karşılaşma

767 67 101
                                    

Karanlık dar sokakta eve yürüyordum. Yine bir iş çıkışıydı. Yaklaşık 2 ay önce bu garip kasabaya yerleşmiştim.

önceden daha büyük bir şehirde yaşıyordum ama ailemle ufak saçma bir tartışma yüzünden fazla çıkışmıştım, bir anlık gelen özgüvenle onlardan tek kuruş dahi almayacağımı söylemiştim.
Gururum, beni bu sözden asla ama asla döndüremeyecegine emindim

bu yüzden daha ucuz kısıtlı ve tasarruflu para harcamalıydım. Şehir merkezinde ne kadar tasarruflu olursam olayım kendi kazandığım parayla geçinmem çok zordu.

Ben düşüncelerime dalmıştım, dalgomun ipini gevşemişti ve koşmaya başlamıştı sanki birini kovalıyor gibiydi. Kedi gördüğünü falan sandım. Koşarak dalgomu arıyordum

"Dalgom! Nerdesin annecim! Buraya gel dalgom korkutuyorsun beni!"

Hızlı bir arabanın fren sesi kulağımda yankılanmıştı dalgom olacağını düşünmek dahi istemiyordum

Korkarak yola koştum.Bir adam dalgomu son anda kurtarmıştı..ama kendisini arabanın önüne atmıştı. Araba çarptıktan sonra direkt kaçmıştı.

Ne kadarda iğrenç biri diye geçirmiştim içimden ama bunu düşünmeye zaman yoktu. Adam yaralıydı kafası..kafası kanıyordu. Dalgom bana doğru koştu tasmasını sıkıca tuttum ve dalgomun kahramanının yanına koştum. Acil ambulansı aramıştım yüzü kanlar içerisindeydi burnu..umarım burnu da kırılmamıştır.

Telefonda konustugum yetkili kişi onlar gelene kadar bilincinin açık olup olmadığına dikkat etmem gerektiğini söylemişti ama onu konuşturarak yormamalıydım.

"Beni duyuyor musun hey!" Derin nefes aldıktan sonra "Sana minnetarım..sen kahramansın" nedenini bilmiyordum ama ağlıyordum. onun benim dikkatsizliğim yüzünden bu hale gelmesi..

Hıçkırarak ağlıyordum"Çok özür dilerim hepsi hepsi benim suçum lütfen aç gözlerini.." sanki dedigimi duymuş gibi birden gözlerini açmıştı. Doğal olarak ilk başta korkmuştum ama gözlerini açtığına çok sevinmiştim kocaman gülümsüyordum.

O..bana gülümsedii. Yüzü kanlar içerisindeydi ama bembeyaz parlak dişlerini görünce anlamıştım, gülümsediğini. Garipti, gülümsemesi çok garipti ama bir o kadar da muazzamdı.

Çok geçmeden sağlık ekipleri gelmişti dalgomu alıp ambulans aracına binmiştim

...

Doktorlar kafa tasının büyük hasar aldığını söylemişti ayrıca sadece buda değil kaburga kemiğini de kırmıştı. Çok fazla kan kaybı vardı kanlarımız uyuşmuyordu..kahretsin!

Bekliyordum sadece yaptığım şey buydu ameliyat odasının önünde onun iyi olması için tanrıya yalvarıyordum

...

Bir doktor koşarak ameliyat odasına girdi elinde birkaç tüp kan vardı. Tanrıya yalvarmıştım umarım o kahramanımız için gerekli olan kandı.

Evet doğru tahmin etmiştim. O kan kahramanım içindi.

Şafak vakti yaklaşıyordu.bir hemşire yanıma gelmişti. Hastanın durumunun iyiye gittiğini ve normal odaya alınacağını söylediğinde çığlık atmamak için zor durmuştum

...

Sikeyim gururu!

"Anne tamam gercekten özür dilerim, hastanın durumu pek iyi değil ameliyat oldu ve iyileşmesi uzun zaman alacak masrafları karşılayacak param yok, söz veriyorum sana ödeyeceğim..Çok teşekkürler anne!" Heyecanla telefonu kapatmıştım

Sevgisizliğine bir kalp verdim. | vsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin