B.1: Rüyalar pusulasını kaybetmiş güvercinlerdir.

28 7 3
                                    

18 Mayıs 2021

Merhaba Beyefendi,

Aslın da sana nasıl seslenmem gerektiğini bilmiyorum. Sevgilim, canım? Hangisi? Belki de sana hitap etmemem gerekiyordur. Ne de olsa seninle konuşmayalı uzun zaman oldu. Hatıra kavanozunda çocukluktan kalma birkaç anı ve gülüşünü güvelenmeden kurtarabilmişim. Seni sakladığım ucu derin sandığın kapağına tırnaklarını sürtüyorsun şimdi de.

Orada kal... Orada kal...

Nelere gülüyorsun, boş vakitlerini nerede geçiriyorsun, canın sıkıldığında ne yapıyorsun bilmiyorum. Uzun zamandır bilmiyorum. Seni seviyor muyum onu da bilmiyorum...

Ama bugün bildiğim birkaç şeyi anlatacağım sana.

Bilirisin ya -umarım biliyorsundur- çocukluktan ergenliğe geçtiğin ara, kendini büyümüş hissedersin. O yaşta ki çocukların arasında popüler bir konudur, aşk.

Bir nevi kendini kanıtlamanın bir yoludur bu. "Ben de büyüdüm! Yetişkin içeriğe geçiyorum!" Gibisinden yani, tam olarak öyle değil. Velhasılıkelam, sana kapılmam öyle çok zor olmadı. Seninle nasıl tanıştığımızı bilmeyecek kadar derine uzanan bir mazimiz vardı. Seni görmem için gözümün açılmasına gerek kalmamıştı.

" Aşkımızın sonu yok." diyor Nilipek kulağıma. Teşekkür ederim sana, beni bu aşk "bizim" miydi diye bile şüpheye düşürmedin. Kendimi kendimle bıraktın. Kalın duvarların beni korkuttu. Sana aşık mıyım onu bile bilmiyorum sadece akrebin yolunu kaybettiği şu saatte oturmuş bunu yazıyorum.

Beni içten içe tükettiğini de biliyorum. Bu satırları yazmamın sebebi de bu. Geçen gece seni rüyamda gördüm. Hiç istemediğim birisiyle evlenmiş oluyorsun rüyamda. Hatta çocuğunuz olmuş oluyor, eşinin yanında doğumdan geliyorsunuz. Yolda karşılaşıyoruz, yanımda bir arkadaşım daha var. Bize çocuğunuzu gösteriyorsunuz. Ardından güler bir yüzle, "Gülüşü aynı annesine benziyor." diyorsun, yemin ederim rüyam da bile seninle aynı fikirde değildim.

Kabustan uyandığım da aklıma Atilla İlhan'dan şu mısralar geldi.

"hayırsızın biriydi fikrimce

güldü mü cenazeye benzerdi

hele seni kollarına aldı mı

felaketim olurdu ağlardım"

Ne dersin? Durumu özetleyen mısralar değil mi? Seni anlatmak dışında dilim her zaman iyi dönmüştür zaten.

Seni karşıma çıkan her adam da aramadım. Mümkünse unutmak istedim. Ama yine de seni andıran her şeye baktım. Çok öteye gidemedim. Birkaç satır arasında sana rastladım sadece... Birkaç duygunun tasvirinde de gözlerine denk düştüm. Yara bere içinde kapattım kapağı sonra.

Bir çocuğunuz olduğunu söylemiştim ya: erkekti. Erkek bebek, hayırlı habere delalet edermiş.

Sabahına haberini aldım, askerden dönüşmüşsün Bay Kimse.

Bu mektubumum son olması dileği ile,
Mayıs.

Bu mektubumum son olması dileği ile,Mayıs

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bay Kimse'ye...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin