lord huron- the night we met
beni tanıştığımız geceye götür,
ve ben kendime söyleyebileyim,
ne halt etmem gerektiğini.
ve ben kendime söyleyebileyim,
seninle yalnız yolculuk etmemem gerektiğini.—
"Durdum zaten- sadece hücreye geri dönerken onları gördüm, yanlış bir şey yapmak istememiştim!"
Taehyung koridorda aralıksız başıboş gezintisini durdurdu ve ellerini Jimin'in omuzlarına koydu, ardından onu nazikçe hücreye itterek başını salladı. "Biliyorum, ama dikkatli olmalısın. Hoseok ve Yoongi'nin arasındaki sorunlar biraz hassas, bu yüzden ikisi de senin aralarındaki soruna dahil olmanı istemezler."
"Amacım bu değildi," diyerek iç çekti ve yatağına otururken elini saçlarının arasından geçirdi. "Sadece onun Hoseok'u incitmesinden korkmuştum."
Taehyung hafifçe omuz silkerek, "Hoseok'un da birini öldürdüğünü unutma," dedi. "Ve Yoongi ona asla zarar vermez."
Jimin içinde bir kez daha merak yeşerdiğini hissetti, ikisi arasında ne olduğunu sorma dürtüsü geri çekilemeyecek kadar fazlaydı. Ağzını açıp kendine daha fazla sorun getirmekten kendini alıkoymak için, alt dudağını sert bir şekilde ısırmak zorunda kalmıştı.
"Peki, iş nasıldı?" Taehyung birkaç saniye sonra sordu. "Çamaşırhaneye mi gittin?"
"Evet, ama Seokjin'in orada olacağını bana söylememiştin," diye içini çekti.
"Gerekli olduğunu düşünmediğim için. Orada kurban aramıyor," dedi bir uğultu ile ve ardından bir kitaba ulaşmak için yatağından yukarı tırmandı. "ve onu rahatsız etmediğin ya da başka bir şey yapmadığın sürece, sana hiçbir şey yapmayacaktır."
"O mu, Namjoon mu?" Cevabı duymak için o kadar heyecanlı olmasa da sordu Jimin.
"O." dedi Taehyung masaya doğru yürürken. "Namjoon ile birlikte olmak onu daha yetenekli kıldı, ama yine de nazik biridir. Sorun çıkarmadığın sürece rahat olabilirsin."
Jimin anlayarak başını salladı, ona zarar verecek bir şey yapmayacağından emindi; ne de olsa Jimin o tür bir insan değildi.
—
"Taehyung bana geçen gün olanları anlattı." Jimin açık alanda futbol oynayan küçük grubu izlerken, yanına gelen Hoseok'un sesini duydu. "Seni incitmedi, değil mi?"
"Hayır hayır, hiçbir şey yapmadı," dedi yanına oturan bedene bakarak. "Taehyung hemen yanımıza geldi."
Hoseok, gözlerini Jimin'e değdirmeden başını sallayadı ve önlerinde diğer mahkumlarla futbol oynayan Taehyung'a bakarken uzun bir iç çekti. "Aramızdaki her şeyin boka batması inanılmaz gerçekten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stone heart | kookmin
Fanfic"Hayat acımasız olabilir, ama hapishanede yaşam bir kabustur." - ao3 çeviridir, yazardan izin alınmıştır. "Stone Heart" by "bakeneko (LilacNeko)" on ao3.