Herkese tekrardan merhabalar! İçinde olmaya bayıldığım bu büyülü evrende biraz vakit geçirdim ve sizlerle o anıları paylaşmak istiyorum. Umarım seversiniz bölümü, oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Anlamadığınız kelimeleri de sorabilirsiniz.
Görsel Karagöl ve oturdukları yer, maalesef internette resmi olmadığı için filmden ss aldım :))
Şimdiden teşekkür ederim, keyifli yolculuklar :)
-2.BÖLÜM- "Karagöl'ün kıyısında"-
Sabah üstümü giyinip kahvaltıya indiğimde dün geceyi ve dünkü rezilliğimi tamamen aklımdan çıkarmıştım. Sadece ders çizelgeme odaklanmış ve onu bekliyordum, onun için heyecanlıydım. Ayrıca dün akşam sadece tatlı yediğim için karnım gurulduyordu.
Ortak salona girip Ravenclaw masasına oturdum, göğsüme iğnelediğim Sınıf Başkanı rozetim cübbemin üzerinde parlıyordu. Tavan, güneş ve bulutlarla renklendirilmişti. Hızlıca tabağımı doldurmaya başladım ve yemeğime gömüldüm, sırtımı Slytherin masasına dönmüştüm. Birkaç dakika sonra David gelip karşıma oturdu.
"Günaydın Hazel." Dedi gülümseyerek.
"Günaydın David. Çizelgeler hala gelmedi." Dedim onun sorumadığı soruya cevap vererek. Omuz silkip tabağını doldurmaya başladı.
"Senin merakının sebebi bir yılandan geçiyor benim öyle bir derdim yok." Cevap vermedim çünkü haklıydı. Matthew'la kaç tane ortak dersimiz vardı çok merak ediyordum. Slytherin ile ders almayı sevmiyordum aslında sürekli bana bulanık deyip duruyorlardı. Geçtiğimiz yıllardan sonra bulanık artık eskisi kadar kötü bir sıfat değildi, kimse umursamıyordu ama yine de onlarla tartışmak hoşuma gitmiyordu, ayrıca hala can sıkıcıydı. Matthew'un sesini çıkarmamasıysa canımı en çok yakandı. Slytherin'i benim arkadaşlarım lafa girdiğinde savunduğu oluyor ve bir pislik gibi davranıyordu ama bana karşı değil. Defalarca kez kendisine laf atmıştım buna rağmen cevap vermemişti ama bu, bana dediklerine sesini çıkarmayışını affettirmiyordu.
Bütün bunlara rağmen onu sevmekten vazgeçemiyor oluşuma çok kızıyordum. Tamamen silmem gerekirdi. Hayatı mantık olan ben bunu çok kolay başarabilirdi aslında ama Matthew Black kendisini unutmama izin vermiyordu. Yaz tatillerinde ısrarla mesaj atıyor, okulda ne zaman yalnız kalsam sihirli bir şekilde yanımda beliriyordu. Ne zaman Hogsmeade'e yolum düşse haberi oluyor ve yol arkadaşı olarak bana katılıyordu.
Kafamdaki düşünceleri bir kenara itip aç karnımı doyurmaya çalıştım. Yemeğimin ortasında bina başkanımız Profesör Anthony Cutberth çizelgemi getirip bıraktı.
"Miss White, bütün derslerde gösterdiğin başarıdan dolayı tebrik ederim. Okulumuzda donanımlı bir Seherbaz yetiştirmek çok güzel. Ayrıca İksir Profesörümüz Mr. Harmon yeteneklerinde söz etti, gururlandırdın beni Hazel." En sevdiğim ders İksir olsa da en sevdiğim Profesör kesinlikle bina başkanımız olan Mr. Cutberth idi Kocaman gülen yüzümle ona baktım.
"Teşekkür ederim Profesör, çok mutlu ettiniz beni." Bana sıcacık gülümseyip David'e döndü.
"Okulun en iyi Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğrencisi de buradaymış. Al bakalım çizelgen David." David de teşekkür ettikten sonra Profesör yanımızdan ayrıldı. Çizelgelerimiz birbirinin tıpatıp aynısıydı.
"Salı ve Perşembe sabah! Hafta çok güzel başlayacak!" Karanlık Sanatlara Karşı Savunma derslerinden bahsediyordu.
"Salı ve Cuma öğleden sonra. Öğleden sonra olması Sly'lardan sonra uzun bir huzura ihtiyacımız olduğunu bilmelerinden sanırım. Ayrıca Çarşambayı da boş gün yapmışlar David, en sevdiğim!" David'le birbirimize ufak bir 'çak' yapıp kahvaltımıza döndük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
6.Yıl
Fantasy1998 Hogwarts Savaşından sonra eğitime üç yıl ara verilir. Yeni gelen öğrenciler için eğitim artık 14 yaşında başlayacaktır. Hepimiz Hogwarts da bir savaş ortamında Harry Potter varken olan hikayeyi biliyoruz. Peki ya hiçbir savaş yada tehlike olma...