"Annee! Neden odamın her yerine fotoğraflar dağılmış. Yoksa yine mi onları karıştırdın!" diye bağırdım.Annem kahkaha atarak odadan çıktı. Gülmekten yaşaran gözlerine bakıp gülümsedim.
"Ne oldu? Niye gülüyorsun?" diye sordum.
Elindeki fotoğrafı gösterdi.
"Anne, sana kaç kere şu fotoğrafı çıkarma demiştim!" dedim ve kollarımı göğsümde birleştirerek dudaklarımı büzdüm. Elindeki fotoğraf 11 yıl önce falan çekilmişti. Fotoğrafı annemin elinden alarak içimi çektim. Bir daha fotoğrafa baktım.
11 yıl önce...
Ayak parmaklarımın ucunda yürüyerek annemin odasına girmiştim. Etrafa baktım. Annem yoktu. Şimdi tam zamanı diyerek annemin dolabına yaklaştım. Gözlerim birden parıldadı. Annem makyaj malzemelerinin satıldığı bir şirkette çalışıyordu. Bu yüzden her gelişinde elindeki markalı rujlarla ve dahası ile eve gelirdi. Annem bana hiç dokundurtmadığı için hep merak ederdim. Bugün ise annem evde yoktu ve ben de bunları kullanacaktım.
Hemen rujların olduğu bölüme uzattım elimi. Parlak ve kırmızı bir ruj vardı. Hemen onu aldım ve dudağıma acemice sürmeye başladım. Sürdüğümi sanıyordum ama tüm yüzğm kıpkırmızı olmuştu. Aynaya baktım ve elimi dudağıma götürüp kendime bir öpücük attım. Mğkemmel olduğumu zannediyordum. Arka taraflarda bir rimel gördüm ve hemen kapağını açıp gözümü çıkarırcasına aceleyle sürdüm. Gözümün içine gelmişti ama aldırmadım. Sonra yüzüme birkaç malzeme daha sürdüm. Bir paylançoya benzediğimin farkında değildim.
Bir anda kapı gıcırtısı duydum ve yatağın altına girdim. Annem gelmişti!
"Jisoo!" diye seslendi.
Yatağın altı çok sıkışıktı. Bir anda inledim.
Annem yatağın altına baktığında bir adım geriye sıçradı.
"Jisoo, bu ne hal!" diye bağırdı. Yatağın altından çıktım ve ben ağlamaya başlarken annem larnını tutmuş gülüyordu.
"Ne yaptın yüzüne?" dedi ve güldü.
"Annecim sadece senin gibi makyaj yapmaya çalıştım." dedim ve gözümdeki minik yaşı sildim.
"Neden benden gizli yaptın?" dedi.
Ben ise cevap vermemiştim ve sarılmıştık.
Şimdiki zaman
Fotoğrafa bakınca bu anıları baştan yaşamıştım. Şu an makyaj yapmaya bayılıyordum ve sanırım yapabildiğim en iyi şey de buydu.
"Jisoo, sana diyorum." dedi annem.
Anılarda çıktım ve anneme döndüm.
"Ha?"
"Geç kalacaksın." deyince askıya uzanıp montumu aldım.
"İyi şanslar."
"Teşekkürler annecim." dedim ve evden çıktım. 1 yıldır iş bulamıyordum ve arıyordum. Derslerim kesinlikle berbattı. Bu yüzden okulu bırakıp kendime iş arıyordum. Annemin arkadaşlarından biri beni iş görüşmesine çağırmıştı. Bugün ona gidecektim fakat biraz gecikmiştim.
Bindiğim otobüsten indim ve iş görüşmesi yapmak için geldiğim binaya baktım. İçeri girdiğimde beni bir kadın karşıladı.
"Hoşgeldiniz , bayan jisoo. Sağ taraftan." dedi nazikçe.
Hemen sağ taraftaki odanın kapısnı tıkladım.
"Girebilir miyim?"
İçeride yaşlı bir adam vardı. Gülümseyerek konuştu.
"Tabi buyrun jisoo hanım." dedi ve yanındaki sandalyeyi gösterdi.
"Teşekkürler." dedim.
"Bir şey alır mısınız?" diye sordu.
"Hayır, teşekkür ederim." dedim.
Uzun bir süre konuştuk fakat bazı şeylerde anlaşmadığımız için yine eli boş kapıdan çıktım. Maaşı çok ama çok azdı ve yapabileceğim çok bir iş yoktu. Bu yüzden anlaşamamıştık.
Başımı eğerek üzgünce binadan çıktım. Bütün yolu boşuna gelmiştim. Annemi aramak için telefonumu cebimden çıkardım.
Bir yeni mesajınız var!
Hemen mesaja girdim. Mesajı okuduğumda çok şaşırmıştım çünkü bu bir iş teklifi idi.
Sayın kim Jisoo , sizi HYBE şirketindeki BTS adlı müzik grubumuzun makyaj artisti olarak görmekten mutluluk duyarız. Kabul ederseniz bizimle iletişime geçin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
makeup artist.
Фанфик"Gözlerine uzun bakan her kişi sana aşık diye bir kural yok , Taehyung." Jisoo , bir iş ararken ona bir mesaj gelir. En sevdiği müzik grubuna makyaj yapması için ona teklif gelmiştir. Annesi bu teklife olumlu bakmasa da jisoo , şirkette çal...