Trapped In a Romance Novel | Türkçe Çeviri

Soukoku: Waltz on a Boat

Sıradaki bölüme geçerken, iki organizasyon da bir kapı resmi ile selamlandı.

Kapı kısa zaman sonra açıldı, kapının ardından ortasında merdivenler olan bir balo salonu çıktı.

Tachihara etkilendiğini belli eden bir ıslık öttürdü.

Merdivenlerin altında, Dazai dizlerinin üzerine çökmüş bir şekilde duruyordu. Üzerinde şık bir smokin vardı.

"Tamam... Sanırım şimdi Dazai-kun ve Chuuya-kun'un sırası." Hirotsu sigarasından derin bir nefes aldı.

Kitap kısa bir süre sonra Hirotsu'nun sözlerini doğruladı. Chuuya merdivenlerin üzerinden aşağı doğru iniyordu.

Güzel bir elbisenin içinde...

Tachihara istemsizce iki kez kontrol etmiş ve hafifçe kızarmıştı.

Kouyou aklından geçen hiçbir cümleyi söylemeden kitaba dik dik baktı.

Dazai gülümsüyordu, hatta ağzı kulaklarındaydı denebilir.

"Tamam." Ranpo konuştu. "Ne halt oluyor şimdi?!"

"Dazai-san gülümsüyor." Kyouka'nın gözleri fal taşı gibi açıldı. "Hem de Chuuya-san'a..."

"Dünya'nın sonuna bu kadar mı yaklaştık?" Hirotsu sigarasını düşürdü.

Chuuya kısa zamanda en alt basamaklara kadar indi. Dazai ayağa kalkarak bir elini kızıl saçlının beline, öbürünü ise onun ellerine götürdü ve onu selamladı.

"Mükemmel görünüyorsun, güzel çiçeğim~~" Dazai ahenkli bir şekilde mırıldandığında, Chuuya da cevap olarak utangaçça gülümsedi.

Kouyou ve Kunikida'nın rengi atarken bir kalp krizi geçirir gibi görünüyorlardı.

"Öyleyse... Dans etmek ister misin?" Chuuya sordu.

Tachihara korkudan bayıldı.

Yosano ayağa kalkıp Tachi'ye doğru yaklaştı. Bıçağını çıkardı. 

"İyileştireyim mi?" Sahte bir endişe ile sordu.

"Hayır, sağ ol." Kunikida onu durdurdu.

"Awww." Hayal kırıklığı ile kaşlarını çatarak yerine oturdu.

Dazai sırıttı. "Mutlulukla, güzelim." Daha sonra Chuuya'yı köprü stili ile kucağına aldı.

Kunikida kriz geçirmeye başlamıştı ve ağzında köpükler vardı.

Kouyou kitaba öyle bakıyordu ki her an ikiye bölüp herkesi oraya hapsedebilirdi.

Dazai, kollarındaki Chuuya ile camdan atladı. Camın altındaki nehirden geçen bota indiklerinde esmer, kızıl saçlıyı bota nazikçe indirdi.

Daha sonra botu yönlendiren kaptana kafasını salladı.

Dazai, elini Chuuya'ya uzattı.

"Bu dansı bana lütfeder misiniz, güzel çiçek?"

Chuuya, Dazai'nin uzattığı eli tuttu. Gemideki küçük alanda ileri ve geri hareket ederek, arkadaki romantik müziğe uyum sağlamaya başladılar.

"Bu kitap nasıl oluyor da sesi bile iletiyor?" Tanizaki'nin sorusu göz ardı edildi.

Gemi varış noktasına doğru varırken Dazai, kızıl saçlıyı aynı şekilde taşıyarak indi. 

"Açıkçası, Chibi-" Dazai konuştu. "Seninle bunu sonsuza dek yapabilirdim. Sanırım artık yaşama amacım bu olabilir."

"Senin kollarımda olmanı istiyorum." Dazai, mavi gözler onun kahveleri ile buluşurken konuşmaya devam etti. "Sonsuza kadar..."

Daha sonra ikisi de birbirlerine uzandılar, ikisi de gözlerini kapadı ve-

Kouyou kitabı ortadan ikiye böldü.

Neyse ki, Tanizaki'nin illüzyonu sayesinde kestiği kitap sahteydi.

"Kouyou-sama!" Hirotsu ayağa kalktı. "Kitabın bunu onlara zorlaması yüzünden sinirli olduğunuzu biliyorum. Fakat, lütfen onu kesmeyin! Bir daha onları çıkaramayabiliriz!"

Kalan herkes, Kouyou'nun kitabı kesmeye çalışmasına şok içinde baktı. Sahte olsa bile, onun gerçek olduğunu sanarak kesmişti.

Bu gerçek herkes kadar kendisini de şaşırttı, kılıcını indirdi ve kafasını utançla eğdi. "Özürlerimi sunarım. Düzgün düşünmüyordum."

Yosano ayağa kalktı. "Peki, neredeyse kitabı kestiğin düşünülünce, sanırım kılıcını kenara koyup birazcık kendini toparlasan iyi olur. Neyse, bölüm neredeyse bitmek üzere. Akutagawa ve Atsushi'yi de bitirince bunları unutabiliriz."

Ranpo ayağa kalktı. "Uh, Yosano bence henüz o aşamaya gelmedik."

Mor saçlı kız tek kaşını kaldırdı. "Neden, Ranpo-san?"

Ranpo masumca cevapladı. "Şok geçirip kitabı kapadım..."

Etrafta homurdanmalar duyuldu...

Devam edecek...

Ç/N: Tepki veren yok ama okurken gülen bir tek ben olamam değil mi? poadjoıdasjoıadjs Çok eğlenceli değil mi POSADJOIJDASOIAJSD