17# "ve o, hayatım boyunca geçirdiğim en iyi yılbaşılarından biriydi."

523 56 99
                                    

Not: Bu bölümün ilerleyen paragraflarında okuyacağınız tokat iddiası How I met your mother adlı dizinden ilham alınarak yazılmıştır. Bilmenizi istedim.

"Günaydın benim canım arkadaşlarım, mükemmel sınıfım ve salak kaybedenlerim!"

Eğer şu anda, diğer çoğu sabahın aksine, gereksiz bir neşeyle sınıfa günaydınlar dileyen neşe pıtırcığı bir adet Hermione Granger'ı ağzınız açık izliyorsanız, siz 11/F sınıfında günün ilk dersinin başlamasını bekleyen bir öğrencisiniz demektir.

Sınıftaki öğrencilerin bir kısmı bu enerji patlamasını umursamayıp, normal bir şekilde "Günaydın." derken, diğer kısmı da "Ders çalışmaktan beyni buharlaştı herhalde." gibisinden cümleler sıraladı kendi aralarında. Harry, Ron, Ginny, Astoria ve Draco beşlisinden oluşan grup ise hafifçe kaşlarını çatarak Hermione'ye ne olduğunu bulmaya çalışıyordu o esnada.

Zira şekil A'da görüldüğü üzere yetişkin bir Hermione Granger asla durduk yere neşe pıtırcığı olmaz, olamaz, olması teklif dahi edilemez.

Hele sabahları?

Pff... Komik.

Hermione ağzı kulaklarında, gülmekten gözleri iki çizgi haline gelmiş bir şekilde yanlarına geldi. Kitaplarını Astoria'nın yanındaki sıraya bırakırken oturmayıp arkadaşlarının bu tuhaf bakışlarını ilk defa görüyormuş gibi gözlerini kırpıştırdı. "Aa... Arkadaşlar, neden öyle bakıyorsunuz?" diye sordu aşırı masumane bir tavırla.

Ginny kaşlarını çattı. "Ne çeviriyorsun Hermione?" diye sordu. Hermione'yi yıllardır tanıyordu.

Kıvırcık saçlı kız sanki bu soruyu hiç beklemiyormuş gibi abartılı bir tavırla kaşlarını kaldırdı. "Her neşeli olduğumda bir şeyler mi çeviriyor oluyorum? Ne kadar saçma bir düşünce Gin? Kınıyorum seni." dedi cık cıklayarak. "Güzel bir sabah olamaz mı sadece?"

Bu sorunun üzerine Ron bir süre düşünür gibi mırıltılar çıkardı elini çenesine koydu "Ee... Hayır." dedi dümdüz bir sesle.

Hermione'nin yüzüne yayılmış keyifli gülümseme biraz sokarken gözlerini devirdi. "Sizin gibi arkadaşlarım olduğundan olmazsın o sinir bozucu tavırlarım?"

"Neyse ne!" diye araya girdi Draco, sabırsız bir tavırla olayı kestirip atarak. "Artık bize kafanıza kaç saksı düştüğünü söyler misiniz Hermione Granger hazretleri?"

Harry de Draco'nun sorusu üzerine başını onaylayarak sallarken ekledi. "Ve neden sınıfa girerken bize kaybedenlerim dedin?" kaybedenler kelimesini bastıra bastıra söylemişti.

Ağzı kulaklarında gülümseyen Hermione'nin sırıtması -ne kadar mümkünse artık- biraz daha genişledi. "Ah Harry... Sen üzerine alınma." dedi gözlüklü olanı geçiştirerek. Ardından işaret parmağı yan yana oturan Ron ve Draco ikilisine döndü ve asla üzerinde yılışık bir tavırla "Şu ikisini kastediyordum o sözümle." dedi.

"Ne?" diye sordu Ron hafifçe kaşlarını kaldırırken. "Tam olarak neyi kaybetmişiz?"

Kabar kabar kıvırcık saçları olan kız eğlenerek okul çantasına eğildi ve içinden kalın mı kalın bir defter çıkardı. Ardından sayfalarını hızlı hızlı çevirerek -ki aşırı sürtünmeden dolayı parmaklarının alev alması an meselesiydi- istediği yeri buldu. Sesli bir şekilde okumaya başlamadan önce ufak bir açıklama yaptı. "Bu beraber girdiğimiz iddiaları düzenli bir şekilde kaydettiğim emektar defterim." ardından eğlenerek okumaya başladı. "Ronald Billius Weasley. 31 Ağustos tarihinde yani tam iki ayn önce, seninle Ginny ve Harry'nin ne zaman bir araya geleceği ile ilgili bir iddiaya girmiştik hatırlarsan."

just a stranger | hinnyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin