Dorothy | Daddy Issues

0.1

       Multimedya- Dorothy'nin Kıyafeti

"Dorothy hadi ama kalk artık."

Gözlerimi yavaşça aralamaya çalıştım. Karşımda bana dikkatlice bakan yurttaki en yakın arkadaşım Cara vardı.

"Kızım birazcık ders çalışmaya ara ver. Sana yazık. Bu gidişle uykusuzluktan bayılacaksın. Git bir aynaya bak, göz altların morarmış."

Dudaklarım benden izinsiz büzüldü.

"Ama üniversite sınavına az kaldı. Lütfen beni biraz anlamaya çalış. İyi bir üniversiteye gitmem şart." Diye mırılandım.

"Tanrım! Daha bir senemiz daha var. Ve sen şimdiden on ikinci sınıflardan daha fazla çalışıyorsun."

"Üzülüyorum sana." Diye ekledi.

Kollarımı Cara'nın iri bedenine sardım.

"Lütfen üzülme, ben çok iyiyim ki." Dedim gülümsemeye çalışırken.

"Sadece senin için endişeleniyorum birtanem. Neyse hadi artık kalk yataktan uykucu. Kütüphaneye gidecektik unuttun mu ?"

Kaşlarım anlık farkındalık ile havalandı. Bunu nasıl unuturdum?

"Aaa, ben onu tamamen unutmuşum. Ama hemen hazırlanırım. Ben hazırlanırken sende aşağıda bekle olur mu ?" Diye mırıldandım mahçup bir biçimde.

Kafasını onaylar bir biçimde salladıktan sonra odadan çıktı.

Bende üzerime beyaz düz bir tişört, mavi bir hırka geçirdikten sonra altıma ise siyah bir pantolon giyip aşağı indim.

Ve Cara ile beraber yürüyerek kütüphaneye doğru yol aldık...

•

"Off! Ben bırakacağım okumayı! Zengin koca bulup ev hanımı olacağım."

Cara'nın yakınmasıyla dehşetle açılmış irislerimi ona çevirdim.

"Şaka yapıyorum. Açma o güzel gözlerini öyle." Dedi ellerini teslim olurcasına havaya kaldırırken.

Rahat bir nefes verdim ve bakışlarımı önümdeki koca ansiklopediye çevirdim.

Proje ödevi için üç gün mü verilirdi?!

Kesinlikle yetişmeyecekti...

"Oha! Oha ! Aman Tanrım! Bu senin aşık olduğun adam değil mi ? Joseph miydi neydi ismi. O burada!" Demesiyle ışık hızıyla kafamı deve kuşu misali masaya gömdüm.

Çaktırmadan gözlerimi Cara'nın baktığı  yere çevirmeyi denedim. Tanrım! Sen benim yardımcım ol!

Evet...Bu o'ydu. Joseph gelmişti.

Onu görünce elim ayağım titriyor, ne yapacağımı şaşırıyordum.

Yavaşça gözetlemeye çalıştım.

Tanrım! Dorothy sapık mısın sen?!

Belki bu yaptığım ayıptı, ama en azından yüzünü görmek istedim.

Yurda sadece ayda bir kere geliyordu...

Lakin benim onu gözetlediğimi fark ederse ayvayı yerdim.

Yavaşça bizim masaya doğru yaklaşmaya başladı. Kalbim göğüs kafesimi delecek şekilde atıyordu. Lütfen buraya gelmesin!

Elim hem titriyor hem terliyordu. Kafamı aşağı eğdim ve benimle konuşmaması için Tanrı'ya dua ettim.