just a stranger | hinny

08# alışveriş yaparken sıkılan kutsal kız.

Harry Potter: Eeh... Ron hayatta mı?

Harry Potter: Yani bunu samimi merak ederek soruyorum.

Harry Potter: Çünkü sırf Potter olduğum için okulda benimle takılmaya çalışan bir grup züppeden daha samimi gelmişti.

Harry Potter: Ölmesini istemem. (08.39)

*görüldü*

Harry Potter: Hadi ama görüldü niye ettin şimdi? (08.39)

Harry Potter: Hey Weasley! Sana diyorum! (08.40)

Harry Potter: Tanrım... Ne oluyor orada? (08.40)

Harry Potter: Başın dertte falan mı? (08.41)

Harry Potter: Of... (08.42)

Ginny Weasley: Sabahın köründe mesaj atıyorsun. (11.07)

Ginny Weasley: ve biricik mükemmel uykumdan feda edip, ayağa kalkıp cevap vermemi mi bekliyorsun? (11.08)

Ginny Weasley: Çok beklersin.

Harry Potter: Tanrı aşkına bir de bana cevap vermeyen uyuz dersin.

Ginny Weasley: Ben mesajlarımı sabahın köründe atmıyorum.

Harry Potter: Ben de 'tanımadığım rastgele biri sıkıldığı için bana mesaj attı mı acaba?' diye merak ederek telefonun başında beklemiyorum.

Ginny Weasley: Pff asosyal maymun.

Ginny Weasley: Hiç mi sosyal medya kullanmıyorsun?

Harry Potter: Evet kullanıyorum ama senin gibi doğru ışığı ve kamera açısını bulup mükemmel fotoğraflar çekmek için saçma uğraşlar vermediğim için pek vaktimi almıyor.

Ginny Weasley: Şu anda çok büyük saçmaladığının farkındasın değil mi?

Harry Potter: Bir: Ben saçmalamam.

Ginny Weasley: Evet saçmalarsın.

Harry Potter: İki: hangi konuda?

Ginny Weasley: Saatler süren fotoğraf çekme uğraşı konusunda.

Harry Potter: Ah hayır, saçmalamıyorum Böbreğim üzerine bile bahse girebilirim bu konuda.

Harry Potter: Ama yapmayacağım.

Ginny Weasley: O kadar emin olma.

Harry Potter: Neden?

Ginny Weasley: Çünkü unutma ki, ben 'o' yum.

Harry Potter: Kim?

Ginny Weasley: Alışveriş yaparken sıkılan kutsal kız ;)

[11.17]

Mesajın görüldüğünü ifade eden mavi tik ile otuz iki diş sırıtarak telefonun kapanma tuşuna bastı ve Hermione'nin odasında, kabarık saçlı dostunun her zaman ders çalışmak için kullanmak için kullandığı tekerlekli döner sandalyede arkasına yaslandı.

Dikkatini az önce açılan kapıya ve elinde iki kupa buzlu kahve ile içeri giren Hermione'ye verdi. Kabarık saçlı arkadaşına yerdım etmek için yerinden aceleyle kalktı, yanına doğru ilerleyip her zaman Hermione'nin evinde kullandığı ve neredeyse kendi tapulu malı hâline gelmiş sarı kupayı avucuna aldı.