BÖLÜM 7

269 10 4
                                    

Multi: Şahoglu kardeşleri               

                                    BORA

Eğer Zeyşan oraya geri döndüyse birdaha Evin'i görmeyecekti.
"Ağam yalvarırım Konaga dönelim ,bi kusurummu oldu"
"Kes sesini Evin!" dedim ona doğru döndüğümde, hıçkırarak ağladığını gördüm
"Bu senin için de iyi olacak ağlamayı kes!" dedim Evin'in babası bunu yanıma bırakmayacaktı ama Onu artık konakta tutamazdım.

Aradan 10 dakikaya yakın bir zaman geçmişti Arabayı Evin'ingilin  Konagının önüne getirmiştim Evin bana korku dolu gözlerle bakıyordu

"Ağam nolur yapma babam beni yaşatmaz nolur yalvarırım agam nolur!" diye ağlamaya başladı  Arabadan inip Evin'in kapısını açtım
"İn aşagı!" dedim Evin çok kötü bir haldeydi boynunu hafiften sağa doğru büküp
"Bora nolur" diye fısıldadı kolundan tutup arabadan indirdim konaklarının kapısına sert hamlelerle vurdum artık bunun geri dönüşü yoktu kapıyı Evin'in kız kardeşi Delal açtı gülümseyerek, yavaşça yüzünü ablsına çevirdiginde gülümsemesi düştü yüzünden gözlerini kocaman açtı
"Abla bu halin ne! Ne oldu sana" dedi Evin yüzünü bana doğru çevirip sustu çok geçmeden Evin'in Annesiyle babası Haşmet ağa aşagı indiler
Haşmet ağanın sert bakışları direk beni bulmuştu
Evin'in kolundan çekip
"Alın kızınızı benim böyle bir karım yok!" diyip Evin'i Annesinin yanına dogru ittim   haşmet aga
"Orda dur Bora ağa kızımın kusuru nedir!" dedi arkamı döndüm arabaya doğru ilerledim cevap vermeden. Evin'in çığlıkları bütün mahalleyi inletiyordu
"Baba yemin ederim bir kusurum olmadı "

'Sakın bora Zeyşanı düşün geri dönme bakma o kapıya'

Çok garipti bir zamanlar sevdiğin kıza artık nefretle bakmak. Arabaya binip Konağa gitmeye başladım

Konağın kapısını açtım Artık eski Bora yoktu bu saatten sonra hiç birşey degiştiremeyecekti beni

Hızlıca kapıdan içeri girip bağırmaya başladım "Baba!, baba inin aşağı !" dedim
Başımı yukarı doğru kaldırıdım babam bütün kızgınlıgıyla yanıma geliyordu
"Sen kimsinde bana sormadan gider Evin'i babasına götürürsün!" dedi
"Ben Bora ağayım kendi kararlarıma kendim karar veririm bundan sonra! Evin bu konağa adımını bile atmayacak !"
"çocuğumun anası Zeyşan olacak O kadın değil" dedim başımı yukarı doğru çevirip Zeyşan'a baktım
Bu kadın ne yapmıştı bana da bu kadar Aşıktım ona yavaşça tebessüm etti

"Şimdi eğer kararıma saygı duymuyorsanız burada bir yerimiz olmaz! Son sözüm budur" dedim yukarı doğru çıkacakken babam konuştu,
" seviyorum dedin saygı duyduk ne olduğu belirsiz , kısır bir kızı getirdin, çocuk bekleme ondan çocuğun olmadığı zaman da böyle ağa olabilecek misin?Bora! "

" hâlâ anlamıyorsun değil mi?, Ağalık benim için önemli zannediyorsun!" diyip yukarı çıktım zeyşa'ın elini tutup odaya doğru götürdüm sıcacık olan elleri buz gibi olan ellerimi ısıtıyordu odanın kapısını kapatıp Zeyşan'a doğru döndüm yüzünü avuçlarımın içine aldım

"Aldığım her nefes sensin be kadın" dedim fısıldayarak
"Benim farklımı zannediyorsun" dedi yemyeşil gözlerini bana doğru dikip
"Ağlamayacaksın bundan sonra " dedim
"Sen olduktan sonra ağlasamda sana sarılınca unuturum zaten " dedi sakin ses tonuyla
"Sen ne güzelsin be Zeyşan'ım"

                                 ZEYŞAN
Yapmışmıydı gerçekten hâlâ inanamıyordum benim için Herkesi yine karşısına almıştı
Yediğim tokatı ona söylemecektim unutmuştum bile çoktan orada elimi sımsıkı tutunca geçmişti sanki bütün yaralarım.
Ellerini yavaşça yüzümden aşagı indirip biraz daha yaklaştırdı yüzünü yüzüme
"Çok özledim seni kadın,kokunu, tenini, saçlarını okşamayı özledim" dedi
Kalbinin sesini duyabiliyordum dudaklarını deydirdi dudaklarıma şefkatli bir şekilde beni kendine doğru çekip yavaşça öptü boynumu üzerimdeki elbisenin fermuarını yavaşça açıp elbisenin kollarını indirdi  belki ilk defa bu kadar heyecanlanmıştım, çok mutluydum en son ne zaman bu kadar mutlu oldum hatırlayamıyordum. "Seni seviyorum kadın" dedi kulagıma fısıldayarak nefesinin sıcaklıgı gıdıklamıştı boynumu beni yavaşça yataga yatırdı ufak bir tebessüm belirdi dudaklarımda "bende seni çok seviyorum adam"

