22# ve zaman yeniden akmaya başlamıştı.

624 50 79
                                    

Ertesi sabah Ginny Weasley gözlerini açtığında bütün dünyası toz olmuş gibi hissediyordu. Yüzündeki istemsiz sırıtmayı bir türlü yok edemiyor, gözleri kısılıyor, yanakları gülümsemekten ağrıyordu. Bunu fark ettiği an yüzünü asıp kaslarını dinlendirse de bir süre sonra yeniden kendini sırıtırken buluyordu.

Sadece mutluydu.

Gökyüzünde öylece duran duman rengi karamsar bulutlar, Hermione'nin yaptığı sırtını ağrıtan sert yer yatağı, tıkanmış burnu, acıyan boğazı, hatta pencereyi açtığında onu tepeden tırnağa titreten sert rüzgar bile moralini bozamamıştı.

Gerine gerine yattığı yerde doğrulurken mutlu bir iç çekti. Çantasından bir çift çorap kapıp giydi ve yerde duran pandifleri ayağına geçirdi. Dışarıda dondurucu bir soğuk varken evin içinde sıcacık hissetmeyi seviyordu.

Esneye esneye ağır adımlarla aşağı kata indiğinde Hermione'yi mutfak masasında mısır gevreği kasesini kaşıklarken buldu. "Günaydın." dedi Ginny neşeyle cıvıldayarak.

Hermione bu neşe üzerine sorgular gibi kaşlarını kaldırdı. "Sabahları neşeli bir Ginny ha?" dedi sorarcasına. Ardından hin hin sırıtarak devam etti. "Neye borçluyuz?"

Kızıl saçlı kız pişmanlıkla iç çekti ve gözlerini kaçırdı. Harry ile dün gece yaşananlardan sonra (ki hala düşününce salak salak sırıtıyordu.) yaşananları kimseye söylememekte karar almışlardı. Harry'nin, küçücük, ufacık, miniminnacık bir Ron korkusu sağolsun. Diğer dostlarına söyleyip Ron'u dışarıda bırakmak istemiyordu.

Ginny bunun saçma olduğunu düşünüp göz devirse de Harry bu konuda oldukça ısrarcıydı. Ron ile daha birkaç ay önce tanışmıştı ve bazı şeylerin mahvolmasını istemiyordu besbelli.

Eh... Doğal olarak o gece odadan çıktıklarında Hermione'nin bir araya geldiklerinden haberi yoktu. Buna rağmen çalı saçlı kız birkaç şey sezmiş gibiydi. Şu anda yüzünde duran hin sırıtış bu nedenle oradaydı.

"Hiç." dedi Ginny kelimeyi keyifle uzatarak. "Sadece uzun zamandan sonra uykumu güzel almış gibi hissediyorum."

Eh... Heyecandan dokuyu bütün gece gözüne uyku girmemesi dışında hiçbir sorun yoktu.

Ginny mutlu mutlu bulduğu bir kaseye mısır gevreği doldururken Hermione konuyu boş vermeye karar verip değiştirdi. "Pekala, birazdan daha mutlu olacaksın öyleyse."

Ginny kaşlarını kaldırdı. "Niye ki?"

"Bizimkileri takılmak için eve çağırdım." dedi Hermione ağzındaki lokmayı yutup. "Ödev verilmemiş bu nadir hafta sonunu iyi değerlendirip-"

"Hermione sakın bana, ek ders çalışması yapacağımızı falan söyleme." dedi Ginny kocaman olmuş gözleriyle. "Bunu kaldıramam."

Dostu, birkaç saniye durdu ve şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. "Film maratonu falan yaparız diyecektim ama senin fikrin de fena değilmiş."

Ginny oyuncu bir korkuyla birkaç adım gerilediğinde Hermione sırıttı ve bir kaşık daha mısır gevreği aldı. Dürüst olmak gerekirse dün gece neler olduğunu bir de Harry'den dinlemek, sorguya çeker gibi baskı yapmak ve asıl olanları öğrenmeye çalışmak gibi bir niyeti vardı. Dün gece ikili arasında basit bir konuşmadan daha fazlasının geçtiğini anlayacak kadar zekiydive buna dair bir kanıt bir şekilde bulması gerekiyordu.

Tüm bunlar bitince de arkasına yaslanıp keyifle, Ron'un eşcinsel olduğunu bağırmasını izleyebilirdi.

Evet bu... Eğlenceli bir fikirdi.

"Ya beni dinlesene! "Die Hard" kesinlikle izleyip izleyebileceğin en iyi film!" diye diretti Draco. "Bir kere izledikten sonra en az on kere daha izleme garantisi veriyorum!"

just a stranger | hinnyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin