1.Bölüm

18 1 0
                                    




23 Mayıs 2018

Fazlasıyla yorucu bir iş gününün ardından kalabalık ve uğultulu New York caddelerinde usulca evine doğru yürüyen Belle Welsey duyduğu siren seslerinin ardından kendini bulduğu ilk ara sokağa atmıştı.

Kapkaranlık ve yağmurlu havaya rağmen küçük ve narin yüzünün büyük bir kısmını kaplayan siyah güneş gözlükleriyle ifadesi seçilmesi zaten zorken ,ipeksi sarı saçlarıyla beraber yüzünün diğer kısımlarını da neredeyse kaplayan eşarp yüzünden  ifades...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kapkaranlık ve yağmurlu havaya rağmen küçük ve narin yüzünün büyük bir kısmını kaplayan siyah güneş gözlükleriyle ifadesi seçilmesi zaten zorken ,ipeksi sarı saçlarıyla beraber yüzünün diğer kısımlarını da neredeyse kaplayan eşarp yüzünden  ifadesi tamamen yok olmuştu. Yağmurun dinmesini beklemek için her zaman gittiği küçük bar-kafeye gitmeye karar vermişti. Ana caddeye çıkmadan ara sokaklardan yoluna devam eden genç kadın sokakta yalnız olmadığını fark etti ,hiç bir şey onu korkutamazdı, emin adımlarla bara doğru yürümeye devam etti. Bara girdikten sonra arkasındaki genç ve oldukça yapılı adamında onunla beraber bara girdiğini işitmişti. "İyi akşamlar Maxim,bana her zamankinden bir tekila kokteyli." -arkasındaki genç adama usulca bakıp süzdükten sonra- "Beyefendiye de dark bira."

Saat 12.54'ü gösterirken Ted Bundy çalıştığı plazadan henüz çıkabilmişti.

New York'un görkemli sokaklarında arabasına doğru yürürken duyduğu polis sireniyle kendini güzel fizikli kadının da yaptığı gibi oldukça dar ve ıssız bir sokağa atmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

New York'un görkemli sokaklarında arabasına doğru yürürken duyduğu polis sireniyle kendini güzel fizikli kadının da yaptığı gibi oldukça dar ve ıssız bir sokağa atmıştı. Başlarda kadına çok dikkat etmemişti ama gecenin o saatinde New York gibi tekinsiz bir şehirde öyle bir sokakta, üstelik arkasında kendinden en azından 3 kat daha büyük ve yapılı bir adam varken nasıl kendinden bu kadar emin ve korkusuzca yürüdüğünü düşünmeden edemiyordu. İçindeki dürtüyü bastıramıyordu genç kadının oldukça gizemli olan tavırları zaten fazlasıyla ilgisini çekmişken bu kadar özgüvenli olması Ted'i çok gazlıyordu, sanki onu öldüremeyecekmiş gibi, sanki vücudundaki tüm kanı ememeyecekmiş gibi ,sanki daha önce yapmamış gibi...

Yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüş sonucunda genç kız nihayet bir bara girmeye karar vermişti, ve ne tesadüftür ki burası Ted'in düzenli olarak geldiği barın ta kendisiydi. Bara girer girmez sanki ev sahibiymiş gibi barın sahibi Maxim'e emirler yağdıran genç kızı öldürmemek için çok zor duran Ted duydukları karşısında şoka girmişti. Bu kız onunla içki mi içmek istiyordu? Bunu basit bir flörtleşme gibi anladıysa çok kötüydü. Ted kesinlikle onun hayatı boyunca flörtleştiği erkeklerin -ki hiçte az görünmüyordu- hepsinin yaşları toplamından kesinlikle daha yaşlıydı. Üstelik üst düzey bir çekiciliği vardı, yani hiç bir kız onu kafasına göre masasına çağıramazdı. Fakat Ted'in içindeki dürtü teklifi reddetmesine engel oldu.

TargetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin