kadar.. nisan ayında gidiyorlardı kar ne zaman yağarsa o Zaman dönüyorlardı.*
*Baba arabayı çalıştırıp radyodan keyifli bir şarkı açarken dikiz aynasından gülümseyerek ilk ve son göz ağrısı kızına tebbesüm ederek bakıp arabayı sürmeye başladı.* "Seni seviyorum tatlım Milena."
*Milenada hafifçe göz devirip ardından güldü.* "Bende baba.. bende seni çok seviyorum."
*Küçük ama birbirine bağlı bir baba-kız ilişkileri vardı.*
***
*Yolculuğun daha yirminci dakikasından kuzeni Jimini almışlardı kuzeni geldiği gibi sohbet etmeye başlamıştı.*
"Milena kuzen senin köyde telefon çekiyor mu?" *Omzuyla hafifçe kuzeninin omzunu ittirdi milenanın yanına oturmuştu.*
*genç kız kuzenine şöyle bir bakıp gözlerini kıstı.* "Her daim çekiyor." *güldü elinde olmadan.* "Dalga geçme benimle şapşik." *ardından onun beline kollarını doladı sıkıca.*
"Babam seni ne diye kandırdı peki?"
*Baba duyuyordu ama takmıyordu yeni nesil babası olarak olgun olmalıydı herşeye küfür haricinde.*