30.02.2021

32 3 4
                                    

Gözlerin... Tanrı'm... O gözlerde kaybolabilirdim. Rutin tren seyahatlerimden birinde rastladım sana. Adın ne henüz bilmiyorum ancak emin ol güzel bayan, seni adını bilmeden bile sevebilirim. Şu an beni kahreden tek şey o güzel gözleri görmem için altı ay bekleyecek zorunda olmam. Aslında, hayatımda bir sürü güzel kadın gördüm. Ciddiyim; sarışın, esmer, kızıl... Ama sen... Sen başkaydın. Adını öğrenmeyi iple çekiyorum, kusura bakmazsan sana geçici bir süreliğine "kadın" olarak hitap etmek istiyorum. Kim bilir belki bir gün "kadınım" diye hitap ederim ha? 

Tren biletimi kestiğim gün pencereme konan beyaz bülbülün bana şans getireceğini düşünmedim diyemem ancak hurafelere inanmayı pek sevmem. Ancak bazen mucize resmen kapımızı çalıyor ha, ne dersin? 

Sana bu satırları okuyabilmek nasip olur mu bilemiyorum ama kalbimde yarattığın deprem, ellerimi kaleme ve kalemimi de bu kelimeleri dökmeye zorladı kağıdıma. Ruhum, senin güzel gözlerinin irislerine takılıp kaldı, kadın. 

Ah, bir de saçların! Eminim sabah banyodan çıktığında bakım kremini sürmeyi acelen var diye unuttun ancak kesinlikle harika görünüyorlardı kadın. O ela gözlerinin içindeki alevleri yansıtabilcek tek renk kesinlikle saçlarının kahvesiydi. 

Altı ay kadar sonra ismini öğrenmiş olarak ayrılacağım o trenden ve tekrar gelip kağıdıma dolduracağım satırları, tıpkı senin benim gözlerimi dolduran gözlerin gibi...

Tanrı'ya edeceğim tek dua artık belli, bu güzel gözlerin sahibi kadınla tekrar göz göze gelebilmek... Bunu umuyorum ve buna inanıyorum sevgili kadın. Ve biliyorum bir daha buluşacağız.

Kendine çok ama çok iyi bakmanı istiyorum.

Sağlıcakla kal, kadın.


Pelatos Sertdemir

Mierda'ya MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin