1.1

383 10 3
                                    

Günün ilk ışığıyla erkenden uyanmıştım yine. Koltukta uyuyakaldığımı düşünerek doğruldum fakat odamda olduğumu farkettim. Bu duruma anlam veremeden sarhoş adımlarla odadan çıktım ve lavobonun başına geçtim. Bir-iki dakika sonra musluğu açıp yüzüme su vurmaya başladım. Su o kadar soğuktu ki sövmeden yapamamıştım.

Havluyu yerinde bulamayınca sol dirseğimle yüzümü kapatıp peçete aramaya başladım. Bu soğuğun nerden geldiğini anlayamamıştım. Sonra anladım ki balkonu açık bırakmışım ve bir dalgınlıkla daha, sofrayı toplamamışım. Tüm bunları gördükten sonra yüzümü kurulayıp dün akşam yaşadıklarımı tekrar düşünmeye başladım.

Bir şeyler atıştırıp evden dışarı çıktım. Hemen bir alt kata inip çiftin kapısını çaldım. Kapıyı erkek olanı açtı, uykulu ve gülümseyerek;

"Günaydın bayım, buyurun" hiçbir şey belli etmedim;

"Günaydın nasılsınız bay.. Daniil'di dimi?" Bilerek yapmıştım. Her şeyden habersiz bir komşu görünümü vermek istiyordum;

"Daniel efendim, ismimi unuttuğunuza şaşırmadım. Ölü gibisiniz, sizi şu sıralar bi dün akşam gördüm daha önceleri de pek sık görünmüyordunuz zaten."

Gülerek cevap verdim; "Yakınlarda sizlere veda edeceğim. Başka bir yere yerleşmeyi düşünüyorum. Orda da başka bir işte çalışacağım. Dün akşamınız nasıl geçti peki?"

"Güzel geçti, sadece hava biraz soğuktu. Tam olarak nereye gideceksiniz ki? İyi birine benziyordunuz oysa, ben kalmanızı isterdim. Yardım edebileceğim bir konu varsa söyleyin lütfen ben yardım edebilirim belki."

"Artık hayatımın bir amacı olmadığı için bir maceraya atmak istedim kendimi, farklı yerlere gitmek bana macera gibi geliyor. Gerçekten teşekkür ederim teklifiniz bile yeter. Bende size yardım edemem fakat şunu diyebilirim; sevdiğiniz insanlara iyi bakın ve onları asla üzmemeye çalışın. Gerçekten öyle duruma geliniyor ki sadece mutlu anlarda bile yanınızda sizi seven biri olmasını istiyorsunuz.. Neyse benim gitmem gerekiyor, kendinize iyi bakın."

"Peki bay Strelok, bu dediklerinizi unutmayacağım. Görüşmek üzere, giderken haber vermeyi unutmayın sakın."

Kendisi özel bir kurumda güvenlik görevlisiydi. Mesleğine yakışır bir kişiliğe sahipti. Kendim hakkımda pek bilgi vermemiştim fakat kendisini yeterince tanıyordum.

Eve geri döndüm ve kapıyı kapatıp derin bir oh çektim. Koltuğa uzanıp bir kaç dakika düşündüm; Daniel'e söylediğim sözleri tamamen tavsiye niyetine söylemiştim. Fakat içimde bununla ilgili acı kalmadığına garanti verebiliyormuydum?

Aşk bana göre sadece bir kere yaşanan bir şeydi. Ondan sonrasında zaten pek olumlu bir çizgi üzerinde giden bir ilişkim olmamıştı. Zaten şu zamana kadar ki sevgili olduklarım bir elin parmaklarını geçmezdi.

Odama gidip ceketimin cebinden not kağıdını alıp dışarıya çıktım. Üstünde kısa bir adres yazılıydı. Evime uzaktı ve taksinin alacağı ücreti düşünerek metroyu tercih ederek gittim.

Oraya vardığımda şehrin köşe yerlerinde bir yerde olduğumu farkettim. Bu adamlar birilerinden saklanıyordu. Kağıdın üstünde iki adres vardı. Demek ki sürekli hareket halindelerdi. Orda değillerse diğer adrese gidecektim.

Cadde boyu yürümeye başladım. Adres, bir cafe-barı gösteriyordu. Kalabalık bir mekana benzemiyordu. Bir apartmanın zemin katındaydı. Muhtemelen geçici bir yerdi. İçeriye girmeden önce etrafıma bir göz gezdirdim. Biri beni izliyor hissine kapılmıştım.

Şüphelenip hızlı adımlarla bara girdim. Barda sakin bir ortam vardı, toplasan on kişi ancak çıkardı. Kapıdan uzak bir masaya oturdum ve etrafı keşfetmeye başladım. Barmenden bira alayım dedim ve sohbet etmeye başladık, "Merhaba, işler nasıl?" barmen;

Çernobil'in GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin