Voice Of Love (Yizhan)

5 Bölüm: Bizden Olmaz.

Kapım aniden açılınca gelen kişiye baktım. Annem ve babam gelmişti. Kai kim bilir neler anlatmıştı onlara annem hararetli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Oğlum sen ne yaptığını sanıyorsun. Kai'ye vurmak ne demek?"

"Madem söyledi her şeyi o zaman kendi yaptığı pisliği de söylemiştir herhalde anneciğim. "

"Lavaboyu ararken yanlışlıkla odana girmiş ne var bunda. Öyle tepki vermek zorunda mıydın!"

"Ne lavabosu be. O adi herif açık açık taciz etti beni sizin haberiniz var mı bundan? Ben gelip söyleyemez miydim babasının yanında. Ortam gerilmesin diye sesimi çıkarmadım ama görünen o ki kai bey pek oralı olmamış utanmadan yalan söylemiş size. Nerde o pezevenk gitti mi?"

Babam şok olmuştu duyunca. Arkadaşının oğlundan beklemiyordu belli ki ama işte her ailede bir bozuk çıkıyordu demek ki.

"Neden gelip söylemedin Zhan. Bir güzel ağzının payını verirdim o şerefsizin. "

Babamın ağzını bozduğu pek olmazdı ama sinirlenmişti bu duruma. Haksız da sayılmazdı zaten.

"Dedim ya babacığım ortamı germek istemedim arkadaşınla aran açılsın istemedim. Babası oğlunun tam aksine birisi biliyorum. Gerilmenizi istemiyorum, bu yüzden ben ağzının payını verdim zaten sen merak etme."

"Ellerine sağlık canım oğlum benim. Gördün mü ben demiştim sana önce bir Oğlumuzu dinleyelim diye. Baskın yapar gibi daldık oğlanın odasına."

"Ben ne bileyim Zhan asabi bir yapıya sahip biliyorsun. Yine öyle ani bir tepki vermiştir sandım."

"Hadi hadi çıkalım biz. Kusura bakma oğlum sen doğru olanı yapmışsın ne de olsa babasının oğlu."

Son cümlesini söylerken yan yan annemin yüzüne doğru bakmıştı babam. Bu görüntüye gülmeden edemedim. Annem, gözlerini devirip baktı hemen kendimi toparladım onun da tersi pisti çünkü Babamla birlikte odadan çıktılar. Telefonuma baktığımda her hangi bir mesaj yoktu Wang Yibo, yazar diye beklemiştim ama yazmamıştı. Yatağıma uzandım gözlerimi kapattım...

Sabah alarmın çalması ile uyandım yataktan çıkıp, günlük rutin işlerimi hallettim. Hazır olduğumda arabaya bindim. Okulun önünde inip sınıfa girdim Wang Yibo'nun yanında oturan Meng Ziyi, yanıma çekip konuşmaya başladım.

"Meng sana bir teklifim var. Zhuo cheng'den hoşlandığını biliyorum."Meng Ziyi, ağzını açıp konuşmaya çalışmıştı ki hemen susturdum onu.

"Hiç inkar etme biliyorum. Sana yardım edeceğim benim Zhuo Cheng'le oturduğumu biliyorsun yerlerimizi değiştirelim bence. Bu senin için yeterli bir adım diye düşünüyorum. Benden duymuş olma ama Zhuo Cheng'de sana karşı boş değil."

Meng ziyi yüzü kızarmaya başladı.

"Tamam kabul ediyorum. Emin misin Zhuo Cheng'in benden hoşlandığına."

"Adımın Xiao Zhan, olduğu kadar eminim desem. Merak etme ben sizin yakınlaşmanızı sağlayacağım."

"Peki sen neden Yibo'nun yanına oturmak istiyorsun ki. Biliyorsun o çok sessizdir."

"Sen orasını karıştırma. Hadi şimdi eşyalarını toplayıp, benim yerime geç. Ben Zhuo Cheng'e gerekli açıklamayı yaparım."

Meng ziyi olumlu anlamda başını salladı ve eşyalarını toplamak için Wang Yibo'nun yanına gitti. Bende Zhuo Cheng'e açıkladım kabul edeceğini zaten biliyordum, çünkü Meng Ziyi'e bakışlarını yakalamıştım birkaç kez. Zira hoş kızdı doğrusu o da.