Ormandaki yeşilliklere dalmış yürürken soluklanmak için durdum.Gözlerimi kapatmış soluklanırken çalan telefonumu işittim, duymamazlığa gelip rüzgarın uzun saçlarımı savurmasına izin verdim. Telefonum ısrarla çalmaya devam ederken tahminlerimde yanılmadım arayan en yakın kuzenim Melis'ti. Telefonu cevaplayıp kulağıma götürürken çığırmasıyla yüzümü buruşturdum.
' Patladın mı Melis? Adama nefes aldırmıyorsun!' şaşkın sesini duydum.
' Deran delirdin mi o telefon anında açılacak dememiş miydik? Ben bir kere seni bekleteyim kıyameti kopar bana gelince' patladın mı Melis.' .İyi bundan sonra aynısını yaparsam bana sakın ağlama.' demesiyle hemen telaşla,
' Tamam tamam özür dilerim. Ama burası o kadar güzel ki keşke yanımda olsaydın.' sonlara doğru üzgün mırıldanışımla babamın sesi kulaklarımı doldurdu.
' Kızım fazla uzaklaşma burada kaybolursun.' Babamın seslenmesiyle telefonu indirip hemen babama yaklaştım.
'Baba Melis aradı, siz gidin ben yetişirim size.' dememle babamın yüzündeki kararsız bakışı gördüğüm gibi aceleci adımlarla ters yöne ilerlemeye başladım. Arkamdan seslenişini işittim.
' Telefonun açık olsun, aradığımda hemen cevapla hava birazdan kararacak. Kararmadan restorana gelmiş ol.' başımı sallayıp hemen Melis' e cevap verdim.
' Ne yapıyorsun?' dememle uzun bir sohbete başlamış olduk. Melis'le konuşurken havanın iyice kararıp esmeye başladığını fark ettim. Babamlara dönmeye karar verdiğimde tuhaf sesler duymaya başladım. Duyduğum sesler beni korkuturken telefonu kulağımdan uzaklaştırıp seslere odaklanmaya çalıştım. Yavaş yavaş seslere yaklaşırken kedi sesi olduğunu anlamamla derin bir nefes almam bir oldu. Ağacın tepesinde mahsur kalan kediyi gördüm. Telefona dönüp Melis' e veda edecekken şarjımın bittiğini fark ettiğim an şokla etrafıma baktım. Sese o kadar odaklanmıştım ki yolu bile kaybettiğimin şimdi farkına vardım. Farkına vardığım bu gerçekle yüzleşmemle derin, titrek bir nefes aldım. Babam beni bu sefer kesin öldürecekti. Yattı balık yan gider hesabı kediye baktım. Kararsız bakışlarımı anlamış gibi kedi bana yukarıdan şirinlik yapmaya başladı. Kedileri severim ama ani hareketleri olduğu an kaçarım bunu beni tanıyan herkes bilir. Gergin nefesimle kediye dönüp sanki beni anlayacak gibi konuştum.
' Yukarı çıkmasına çıkarım ama tırnak attığın an bırakırım seni haberin olsun. Anlaştıysak geliyorum.' bunu demem üzerine kendinin miyavlamaları artmaya başladı. Gergin adımlarla ağaca tırmanmaya başladım. Kedi üzerime atlayacak gibi hissettiğim her an bir adım geriledim derken sonunda kediye yaklaştım. Az önce bana sevimlilik yapan o değilmiş gibi aniden benden kaçmaya çalışıp daha yukarıya kaçmasıyla geri dönmeye karar verdim. Çıktığı dalın ince olması nedeniyle sallanmaya başlayan kedinin yakarışlarını duyduğum an derin bir nefes alıp yukarı çıkmaya devam ettim. Kediye yaklaştıkça hava artık çok soğumuş üstümdeki kısa kollunun bir faydası kalmamıştı. En sonunda kediyi yavaşça kucağıma alırken inmek için aşağıya baktım. Ve o an fark ettiğim gerçekle titremeye başladım. Yükseklik korkum bana el sallarken kendi kendime mırıldandım.
' Aşağıdan bu kadar yüksek görünmüyordu.'
Kendi kendimi yatıştırırken hem soğuktan üşümüştüm hem de artık korkmaya başlamıştım. Duydum adım ve kahkaha sesleriyle sevinip, yardım istemeye hazırlanırken gelen kişilerin yalpalamasıyla sarhoş olduklarını anlayıp ağlamaya başlayacaktım. Adamlar ilerideki ağacın altına oturup ellerindeki şişeleri içmeye devam ettiklerinde artık donma raddesine gelmek üzereydim. Aniden duyulan silah sesi ve kırılan şişenin sesleri etrafı sardığında korkudan kucağımda varlığını unuttuğum kedinin kollarımı boydan boya tırmalaması bir oldu. Artık hem acıdan hem korkudan sessizce ağlamaya başladığımda adamların sesten korkup kalktıklarını gördüm. Adamlar uzaklaşırken derince bir iç çektiğim an da tekrar bir adım sesi kulağıma geldi. Artık şansıma küfür edip seslice ağlamaya başladığımda ortamda yankılanan sesle ağlama sesim yükseldi.
' Ömer altı şişe daha koy onları da vuralım öyle gideriz.'
Ağlama seslerimi duyan ilerideki gölge aniden durdu. Bu artık beni korkutmazken soğuktan donan kollarımda kedinin tırnaklarını hala hissedebiliyordum. İleride ki gölge sesimi duydukça tedirgin adımlarla ağaca yaklaşmaya başladı. Ayın ışığı suratına vurduğunda ona güvenip güvenemeyeceğimi tartıyordum. Etrafta gezinen gözleri en sonunda gözlerimde sabit kalınca gözlerinde şaşkınlığı saklayamadı bile. Nasıl gözüktüğümü tahmin bile edemezken seslendim.
' Kedi'yi tutabilir misin?' seslenmemle gözlerindeki şaşkınlık büyürken hasta olacağım habercisi burnumu sesli bir şekilde çektim. Silkelenip bana yaklaşırken kalın, boğuk sesiyle konuştu.
'Ne işin var orada senin?' kaba tutumuyla şaşkına bile uğrayamadım çünkü kucağımdaki kedide artık inmek istercesine yakarır gibi bağırmaya başladı. Kediyi ona uzatırken kollarımdan süzülen kanları gördükçe başımda dönmeye başlamıştı. Hala şokla bakan gözlerini kısıp buraya nasıl çıktığımı anlamaya çalışır gibi ağaca yaklaşıp tırmanmaya başladı. Kolumu tuttuğum mesafede kediye uzanınca kedi bana ilk yaptığını ona da yapmaya kararlı bir şekilde kollarıma iyice asıldı en sonunda ağzımdan koca bir çığlık kaçınca kedide benden kaçıp onun kucağına sığınmıştı. Onlar aşağıya inerken büyük bir rahatlamayla oturduğum dala iyice tutundum. Kediyi yere bıraktığı an kedinin kaçmasıyla şokla bakarken olduğum durumu tamamen unutmuştum. Bana dönmesiyle aklıma olduğum durum gelince yine bir ağlama seansına girmemek için derin bir nefes aldım. Ağzını açtığı an ona fırsat vermeden konuştum.
'Yükseklik korkum var. Sen sormadan söyleyeyim telefonumun şarjı bitti.' hızlı ve titrek sesli konuşmamla gözünden geçen merhamet kırıntılarıyla ağaca yaklaşmaya başladı. Konuşmaması beni gererken artık ona güvenmekten başka çarem olmadığını biliyordum. Ağaca çok tırmanmadan seslendi.
' Atlaman lazım, daha çıkarsam seninle inemem. Atla, ben seni tutacağım.' artık hasta olduğumu hissederken adım atacak halim yokken kendimi ona doğru bıraktım.
Tabi bırakmaz olaydım. Onun üstünde yere doğru düşerken sırtıma çarpan dal parçasıyla artık günlük kotasını çoktan dolduran vücudum fazla bile dayandığını belli ederek şalterleri kapadı. Kulağıma en son acıyla inlemesiyle birlikte ettiği sıkı küfür geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağaç
RomanceKırk yılın başı kedilerden korkmadan yardım etmek için ağaca çıkan Deran... Ailesiyle bayram için köylerine gelen Ömer... Deran'ın ağaçtan düşmesiyle yolları kesişen bu ikili birbirinden ne kadar kaçabilecek... Yazıldıysa birlikte kader, kaç bakalım...