Azrail

182 7 2
                                    

Bleda ailesine katılan herkese teşekkürler :) Şimdiden tahminlerimin bile üstünde olduğu bir ilgi gördü, size minnettarım.

Keyifli okumalar :)

Bölüm Şarkısı : LORDE - Everybody Wants to Rule the World

İlerleyen bölümlerden bir alıntı;

"Bir gün gelecek, benimle yaşadığın tüm zamanlara lanet okuyacaksın. Aldığın her nefesten nefret edeceksin. Beni aklından çıkarmak için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışacaksın. Fakat henüz idrak edemediğin şeyler olacak Almila. Bakışlarını nereye çevirirsen karşında beni bulacaksın."

BÖLÜM -2-

Bleda'nın karşısında duran polis topluluğunun bakışları, sanki avına odaklanmış bir panter gibi hem Bleda'ya hem de önünde kelepçeli bir şekilde yürümekte olan silah arkadaşına odaklanmıştı. Sabahın erken saatlerinde yaygara çıkaran bu adam şimdi herkesin önünde adaletin sağlandığı binaya sokuluyordu. Genç adam, bir zamanlar canını emanet ettiği silah arkadaşını şimdi kendi elleriyle polislere teslim ediyordu. Düşüncesi bile kulağa hoş gelmeyen ayrı bir ironiydi. Bleda, bu planın başından beri bir ayağını çukura soktuğunu biliyordu. Plan her ne olursa olsun devin mağarasına girmek tercih edeceği en son şeydi fakat şimdi, Fosco'nun da planıyla adımlarını binaya yönlendiriyordu. Tek bir yanlış, ikisinin de sonunu getirebilirdi.

Şapkasının gölgeliğini bir kez daha düzeltti. Saç diplerinde hissettiği bu ıslaklık genç adamın ne kadar stres içinde olduğunu açıklıyordu. Fosco memnuniyetsiz bir şekilde mırıldanırken, Bleda en sonunda binanın girişine hiçbir dikkat çekici harekette bulunmadan girmeyi başarmıştı. Kendilerini, her tarafta lacivert üniforma ile dolaşan insan topluluğuna attıklarında genç adam rahatlamanın vermiş olduğu hisle derin bir nefes aldı. İşin en zor kısmı, şimdi yerini daha tehlikeli bir noktaya bırakıyordu.

Genç adam, Fosco'yu hücrelere giden dar koridora soktuğunda şapkasını çıkardı. "Şimdi sırada ne var?" diye sordu. Normalde bu kadar terlemiş olmaması gerekirdi fakat içinde bulunduğu ortam bu durumu değiştiriyordu. Sonuçta düşmanın bölgesine kendi rızasıyla ayak basmıştı. Terleyen saç diplerine aldırmadan sol eliyle saçlarının arasına parmaklarını geçirdi. Fosco hücrelere giden yolu başıyla işaret etti. "Bu taraftan."

Planda hesaba katmadıkları bir değişiklik olduğunda, karşılarından elinde hücrelerin anahtarlarını sallayan gardiyan belirdi. Dudaklarından ritmik bir müziğin mırıltıları yükselirken, adamın müzikten zevk aldığı aşikârdı. Tatmin olmuş bir şekilde elindeki anahtarları sallamaya devam etti. Genç adam yüzünü saklamak amacıyla başını terleten lacivert şapkayı tekrardan taktı.

Gardiyanın ıslık sesleri onlara biraz daha yaklaştı ve yaklaştı. Fosco, gardiyana ters bir hareket yapmak için yeltendiğinde genç adamın onu engellemesiyle geri savruldu. Genç adam, silah arkadaşının ne yapacağını tam olarak çözemese de şimdilik ortalıkta yaygara çıkarmamak kendisine göre en mantıklısı gibi geliyordu.

Gardiyanın bakışları Bleda ve Fosco arasında gidip gelirken dudaklarından dökülen mırıldanma son bulmuştu. İri göbeğini sıkan kemerine baş parmaklarını tıpkı bir kanca gibi yerleştirip bir şeyler söylemek için dudaklarını araladı. "Yeni bir suçlu, değil mi? Gelen geçenin yuvası gibi oldu şu hücreler. Her gün yenisini ağırlarken köşeye bir miktar para koysaydım, şimdiye dünya zenginleri listesine girerdim." diyerek kendi yorumunu belirtti.

Genç adamın yüzünde çarpık bir gülümseme belirdi. Karşısındaki adamın iriliği kendisinin iki katıydı fakat Fosco'nun onu alt edebileceğine emindi; ama yinede silah arkadaşını engelleyerek en iyisini yapmıştı. Yoksa bu devasa bedeni bir yerlere saklamak zor olacaktı.

BledaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin