Yatağımdan kalkıp saate baktım.
Konser saat 9:00'da olacaktı fakat ben konser alanına daha erken gitmeliydim.
Hızla üstünü giyindim. Sonra da wendy'yi uyandırmak için odadan çıktım.
Wendy'nin odasının kapısını tıklayıp bağırdım.
"Wendy! Hadi uyan. Bugün konser vaar!"
Kapıyı hafifçe aralayıp gözümü kıstım ve içeriye baktım.
Wendy, odada değildi.
Wendy'nin mutfakta bana kahvaltı hazırladığını düşünüp aşağıya indim.
Ama wendy orada da değildi. Evde yoktu.
Evden erken çıktığını düşündüm. Sonra da aynada üstüme son kez bakıp dışarıya çıktım.
Bir taksiye atlayıp şirketin oraya vardım.
Taksiden çıkıp şirkete girip gözlerimle wendy'yi aradım.
Şirketin kafe'sine doğru ilerleyip kendime bir kahve aldım ve bir yere oturdum.
Bir süre oturduktan sonra yanıma Mark gelince ona döndüm.
"Günaydın Mark," dedim ve gülümsedim. "Nasılsın?"
"İyiyim," dedi Mark. "Sen nasılsın? Heyecanlı mısın? İlk iş günün sonuçta."
"Ah, hem de çok," dedim. "Heyecandan karnıma ağrılar girdi."
Mark güldü.
"Sakin ol, iyi biriş çıkaracaksın, buna eminim."
"Teşekkürler,' dedim. "Aa bu arada wendy'nin nerede olduğunu biliyor musun?"
Mark, Wendy'nin adını duyunca duraksadı ve yüzü kızardı.
"Şeyy," dedi Mark. "O biraz erken geldi. Biraz işimiz vardı da. Şu an kendi odasında."
"Anladım." dedim ve kıkırdadım.
"Gitmem lazım, sana iyi şanslar." deyip göz kırptı ve oradan ayrıldı.
Kafe'den kalkıp BTS'in odasına doğru ilerledim.
Kapıyı tıkladım ve içeriye girdim.
"Aa, Jisoo," dedi Hoseok beni görünce. "Hoşgeldin."
"Merhaba," dedim ve gülümsedim. "Konser alanına gitmeniz gerekmiyor muydu sizin?"
"Evet, şimdi gideceğiz." dedi yoongi.
"Sen de bizim araba ile geleceksin," dedi taehyung bana dönüp. "Hadi, geç kalmayalım."
Üyelerin arkasından yürüyüp bineceğimiz arabanın yanına geldim.
Arabaya bindiğimizde üyeler aralarında konuşup gülmeye başladılar.
Ben de kenarda sessizce onları izledim.
Araba durduğunda üyeler sessizce arabadan indiler ve kıyafet, makyaj için hazırlanan küçük odaya geçtiler.
Odaya girdiğimde etraftaki makyaj malzemelerine baktım.
Şimdi makyaj yapma vaktim gelmişti.
Namjoon hariç diğer üyeler kenardaki koltuğa geçti ve ben de namjoon'a makyaj yapmaya başladım.
Namjoon'un makyajını bitirdiğimde Seokjin yanıma geldi ve onun da makyajını yapmaya başladım.
Sonra Jungkook yanıma geldi ve ona da makyaj yapmaya başladım.
Jungkook'un makyajını yapmak biraz zor olmuştu çünkü hiç yerinde durmayıp sürekli konuşuyordu.
Ama yine de iyi bir iş çıkarmıştım.
Taehyung yanıma geldiğinde önce gözlerime baktı sonra da oturup makyajını yapmamı bekledi.
Yüzüne çok az bir föndoten sürdüm ve dudaklarına geçtim.
Dudaklarını da hallettiğimde sıra gözlere gelmişti.
Gözleri için hafif bir far gerekiyordu. Hemen far fırçasını elime aldım ve yavaşça göz kapağına uygulamaya başladım.
Taehyung'a gözlerini açmasını söyledim ve göz altı makyajı için malzeme aradım.
Tüm makyajını bitirdiğimde son haline baktım ve derin bir nefes aldım.
Fakat makyaja yani yüzüne çok uzun bakmış olacaktım ki bana değişik bakışlar atmaya başladı.
Ben de yüzümü ondan hızla çevirdim ve malzemeleri yerine yerleştirmeye başladım.
Üyelerin hepsi odadan çıktığında etrafa baktım.
Taehyung odadan çıkmamıştı ve bana bakıyordu.
Gözlerime bakıp konuşmaya başladı.
"Neden bana o kadar uzun baktın, jisoo?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
makeup artist.
Fiksi Penggemar"Gözlerine uzun bakan her kişi sana aşık diye bir kural yok , Taehyung." Jisoo , bir iş ararken ona bir mesaj gelir. En sevdiği müzik grubuna makyaj yapması için ona teklif gelmiştir. Annesi bu teklife olumlu bakmasa da jisoo , şirkette çal...