                                    EVİN
Kanlar içinde yatıyordum yerde. Delal ve annem başımda oturup ağlıyordu keşke öldürseydi beni de rezil etmeseydi beni babama dedim içimden defalarca ,gözlerimi kapatıp geçmişi hatırladım Bora'nın beni ilk öpüşü ilk sarılışını hatırladım bana yalandan gülümsemesi geldi gözlerimin önüne Biliyordum benden af dileyecekti,
O gün ne zamandı bilmiyordum ama gelecekti o her ne kadar istemesede o konağa geri dönecektim
Bugünü aklımdan çıkartmayacaktım.
"Ablam hadi kalk yalvarırım " dedi Delal doğrulmaya çalıştım canımı yakan yediğim dayak değildi babama suçsuzken kendimi ona inandıramamdı kapı açıldı, belki dedim içimden kafımı çevirmeden kapattım gözlerimi belki Gelmiştir Bora dedim kafamı o yöne çevirip açtım gözlerimi gelenler agabeylerimdi beş kardeştik biz üç erkek iki kız
Birden içeri girdiler yukarıda bana doğru bakıyordular en büyük ağabeyim Ferat ortancası Şiyar en küçük ağabeyim ise Dewran üç erkekten ben sonra da Delal olmuş üç amcam ve dört dayım vardı bütün erkek çocukları da gelmişlerdi ellerinde silahlar vardı hepsi konagın kapısından girdiler
Babam aşagıya inip bana bakmadan Delal ve annem'e seslendi "götürün bunu burdan gözüm görmesin" dedi Delal ve annem beni kolumdan tutup ayağa kaldırdı yavaşça merdiveleri çıkarken

 "Ablam hadi kalk yalvarırım " dedi Delal doğrulmaya çalıştım canımı yakan yediğim dayak değildi babama suçsuzken kendimi ona inandıramamdı kapı açıldı, belki dedim içimden kafımı çevirmeden kapattım gözlerimi belki Gelmiştir Bora dedim kafamı o y...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Resim : Baran Şahoglu

"Amca ne yaptı o it herif  Evin'e "dedi Baran ağabeyim en büyük amcamın oğluydu
"Silahlarınız hazırmıdır!" dedi babam yüksek sesle Baran ağabeye cevap vermeden
" amca emret gidip sıkalım başına" dedi Baran ağabeyim
"Sayit arabaları hazırlayın Arslaner Konagına gidiyoruz" dedi Ferat ağabeyim başımı yavaşça o yöne çevirip babamın onaylarcasına başını salladığını gördüm
"Giderlerse öldürürler Bora'yı duramam ben burada"dedim Delal yüzüme anlamsızca bakıp
"Abla sen kabul etsende etmesende Bora sevmiyor seni anla artık sana yaptıgına baksana, yeter artık" dedi biliyordum ama olmazdı dayanamazdım ona birşey olursa
"Delal bana telefonunu ver" dedim benimkisi onların konagında kalmıştı
"Neden? Onlara haber ver diyemi olmaz aklından bile geçirme!" dedi "Delal ver dedim sana!"
"Kızım yapma halini görmüyormusun?" dedi annem yalvaran gözlerle aglıyordu dayanamazdı ki annem bana
"Özür dilerim anne çok seviyorum yapamam beni affet"

Ben Delal'den telefonu alana kadar onlar yola çıkmışlardı

Delal söylenerek telefonu bana uzattı
Hemen Dilan'ın telefon numarasını tuşladım
"Alo"
"Alo Dilan benim Evin"
"Yenge iyimisin "
"Dilan ben iyiyim ama Abeylerim oraya geliyorlar ellerinde silahlar var Bora'ya söyle nolur kaçsın"
"Tamam yenge" diyip telefonu hen kapattı

                                   BORA
                                  
Dilan'ın bağırışı bütün konağı sarmıştı "Ağabey! ağabey"aceleyle yataktan kalkıp üstümü giydindim
Zeyşan uyuyordu yavaşça kapıyı açıp çıktım "Ne var Dilan ne bağrıyorsun" dedim dilan heyecanla anlatmaya başladı.
"Ağabey Evin yengenin ağabeyleri geliyormuş ellerinde silahlar varmış " dedi tam konuşacagım sırada bir silah sesi patladı

"Çık dışarı Bora Arslaner!"

                        

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin